Bebeklik travması yüzünden 'klozet ev' yaptırdı
Doğuma yetiştirilemeyen kadın, minik bebeğini tuvalette dünyaya getirdi. Aradan yıllar geçti, 'tuvalette doğan çocuk' büyüdü. Şimdi hayattaki tek amacı, bütün dünya tuvaletlerini güzelleştirmek!.. Travmanın böylesi...
Sim Jae Duck adlı Güney Kore vatandaşı, 1.6 milyon dolar harcayarak klozet şeklinde bir ev yaptımış. Hijyene dikkat çekmek için yapılan bu eve ilham veren ise, Sim Jae Duck'ın hayat hikayesi. 1939 yılında Güney Kore’nin bir köyünde dünyaya gelen Sim Jae Duck, annesi doğuma yetiştirilemediği için tuvalette doğum yaptı. Sim’in hayatındaki travma da işte böyle başladı.
Yıllarca iş dünyasında yer aldı, siyasete atıldı, hatta doğduğu kent Suweo’nun belediye başkanlığına kadar yükseldi. Ama onu öne çıkaran hep 'tuvalet merakı' oldu. Bu konuda yaptığı girişimlerle 'Bay Tuvalet' ünvanını aldı. Veee Kore Tuvalet Birliği’ni kurdu! Birlik kurulunca tabii; kampanyalar, sosyal sorumluluk projeleri gibi, bildiğiniz dernek yararına işler yapıldı.
2007 yılında konuya daha da dikkat çekmek için 1.6 milyon dolara mal olan klozet şeklindeki evi yaptırdı. Kim için? Tabii ki kendisi için… Hayatını tuvalete adamış bir insan, bu evi başkasına yar eder mi hiç?
Nedir Sim’in derdi? Doğduğu mekanın yarattığı travma. Ruhda biraz titizlik de varsa, tuvalette doğma olayını dramatize ediyor. Hayatını tuvalate adıyor. İş ya da siyasi hayatta yakaladığı başarı, bu travmanın önüne geçemiyor. Birlik kurmuş, yetmedi birliği dünyaya taşımış, bu da yetmedi oturduğu evin mimarisini klozet şeklinde yaptırmış. Evin en konforlu yerini de tuvalet olarak inşa ettirmiş tabii.
Tuvalet hijyenine bu kadar önem verdiği için alkışlamalı mı? Bu durumu takıntı haline getirdiği için vahlanmalı mı? Dünyaya gelme biçimi, insan hayatını bu kadar etkileyebiliyor işte.
Sim geçmişini, doğum şartlarını değiştiremeyince, hayata merhaba dediği yeri güzelleştirmeye çalışıyor. Modern, temiz tuvaletler inşa ediyor ki, her gördüğünde doğduğu yer için güzel duygular besleyebilsin. Göz görmeyince gönül katlansın...
Çocuklukta öğrenilen ya da yaşanılan olayların insan hayatında yaratabileceği travmanın en güzel örneklerinden biri bu hikaye. Komik aynı zamanda trajik!