Hayatı boyunca erkek kılığında gezen Margaret Ann Bulkley’in hikayesi
Hayatta gerçekten enteresan hikayeler var. Haliyle gerçek hayattan çıkma bu hikayeler kitaplara, filmlere, hatta bir moda tasarımcısının koleksiyonuna ilham olabiliyor.
Bora Aksu’nun geçtiğimiz haftalarda Londra Moda Haftası’nda sunduğu yeni koleksiyonuna dair açıklamasında bir isme dikkat ettiniz mi? Bora Aksu açıklamasında “Yeni koleksiyonumda Margaret Ann Bulkley’den ilham aldım” demişti.
Peki kim Margaret Ann Bulkley? Hayatının yaklaşık 50 yılını kadın olduğunu gizleyerek erkek olarak yaşamış biri. Şaşırtıcı değil mi? 1789 yılında İrlanda’da doğan Bulkley, o dönemde kadınların yüksek öğrenim hakkının olmaması nedeniyle çok istediği tıp fakültesine girmek için erkek kılığına giriyor. Mezun olduğu 1849 yılında her ne kadar o dönemde kimse tarafından bilinmese de ‘dünyanın ilk kadın doktoru’ oluyor. Birleşik Krallık ordusunda çalışmaya başlıyor ve başarılı bir cerrah olarak orduda gayet önemli görevlere geliyor. Kullandığı isim ise dayısının ismi: James Barry.
Ölümüne kadar da onun aslında bir kadın olduğunu kimse bilmiyor. Bu sır ortaya çıktığında ordu uzunca bir süre bunu saklıyor. Muhtemelen kendi saygınlığına gölge düşürmek istemiyor. Ne de olsa uzunca bir süre kandırılmış Birleşik Krallık Ordusu.
Bense burada, etrafındaki herkesi kandırmış bir kadından çok, tutkulu bir kadın görüyorum. Tutkuyla istediği şeyin peşinden gitmiş, başarmış bir kadın… Aynı zamanda bu tutkusunun peşinde giderken başka şeylerden feragat etmek durumunda kalmış bir kadın… Hiç evlenmemiş, hiç çocuğu olmamış, aşık olduysa da gizli saklı yaşamak zorunda kalmış ve hayatının sonuna kadar büyük bir sırrı saklamış. Bir sırrı hayatınızın sonuna kadar sakladığınızı ve bunun ağırlığını bir düşünsenize! Anlaşılan o ki Bulkley’in tutkusu hayatındaki diğer her şeyin önüne geçecek kadar kuvvetliymiş… Gerçekten hayran olmamak mümkün değil.