Kitaplığından ödünç kitap vermeyenleri dışlamayalım
Hayat hakkında 'Siz bir şeyler yaparken başınıza gelenler eşittir hayat' denilir ya... Bu cümlenin kitaplı versiyonu da şu: Siz kitap okurken başkalarının sizden kitap istemesi. Böyle bir şey var. Asla kitap satın almayan biri sırf çantanızda 2-3 kitapla dolanıyorsunuz diye bir anda kitap okumaya merak salıyor. 'Hadi bana kitap öner'ler diyor. Bunları diyenlere kitap önermeyelim, kitap ödünç vermeyelim; çünkü...
Bu arkadaşlarımız okumanın, bir kitap satın almanın, bir kitapla duygusal bağ kurmanın yolunu tek başına keşfetmeli.
En yakınlarımdan yola çıkarak sizlere şunu söylemek istiyorum:
Her kime çıkarıp kütüphanemden kitap verdiysem asla geri dönmedi.
Dönse bile asla eskisi gibi 'full' kondisyonlu bir halde gelmedi.
Ben o kitaplarla duygusal bağ kurmuşum, hatta yetmemiş bir arkadaşıma ödünç vermişim.
Sonra bir bakıyorum aynı hassasiyeti sevdiğim bir arkadaşım göstermemiş.
Arkadaşımdan soğuma sebebi!
Ben köpeğimi arkadaşıma emanet etmişim tatile giderken 1-2 günlüğüne.
Sonra geri dönmüşüm, bir bakıyorum köpeğim aç, köpeğim mutsuz, köpeğim yorgun.
Ben bir daha köpeğimi o arkadaşıma emanet eder miyim?
Ben bir daha köpeğimi bir başkasına emanet eder miyim?
Hiçbir farkı yok.
Köpekmiş, kitapmış.
Duygusal bağ kıyaslanamaz, duygusal bağ hafife alınamaz.
Kitaplığından ödünç kitap vermeyenleri dışlamayalım, tam tersi onlara saygı duyalım.
Ya onların hassasiyetlerini gözetelim ya da bu toplara hiç girmeyelim.