Beyin ameliyatı sırasında zeytin dolması yapılır mı?

Ödül mü ceza mı?

Corona süreciyle birlikte hayata bakışımız da doğrudan etkilendi. Kimisi bu dönemi bir 'ödül' olarak gördü, kimi de ceza. İster ödül olarak görün isterse ceza, sonuç aynı kapıya çıkıyor: Umudumuzu korumak zorundayız. Uzun bir süre evde zorunluluktan ötürü kalmak, bu şekilde hayatı devam ettirmek hiç kolay bir süreç değil. Olağan dışı bir dönemden geçtik ve geçiyoruz. Dolayısıyla bu dönemde kendimize yapacağımız en iyi şey umudumuzu korumak.

Keman bile çalınır!

Sizlere İtalya'dan oldukça umut verici, yüz güldüren bir haber aktarmak istiyorum tam da bu noktada. İtalya'da beyninin sol temporal lobundan tümör alınan 60 yaşındaki bir kadın, beyin tümörü ameliyatı sırasında zeytin dolmaları hazırlamış. Ameliyat yaklaşık iki buçuk saat sürmüş. Doktorlar, konuşma, hafıza ve vücudun sağ tarafını kontrol eden bu bölgedeki sağlıklı dokuların ameliyatta zarar görmesini engellemek için bu yöntemi seçmiş. Sonuç? Başarılı. 11 tıbbi personelin yer aldığı operasyon başarıyla geçmiş. Bu habere benzer bir olay da geçtiğimiz aylarda İngiltere'de yaşanmıştı. Doktorlar, beyin tümörü ameliyatı sırasında bir hastanın keman çalmasını istemişlerdi. Beyin ameliyatı sırasında zeytin dolması yapılır mı? Tabii ki evet. Ha o dolmalar yenir mi, orası meçhul tabii.. Beyin ameliyatlarında bu tarz şaşırtıcı örnekler yaşanıyor. İşin doğası gereği oluyor bunlar.

Ne olursa olsun umudu korumak...

Biz bu haberden şu sonucu çıkartmalıyız: Umut! Hayata sımsıkı sarılmak gerekiyor. Riskli bir ameliyatı zeytin dolması eşliğinde atlatmak... Evet, beyin ameliyatı bir hayli zor ve riskli. Doktorların yapacağı en ufak yanlış bir hareket ölümle sonuçlanabilir. Risk büyük. Ama doktorlar keman ya da zeytin dolması formülü üretiyor. Yani ateşle dans etmek bu. Evde kalmaktan fenalık geçirmeye başladığımız şu dönemde doktorları aklımıza getirmeliyiz. Ve doktorların dediğini yapan, büyük bir hata sonucu felç kalma riskine rağmen o zeytin dolmalarını yapan 60 yaşındaki kadını aklımıza getirmeliyiz. Şanslıyız, çünkü evdeyiz, güvendeyiz. Umutlu olmak için büyük bir risk taşıyan ameliyatın göbeğinde olmamıza gerek yok. Hayat tüm kudretiyle akıyor, gidiyor. Ne olursa olsun yaşıyor olmamızı büyük bir şans olarak görmeli ve şu anı kabullenip geleceğe heyecanla, umutla bakmaya başlamalıyız. Hayatı zorlaştırmak ya da kolaylaştırmak bizim elimizde. Pozitiflikleri görmek sanılanın aksine bağımlılık yaratıyor! Koca bir nefesi içinize çekerek başlayın, gerisi elbet gelecek!

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr