Sabah trafiğinde hayatta kalma rehberi
İstanbul sabahları bir başka güzel oluyor. Özellikle de 7 ile 9 arası gerçekten bambaşka bir tada sahip... Dalga geçiyorum tabii ki! İstanbul o kadar kalabalık ki ve her birimizin iş yeri o kadar alakasız bir yerde ki, mecbur sürünüyoruz. Özellikle de bazı zamanlarda öyle bir yoğunluk oluyor ki işte o günlerde işine vaktinde gidenlere madalya vermek gerekiyor. Peki bu sabah trafiğinde nasıl hayatta kalabilir, çileden çıkmamayı nasıl başarabiliriz?
Öndeki sürücü arabayı bi' garip sürüyor...
Sabah evden ne kadar erken çıkarsanız çıkın, muhakkak yolunuza taş koyan bir sebeple karşılaşıyorsunuz. Ya trafik ışıklarında problem oluyor, ya öndeki araç tövbe estağfurullah bi' garip gidiyor, sürücü arabayı bi' tuhaf sürüyor. Uyanamamış oluyor mesela öndeki sürücü. Ohooo. Ya da mesela servisi kaçırıyorsunuz, mecbur taksi çağırmak istiyorsunuz. Ama taksi yok! Gelmiyor!
'Sabah aksilikleri'ni kabullenmek lazım
Veya otobüs durmuyor. Minibüs tıklım tıklım kalabalık. Metrobüse sığmıyorsunuz. Köprü ilerlemiyor... Hayır daha da sayabilirim. O kadar çok sebep var ki çıldıracak. Dertler bitmiyor, bitemiyor. Çıldırmamak elde değil. Bence bütün problem 'sabah aksilikleri'ni kabullenmeyişimizde. Sabah kimse kendinde olmadığı için bütün tavırlar, davranışlar 'normal dışı' aslında. Biz "Bu anormal!" diye isyan edip normallikten çıkartıyoruz kendimizi. Halbuki buna ne gerek var? Her şeyin 'olağanüstü' ilerlediğini kabul etsek, doğal karşılasak, aslında hiçbir problem olmayacak.
'Anormal'liği 'normal' karşılarsak...
Mükemmeliyetçi insanlar olabiliriz. Ama bunu özellikle sabah 9-10'a kadar bilhassa da sabah trafiğinde devreye sokmamamız gerekiyor. Sabah hiçbir şey planladığımız gibi gitmeyebilir. Ki zaten giderse şaşırmamız lazım asıl. Fakat bu, 'kötüye kendini alıştırma' depresifliği değil. Sabah trafiğinin olağan dışılığını ne kadar normalize edersek edelim eksik kalır. Çünkü herkesin adrenalin seviyesi yüksek oluyor. Bu 'anormal'liği 'normal' karşılarsak aslında sadece sabah trafiğinde hayatta kalmaz, çileden çıkmaz aynı zamanda hayatımızdaki bütün problemleri de ustalıkla çözmüş oluruz.