
Sosyal deney uğruna birbirinden ayrılan üçüzlerin inanılmaz hikayesi
Robert, Eddy ve David isimli üçüzler, doğar doğmaz birbirlerinden ayrılıp farklı ailelere evlatlık verildiler. 19 yıl sonra birbirlerini bulma hikayeleri belgesel oldu.
Tarih, 12 Temmuz 1961. Bir anne, 4 oğlan çocuğunu aynı anda dünyaya getirdi. Bebeklerden biri ne yazık ki hayata tutunamadı. Ancak diğer üçü son derece sağlıklıydı. Büyüdüler, sağlam karakterlerli bireyler oldular.
Robert, Eddy ve David isimli bu üçüzler, 19 yaşlarına kadar kardeşlerinin olduğundan bihaber büyüdüler. Neden? Çünkü doğar doğmaz hepsi farklı ailelere evlatlık verilmişti. Ve bu aileler de çocuklarına hiçbir zaman kardeşlerinden söz etmedi. Aileler, evlatlık alınmalarının şartı olarak bir sözleşme imzalamışlardı. Sözleşmeye göre çocuklar yılda bir kez Manhattan'daki Çocuk Gelişim Merkezi'ne götürülecek; bu merkezde zeka, davranış ve karakter testi yaptıracaklardı.
Birkaç yıl her şey yolunda gitti. Ancak sonra David ile ilgili bir tuhaflık yaşandı.
David'e annelik yapan Claire Kellman anlatıyor:
"David çok erken konuşmaya başlamıştı. Birgün uyanıp 'Benim bir kardeşim var' dediğini hatırlıyorum. Bu 'hayali kardeş' hakkında konuşmuştuk. David'in bebekliğinde yaşadığı ayrılık anksiyetesinin belirtileri daha sonra ortaya çıktı. Ama biz bunun önemini çok sonra anladık."
David hiç de hayali olmayan kardeşleriyle tanışmak için yaklaşık 19 yıl beklemek zorunda kaldı.
İşte hikaye burada heyecanlanıyor...
İlk adımı Robert attı
New York'taki devlet üniversitesi SUNY Sullivan'a kaydolan Robert'a, daha okulun ilk gününden 'Eddy' ismini taktılar. Neden Eddy? Çünkü okuldakiler onun 'Eddy'ye benzediğinden' bahsedip duruyordu. Peki Eddy kimdi? Robert oda arkadaşından daha fazla bilgi istedi ve sonunda Eddy ile tanışmaya götürüldü.
Robert ve Eddy buluştular. Birbirlerine olağanüstü derecede benzediklerini ve bunun tesadüf olamayacağını düşündüler. Geçmişleri bile benziyordu. Aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelmiş; ikisi de başka aileler tarafından evlat edinilmişti. Sadece fiziksel olarak değil, neredeyse her açıdan birbirlerinin kopyasıydılar. Aynı olağanüstü IQ seviyesine sahiplerdi. Aynı filmlerden hoşlanıyor, aynı sporu yapıyorlardı.
Nihayetinde kardeş olduklarını keşfeden Robert ve Eddy'nin yıllar sonra birbirini bulma hikayesi gazetelere haber oldu. Diğer kardeş David ise bu haberleri görür görmez, üçüncü kardeşin kendisi olduğunu anladı.
Üç kardeş bir araya gelince...
Üç kardeş bir araya geldiklerinde, her şey bir süreliğine iyi gitti. O kadar iyi gitti ki, bir restoran açıp ismini 'Üçüzler' koydular. Birbirleriyle vakit geçirdiler, ayrı geçen zamanların acısını çıkardılar. Ve en önemlisi; kimin hangi sebeple kendilerini ayırdığını araştırmaya başladılar...
Araştırmalar sonucunda fark edildi ki; New York'lu Peter Neubauer isimli bir psikiyatrist, üçüzlerin birbirinden ayrı büyüyüp birbirinden farklı yetiştirilince ne tür davranışlar & karakteristik özellikler sergilediklerini anlayabilmek için, bu üçlü arasında bir deney organize etmişti. Bu deney yüzünden birçok ikizi ve üçüzü birbirinden ayırmış, farklı ailelere vermeye ikna etmişti. Ve bir test uğruna hayatlarının mahvolmasına sebep olmuştu...
David, "Evraklarda bizi 'katılımcılar' diye adlandırdıklarını gördük. Halbuki katılımcı değil, kurbandık!" diyor.
Hikayeleri belgesel oluyor
Bir süre sonra kardeşler o kadar da birbirlerine benzemediklerini fark ettiler. David üçüzler arasındaki en ayakları yere basandı. Eddie ise daha içe dönüktü, psikolojik problemler yaşıyordu. Restoran işi düşüşe geçti ve sonunda Robert avukat olma isteğiyle ortaklıktan ayrıldı.
Eddie 33 yaşındayken intihar ederek arkasında bir eş ve küçük bir kız çocuğu bıraktı.
Şu an 56 yaşında olan diğer iki kardeş ise, hayat hikayelerinin anlatıldığı 'Three Identical Strangers' adlı belgeselin gösterime gireceği zaman için gün sayıyor. Bu belgeselde üçüzlerin deney sebebi olması, hayat tecrübeleri, karşılarına çıkan seçenekler ve diğer sorunları anlatılıyor.
Şu ana kadar sadece Sundential Film Festivali'nde gösterilen 'Three Identical Strangers', Raw ve CNN Films ortak yapımı olarak İngiltere'de vizyona girecek. Umarız Türkiye'de de vizyona girer, en azından bir festivalde gösterilir de, biz de izleme şansı buluruz. Hakikaten tuhaf hikaye!