Siyanür nedir? Kullanım alanları nelerdir?
Siyanür, vücuda fazla miktarda alındığında etkili bir zehire dönüşen kimyasal bileşiktir. Metal tuzlarının genel adı olarak kullanılır. Sodyum ve potasyum siyanür en tehlikeli ve yaygın olan türüdür.
Siyanür, kimyasal yollarla üretilebildiği gibi bazı bitki ve hayvanlar tarafından doğal yollarla da üretilir. Bazı bakteri ve böcekler, siyanürü doğal olarak üretir. Kiraz, erik, fasulye,patates, turp, badem, kayısı, şeftali, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal yoldan üreten bitkilerdir.
Vücuda eser miktarda alınan siyanür kanserojen ve toksik değildir. Vücutta depolanmaz ve böbreklerden atılır. Yüksek miktarlarda alınırsa kanın, oksijeni vücut dokularına taşımasına engel olarak hipoksi (bedendeki dokularda oksijen azalması) oluşumuna ve ölüme yol açar.
Kullanım ve tüketim alanlar
Siyanür ve siyanür çeşitleri birçok sanayi alanında tüketilir. Yaygın olarak hidrosiyanik asit siyanürü kimyasal madde üretiminde, hayvan yeminde ve haşere ilaçlarında kullanılır. Sodyum siyanür ise genellikle madencilikte olmak üzere kimya sanayi ve optik endüstrisinde de kullanılır.
Siyanür zehirlenmesi ve tedavi
Siyanür kanda bulunan methemoglobin'e geri dönüşümsüz bir şekilde bağlanarak etkinlik gösterir. Bu özelliği kanın dokulara oksijen perfüzyonunu sağlayamaması sonucu hipoksi'ye ve sonuçta hipoksik şok ve ölüme neden olur. Oksijen mevcuttur fakat kanda taşınamaz. Vücut adeta oksijen havuzunda boğulur.
Tedavide amaç zehirli maddenin zehirsiz başka bir metabolite çevrilmesidir. Bunun için öncelikle hastaya sodyum nitrit verilir. Bu madde methemoglobin'e siyanür ile yarışmalı olarak bağlanır ve siyanür bu sayede methemoglobin'e bağlanamaz. Daha sonra verilen sodyum tiyosülfat ise siyanür ile reaksiyona girerek tiyosiyanat oluşturur. Bu madde vücut için toksik değildir ve böbreklerden atılır.