Terazi var, tartı var, her şeyin bir vakti var!
Yüzyıllarca dilden dile dolaşan atasözleri ve özdeyişlerin bilimsel araştırmalarla desteklenmesi beni her zaman çok etkilemiştir. İşte bu bilimsel çalışmalardan biri: Marshmallow testi.
Walter Mischel isimli bir araştırmacı, 4-6 yaş aralığındaki çocukları bir odaya alır ve 'marshmallow' gibi baştan çıkarıcı bir yiyeceği önlerine koyar. Çocuğa; “Benim biraz işim var. Ben gelene kadar bunu yemezsen bir tane daha vereceğim. Yersen başka bir marsmallow daha alamayacaksın” der.
Çocukların üçte ikisi marsmallow’u yer. Sadece 3’te 1’i daha iyisi için bekler.
Ancak araştırmanın asıl önemli kısmı burası değil.
Walter Mischel 14 sene sonra aynı çocukların ne yaptığını merak edip araştırır: Daha çok marshmallow için bekleyen çocukların üniversite sınavında bariz şekilde daha yüksek puan aldığını görür. Yani çocukken “Terazi var, tartı var, her şeyin bir vakti var” sözüne sadık kalıp birden fazla marsmallow yeme şansı yakalayanlar, yıllar sonra da kazanan taraf olmuştur...
Bayburtlu Zihni'nin hikayesi
Karşımızdakine ders vermek için zamana ihtiyacımız olduğunu ve pek tabii beklemek gerektiğini, bizim diyarlardan Bayburtlu Zihni’nin hikayesinden öğrenelim.
Vakti zamanında Zihni, İstanbul’da bir devlet dairesine gider. Çalışanların üzerinde son moda, Avrupai giysiler vardır ama Zihni eski taşra kıyafetler içindedir. Zihni’yi işe yaramaz bir molla sanan memurlar, onunla dalga geçmek isterler.
Lafa önce amir başlar: "Akıllı ve bilgili birine benziyorsun hoca efendi, söyle bakalım sence ben kaç yaşındayım?”
Durumu anlayan Zihni cevap verir: “30-35 gösteriyorsunuz.”
Bu cevap amirin hoşuna gider; çünkü olduğundan genç bir yaş söylemiştir Zihni.
Bunu gören diğer memurlar da sormaya başlar: "Ben kaç yaşında gösteriyorum?", "25 gösteriyorsunuz.", "Ben kaç yaşında gösteriyorum?"...
Durumu keyifle izleyen amir en sonunda lafa karışır: “Hoca Efendi, herkesin yaşını doğru bildiniz. Bu yetenek nereden geliyor acaba?”
Zihni doğru zamanın geldiğini fark eder ve şu cevabı verir:
“Efendim rahmetli babam baytardı. Bakar bakmaz hangi hayvan kaç yaşında hemen anlardı. Galiba bana da bu yetenek ondan geçmiş.”