Çocuk kalmak ya kalamamak: Biz büyüdükçe kirlenir mi dünya?
Dünyanın en büyük klişelerinden biri şu: "Biz büyüdük ve kirlendi dünya..." Sahiden biz büyüyünce mi kirleniyor dünya? Çocuk kalabilmek çok mu zor? Çocuk ruhlu insanlar neden 'en en en' sevilen arkadaşlarımız? Gelin Molatik olalım.
Yaşamanın kıymetini bilmek!
Yaşam, binbir hazineyle dolu. Keşfettikçe keşfediyoruz. Yaşamın sırrı, yaşamanın kıymetini bilmekten geçiyor. Bunları da ancak çocuk ruhumuzu koruyarak ve kollayarak yapabiliyoruz. Hal böyleyken "Biz büyüdük ve kirlendi dünya" klişeleri bizleri en fazla teğet geçiyor. Dünyaya gerçekten bu kadar negatif mi bakmalıyız? Yaşadığımız koşuşturmada, negatiflikte çocuk kalmak çok mu zor?
Peki neden bocalıyoruz?
UNICEF, 20 Kasım'da 'Dünya Çocuk Hakları' ile ilgili bir mesaj paylaşmış. UNICEF'in mesajında 'Sen de #dünyaçocukgünü etiketiyle paylaş ve çocuklara destek ol!' lafları yer almış. Gitgide annemize, babamıza benziyoruz afitap! Kocaman olmaktan gocunmuyoruz. Sonra bu mesaja denk gelince afallıyoruz. Acaba çocuk ruhumuz hep bizimle de o yüzden mi bocalıyoruz bir UNICEF mesajına?
Dalgalı denizde bile!
Hayat eksi ve artılardan ibaret. Çocuk ruhunu koruyan, çocuk enerjisiyle çevreye pozitiflik saçanlar nasıl da görünüyor ve seviliyorlar, değil mi? Sırrı ne bunun? Elbette çocuksu ruha sahip çıkmak. "Çocuk taklidi yapın" demiyorum. Masum bakın. Saf olana dokunun. Sorun, sorgulayın. Bütün mesele dalgalı denizde dahi korkusuzca, çocuksu bir merakla kalabilmekte. Çocuk kalmak ya da kalamamak. İşte bence asıl bütün mesele bu!