Post-it tembelliğe mi yol açıyor?
Post-it'ler zaman zaman hayat kurtarıyor gerçekten de. Unutmamamız gereken şeyleri bize hatırlatan post-it'lerden her yerde satın alabilmek mümkün. Renk renk, çeşit çeşit. Kırtasiye malzemelerine olağanüstü düşkünseniz durum daha da fena, alışkanlığın yerini bağımlılığa dönüştürmesi an meselesi. Peki gerçekten her şey bu kadar toz pembe mi?
Elbette değil.
Yılların 'Memento' filmini hatırlayın.
Spoiler vermek istemiyorum ama "Unutmamam gereken şeyleri çevreye yazayım" diyen bir karakterimiz vardı.
Çılgınlar gibi her yere notlar bırakıyordu, vücuduna dövmeler yaptırıyordu.
Unutmamak için not defterlerine yazmak bile çözüm olmuyor işte, yine unutuyorsun.
Ve üstelik post-it'ler kabul edin ya da etmeyin ama tembelliğe yol açıyor.
"Nasılsa yazdım" diyorsunuz ve hafızanızı zorlamıyorsunuz.
Egzersiz yapmıyorsunuz.
Sudoku çözen dedem, bu aktivitesini 'Beyin egzersizi' olarak açıklıyor, çok da haklı.
Post-it'ler ise tembelleştiriyor, "Unutsam ne yazar, nasılsa yazdım ben" diyoruz.
Günlük hayat koşturmasında her şeyi o kadar unutmaya meyilliyiz ki dolayısıyla çok üstünde durmuyoruz.
Ama uzun vadeli düşünmek gerkeiyor.
Beyin sağlığımızı da düşünmemiz lazım.
Her tarafa post-it yapıştırıp kendini garanti altına alınmış hissedeceğimize biraz daha zor olanı seçmek gerekiyor.
Uzun vadede emin olun kazanan biz olacağız.