Hayat 0 ile 1 arasındadır
Covid salgınında eksponansiyel artış dönemi ivmelendi. Hastanelerdeki yoğun bakım doluluk oranı %71.6 'yı, filyasyon oranı %99.7'yi geçti. Doğal olarak, karantina günleri de tekrar geldi. Hepimiz evlerimize girip sıkı sıkı örttük kapıları, pencereleri. Düşünüyorum da, evlerimizin kapılarını kapamışken, farkındalık kapısını açma zamanı geldi mi acaba, ya da bunun bir zamanı var mıdır?
Geçenlerde okuduğum bir yazıda, yazarın altını ısrarla çizdiği bir yer vardı. 'Homo' cinsinin 'sapiens' türüne ait olduğumuzu, Homo sadece insan demekken, Homo Sapiens'in 'farkında olan insan' demek olduğunu vurguluyordu. Madem 'homo sapiens' türüyüz, madem farkındayız, o zaman kullanalım bunu, ne demek oluyor bu? İki kap yemek düşünelim, bir kaptaki yemeği siz yiyorsunuz, diğer yemeği ise kediniz yesin. Yemek yiyor olduğunuzun farkındasınızdır. Üstelik yemek yediğinizin farkında olduğunuzun da farkındasınızdır. Kediniz sadece iç güdüleri ile yemeğin kokusunu alır, hayatta kalmak için onu yemesi gerektiği bilir ve yer. Yani kediniz sadece yemek yemesi gerektiğinin farkındayken, siz farkındalığınızın farkındasınızdır.
'Çoklu evren' teorisi
Bu farkındalıkla beraber evimizin kapısını açmadan, sayılar dünyasında küçük bir gezintiye çıkalım.1940 yılında Hubble uzay teleskobunun topladığı veriler ile birlikte bilim insanları belirli araştırmalar yaptı ve bu araştırmaların sonuçlarında altın değerinde bilgilere ulaşıldı. Evrenimiz sürekli genişliyormuş ve bu da 'çoklu evren' denen sıradışı bir teoriyi ortaya koymuş. Henüz teori de olsa, şu an yaşadığımız evrenden başka evrenler olduğu ihtimali tüyler ürpertici düzeyde. Kaç tane başka evren olduğunu bilmiyoruz, bu sayı X olsun. X sayısında 1 olasılıkla yaşadığımız evrendeyiz. Bilim insanlarının güncellediği veriler göz önünde tutularak, ait olduğumuz evrende 300 ile 500 milyar arası galaksi bulunuyormuş. (Bu sayılar yeni keşifler ışığında yıllar geçtikçe değişiyor.) Bu sayı ile birlikte bizim de alt kümesi olduğumuz Samanyolu galaksimiz, ortalama 500 milyarda 1 olasılık diyebiliriz. Samanyolu'nda karmaşık ama uyumlu biçimde her türden yaklaşık 400 milyar yıldız yer alır ve Güneş, bize 400 milyarda 1 olasılıkla hayat veriyor. Sadece Samanyolu galaksisinde, Dünya ile aynı boyutlarda yine ortalama 17 milyar gezegen bulunuyormuş.
Hayran olmamak elde değil
17 milyarda 1 olasılıkla Dünya'dayız. Olasılıklar içinde diğer olasılıkları da barındırır. Halihazırda gezegenimizde keşfedilen 200 bin canlı türü varmış. Homo (insan) cinsinin sapiens türünde, yani 'homo sapiens' (farkında olan insan) oluyoruz. 200 bin olasılık içerisinde 1 olasılıkla, farkında olan, düşünen insan olarak dünyaya geliyoruz. İnsan türü olasılığının gerçekleşmesi, var olmamız için gerekli ama yeterli bir koşul değil. Var olmamız için gerekli döllenme tamamen olasılıklara bağlı. Yine 200 milyarda 1 olasılıkla yumurta döllenmesi gerçekleşiyor ve siz var oluyorsunuz. 7594 milyar yaşayan insandan birisiyiz. Tüm bunları düşününce 'Eşsizliğimize hayran olmamak' elde değil.
Matematikte tüm olasılıkların 0 ile 1 arasında, yani olmak ile olmamak arasında gerçekleştiğini biliyoruz ve 0 ile 1 arasına dizilen sonsuz sayının sonsuz kombinasyonu ile şuan nefes alıp bu yazıyı okuduğumuzu fark etmenizi istiyorum. Bir Aztek güncesinde geçtiği gibi, 'Gökler kuruldu / Yeryüzü tamamlandı / Artık kim hayatta kalmalıdır ey tanrılar'...