Çocukları 'oğluş' ve 'piremses' gibi yetiştirmek ne kadar doğru?
İnsanlar doğar, büyür, evlenir, borç öder ve ölür. Bu döngü içerisinde yeni nesilleri de büyütmek var tabii. Lakin son yıllarda bir hastalık gark oldu. Erkek çocukları ‘oğluş’, kız çocukları ‘piremses’ olarak büyütülüyor. Peki, bu ne kadar doğru? Molatik olduğumuz konu çocuk gelişimi.
Çocuklar gözümüzün nuru. Onlarsız hayat düşünemiyoruz. Adeta şeker gibi canlılar. Onları büyütürken uykusuz kalıyoruz, canımızdan can veriyoruz. Ancak son yıllarda bu duruma bir de ‘oğluş’ ve ‘piremses’ modu da eklendi. Yetişen çocuklar bu şekilde eğitiliyorlar. Çocuk yetiştirirken bu tavır doğru mu?
Sorumluluk her zaman iyidir
İnsanlar çocuklarını özenle büyütmek, öncelikle ailesine ve topluma faydalı olacak şekilde yetiştiriyoruz. Bu durum son yıllarda biraz da çocukları ‘şımartma’ üzerine de kurulmaya başlandı. ‘Benim çocuğum çok özel. Süper zeka. Seçilmiş çocuk’ havaları eşliğinde çocukları büyütüyoruz. Haliyle çocuklar da kendilerini rahata alıştırıyorlar. ‘Ben süper bir çocuğum, kimse benden üstün olamaz’ edalarına sahip çocuk da hem empatiden yoksun narsist bir birey oluyor hem de hayata karşı tembel büyüyor.
Çocuklar hazıra alıştıkları için geleceklerini kurmak için acele etmiyor, ‘Nasıl olsa her şey halloluyor’ deyip kendi ayaklarını üzerinde durmuyorlar. ‘Oğluşum’ olarak büyüyen erkekler evlendikleri zaman eşlerine yardımcı olmak yerine ‘Onun görevi bu’ diyor ya da bekar hayatı yaşarken ‘pasaklı’ oluyor. ‘Piremses’ olanlar ise kendi ayakları üzerinde, güçlü bireyler olmak yerine beyaz atlı prensin kurtarmasını bekleyerek ömür sürüyorlar.
Tabii ki çocuklarınızı sevin, onları baş tacı edin ancak onlardan başka insanların da var olduğu onlara hissettirin. Hayatını sosyal birey olduklarının farkına vararak yaşamalarını sağlayın. Tembel, hazıra konan bireyler değil, güçlü, özgüvenli birer insan olarak emekleriyle yaşamayı öğretin.