YouTube için şarkı üretme çalışmaları, cidden işe yarıyor mu?
Müzik sektörü yine bir değişim içerisinde. Plak, kaset, CD satışı, streaming teknolojisi derken; YouTube'taki izlenmelerin de bir ölçümleme olarak kabul edildiği dönemlere geldik. En güncel örnek olarak gördüğümüz Emrah Karaduman'ın "YouTube'a şarkı üretme" çalışmaları işe yarıyor mu?
Üretimler dönüşür
Kültür sanat üretiminin sürekli olduğu en kıyı köşe yerlerde bile dönüşümün kaçınılmaz olduğu aşikârdır. Kimse on yıl öncenin işini bugüne kadar sürekli tüketmez. Kimse o işi on yıl boyunca sürekli üretemez de zaten. Müzik, resim, heykel, tiyatro, edebiyat... Hepsi dönüşür.
Hepsinin üretimleri, hem çağından etkilenir hem de çağını etkiler. En belirgin örnekler de, herkesin hayatının bir yerinde bulunduğu için genellikle müzikte kendini gösterir.
Müzik dinlediğimiz araçlar, 30 yıl içinde fena halde değişti. Plaklar kasetlere, kasetler CD'lere, CD'ler bir anda MP3'lere, MP3'ler ise streaming servislerine evrildi. MP3-Streaming arasındaki süreçte hayatımıza bir de YouTube dahil oldu.
Günümüzün ana akımı YouTube'ta
Spotify gibi streaming servisleri, çok düşük maliyetlerle sınırsız ve reklamsız müzik dinleme fırsatı sunsa da, günümüz ana akım müzik dinleyicisi 'ücretsiz' müzik dinleme ve klip izleme şansı bulduğu YouTube'u kullanmayı tercih ediyor.
Bunun sonuçları ise, YouTube'un endüstrinin geleceği hakkında söz sahibi olması ve üretimlerin YouTube'a göre değişmesi şeklinde kendini gösteriyor.
'Milyar izlenen' klipler
PSY'nin Gangnam Style'ının yarattığı etkiyi hatırlarsınız. "Milyarlarca izlendi" çığlıkları arasında ana haber bültenlerine konu olmuştu klip.
O dönemler, YouTube'un ve dolayısıyla internet kültürünün, geleneksel medya üzerinde etkilerini en yoğun hissettirdiği ilk zamanlardı. Nitekim, çok şey değişti. 100 milyon izlenen YouTube klipleri artık kimseyi şaşırtmıyor.
Belli başlı müzisyenler ve müzik şirketleri de YouTube'u hedeflemeye başladı. Ölçümlemesi, erişimi ve tüketilebilirliği kolay olan YouTube üzerine kodlanan videolar, hem şirketler hem de müzisyenler için büyük bir fırsat olarak algılanıyor.
'Darmaduman' albümü güzel örnek
Sözgelimi Emrah Karaduman'ın DarmaDuman albümü buna çok iyi bir örnek. Albümü incelerseniz görebileceğiniz en belirgin şeylerden biri, şarkı sürelerinin kısa tutulması.
Müzikal açıdan değil de sektörel dinamikler yönünden inceleyince, iki buçuk dakika ortalamasına sığdırılan şarkı süreleri, hangi ortamda dinlenirse dinlensin tekrar dinleme isteğini yaratıyor ve Emrah Karaduman, YouTube'un replay tuşunu fena halde seviyor.
Popüler seslerde sonuç verdi
Nitekim biri Aleyna Tilki, diğer ise Demet Akalın vokaliyle kaydedilen iki şarkı kliplendirildi.
Aleyna Tilki'nin seslendirdiği ve klibiyle de öne çıkan Dipsiz Kuyum, 2 dakika 40 saniye uzunluğunda. Şu ana kadar 138 milyon kez izlenmiş. Hedefini 2 dakika 40 saniyede bile tutturan bir proje.
Demet Akalın'la kaydedilen Ses Kes ise 2 dakika 45 saniye. Klip yine kendini izleten türden ritmik ve renkli. Fakat müzikal anlamda Dipsiz Kuyum kadar beğenilmemiş olsa gerek, 22.9 milyon kadar izlenmiş. 
Yine de, Karaduman için ciddi veriler sağladığını düşünmek mümkün. Hele ki, "Çabuk bitti ne olduğunu anlamadık" gibi nitelikli veri sağlayacak yorumları da hesaba katınca...
'Radyo dostu' şarkılardan buraya
Radyoların belli bir süreden daha uzun şarkıları çalmadığını, 'radyo dostu' tabir edilen bir şarkı türü olduğunu bilen bilir. Bohemian Rhapsody filminde bile böyle bir tartışma döndüğünü hatırlayın.
Şimdi ise müzik şirketleri, radyo dostu şarkı beklentisinden, YouTube dostu şarkı beklentisine yüzlerini çevirmiş durumda. Yakın zamanda, bu projelerin daha çok karşımıza çıktığını ve daha da beğeniyle karşılandığını göreceğiz.
Emrah Karaduman ise Darmaduman albümüyle dümeni çok önceden kırdığı için, bir köşede olan biteni ve kopan fırtınayı izleyecek muhtemelen.
Replay tuşlarını bozmaya bekleriz.
