'Antalyalı Anthony Quinn' olmak bir avantaj mı?
Benzerlik konusuna dünya olarak biraz fazla kafa patlattığımızı düşünmüyor musunuz gerçekten? Dünya üzerinde milyonlarca insan var ve haliyle birbirine benzeyen insanların sayısının çokluğu da son derece normal. Fakat konuyu biraz daha Türkiye sınırlarına getirdiğimizde, özellikle de yabancı ünlülere benzeyen vatandaşlarımız enteresan bir popülerlik yakalıyor...
"Türkiye'nin X'i" diye özetlenen bu vatandaşlarımız, işin komiği, gerçekten de benziyorlar yurt dışındaki isimlere.
Mesela Cindy Crawford ve Tülin Şahin.
Mesela 'Adanalı Ronaldo' Gökmen Akdoğan ve Cristiano Ronaldo.
Mesela Kim Kardashian ve eski İşte Benim Stilim yarışmacısı Çiğdem Çelik.
Ve son olarak da Anthony Quinn'e benzeyen Dursun Cavlak...
'Anthony' diyorlarmış
Dursun Cavlak 54 yaşında ve ödüller kazanmış ABD'li aktör Anthony Quinn'e benzerliğiyle dikkat çekiyor. Yaşadığı mahallede herkes onu 'Anthony' diye çağırıyor.
Mış ve muş!
Evet, doğru, büyük bir benzerlik söz konusu.
Cavlak diyor ki, "Turistler beni Anthony Quinn'e benzetiyordu. Bu adam kim diye araştırdım sonra hakikaten benzediğimi fark ettim."
Toz pembe mi her şey?
Her şey ne kadar şahane değil mi?
Daha önce 'Adanalı Ronaldo'nun reklam filminde oynadığını, hatta Beyaz Show'a çıktığını filan gördük, izledik, tanık olduk.
Toz pembe gözükse de dışardan bana sorarsanız o kadar da minnoş değil.
Açıkçası hiçbir ünlüye tıpatıp benzemek istemezdim, çok şükür benzemiyorum da.
Sesiniz benzeyebilir, konuşmanız ya da üslubunuz benzeyebilir ve bunlar bir yere kadar yakın bulunulabilir vs.
Ama fiziksel benzerlik söz konusu olunca kimsenin elinde değil değiştirmek.
'Vitrin'ci olmasak mı?
Dursun Cavlak oyunculuk yapsaydı mesela, ne kadar avantajlı olurdu?
"Ooo, çok para kazanırdı, kaymağını yerdi" filan demek çok kolay. Daha genel çaptan bakalım, oyunculuk gibi bir yeteneği olsaydı ve Türkiye'de çok ünlü bir insana dönüşseydi evet para kazanacaktı belki ama hiçbir zaman 'orijinal' bulunmadığı ve bulunmayacağı için her ne kadar yeteneği eşsiz olsaydı bile hep bir karşılaştırma yapılacaktı. Ve doğal olarak da orijinaline benzeyen biri olduğu için de Anthony Quinn'in markasının altında ezilecekti.
Şu anda tatlı bir haber olarak karşımıza çıktı belki ama şayet dediğim gibi olsaydı ne yaparsa yapsın bir türlü orijinal bulunmadığı için potansiyeli ve yeteneği gölgelenecekti.
Hayatta her şey para ya da şan-şöhret değil; önemli olan manevi açıdan tatmin olmak, potansiyelini dışarıya yansıtabilmek.
Bu kadar 'vitrin'ci olmasak mı?
Avantaj gibi gözüken şeyler aslında kocaman kocaman dezavantaj mı?
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr