Çocukları tacizden korumak için mahremiyet eğitimi şart
Çocuk istismarı haberlerini duyduğumuzda hepimiz kahroluyoruz, içimiz parçalanıyor. Ne yazık ki üzülmek, ahlanmak sorunun çözümüne katkı sağlamıyor. Bilinçlenmemiz, bilinçlendirmemiz gerekiyor.
Pedagog Adem Güneş'in bu konuda farkındalık yaratacak, doğru bildiğimiz yanlışları gösterecek açıklamaları var. 'Mahremiyet Eğitimi' kitabında detaylı olarak anlattığı bu sözlerine hepimiz kulak vermeliyiz.
Öncelikle Adem Güneş, çocuk bir tacizden bahsediyorsa bunun doğru olduğunu söylüyor. Kimi zaman yetişkinler çocuk böyle bir şeyden bahsettiğinde, ne acı ki bunun hayal ürünü olduğunu düşünüp üstünde durmuyorlarmış.
Bir diğer yanılgı ise, tacizcilerin hedefinin sadece kız çocukları olduğu yönünde. Oysa kız ve erkek çocuklar, tacize uğramak konusunda aynı risk oranına sahipler. Çok sık düştüğümüz bir diğer yanılgı da, tacizcilerin kötü giyimli, anormal dış görünüşleri olan insanlar olduğuna inanmamız. Halbuki sanılanın aksine büyük çoğunluğu, ilk görüşte şüphe uyandırmayacak kadar iyi giyimli kişiler. Bekar, yalnız yaşayan sorunlu insanlar da değiller. Yüzde 80'inin çevresiyle hiçbir sorunu yok, çoğunlukla ailenin yakından tanıdığı ve evli kişiler. Tacizciler rastgele bir anda, rastgele bir hedefe yönelmeyip taciz anını en ince ayrıntısına kadar planlayarak harekete geçiyorlar.
Adem Güneş'in dediği gibi, çocuk istismarına sadece üzülmek yetmez, toplumsal bir direnç oluşturmak adına kadın-erkek her yetişkinin 'mahremiyet eğitimi'ni önemsemesi gerekir. Mahremiyet eğitimi nedin peki? Adem Hoca şöyle açıklıyor:
"Mahremiyet eğitimi çocuğu baskılama, kız erkek çocuklarını zorla birbirinden ayırt etme değil, 'çocuğa kendi fiziksel sınırları içerisindeki özgürlüğü hissettirme' eğitimidir. 45 cm bir dairesel alan içine kimsenin 'izinsiz' giremeyeceği 'fiziksel aura hissini' geliştirme eğitimidir.
Yetişkinler çocukları istediği gibi sevmek isteseler de onlara İZİNSİZ dokunmak, İZİNSİZ öpmek, İZİNSİZ kucağa almak, mahremiyet eğitimi için gerekli olan fiziksel aura hissinin oluşmasına engel davranışlardır. Otobüste, parkta, bahçede, çevrede çocuğa saygısız davranan yetişkinleri uyarmadıkça, mahremiyet eğitiminin önemini anlatmadıkça, çocuklar sapkın insanların kurbanı olmaktan kurtulamayacaklar.
Henüz kendisini koruyabilecek güçte olmayan çocuğun çevresindeki her yetişkin, çocuğun auralarının korunmasında kendini sorumlu hissetmeli. Çocuk eğitimi toplumsal bir duyarlılık işi.
Sevin çocuklarınızı doyasıya, AMA onun bir birey olduğunu ve izni olmadan hiç kimsenin kendisine dokunamayacağı bilincini oluşturmak ve saygı duyulan bir birey olduğunu hissettirmek için İZİN ALARAK sevin..."
Çocuk tacizcilerinin hiçbiri uzaydan gelmediler ya da bir fabrikada üretilmediler ya... Hepsi bir zamanlar tacizden korunan masum yavrulardı. O çocukların aynı masumiyette yaşamlarına devam etmeleri ve hiçbir çocuğun, ailenin, toplumun böylesi bir travma yaşamaması için herkes sorumluluk almalı. Herbirimizin yapacağı bir şey mutlaka var... Farkındalık yaratması için hiç değilse bu yazıyı paylaşmalı...
Vicdanımız rahat, başımızı huzurla yastığa koyacağımız günlere erişmek dileğiyle...