Teşekkürler Hande Yener: Afrika'yı keşfetmek bu kadar zor olmamalı
YouTube'un hayatımıza kattığı en büyük kolaylıklardan biri video kliplere erişebilmek. Sadece birkaç tıkla izlemek istediğimiz bir videoya kavuşuyoruz. Hal böyle olunca kliplerin önemi de artmış oluyor. Bir dönem animasyon furyası vardı. Şu ara ise sevdiğimiz isimler birer birer Afrika yolcusu oluyor...
Teşekkürler Hande Yener: Afrika'yı keşfetmek bu kadar zor olmamalı
YouTube'un hayatımıza kattığı en büyük kolaylıklardan biri video kliplere erişebilmek. Sadece birkaç tıkla izlemek istediğimiz bir videoya kavuşuyoruz. Hal böyle olunca kliplerin önemi de artmış oluyor. Bir dönem animasyon furyası vardı. Şu ara ise sevdiğimiz isimler birer birer Afrika yolcusu oluyor...
Klip Tanzanya'da çekildi
Bu isimlerden sonuncusu Hande Yener... Bir süre önce 'Aşk Tohumu' adlı über kaliteli bir işle karşımıza çıkan, ancak ne yazık ki YouTube'ta 2 ayda 2 milyon kez, Spotify'da ise sadece 700 bin tıklanan bu şarkısından sonra Yener, Afrika yolcusu oldu.
Tanzanya'daki Zanzibar adasında çekilen video klipte Yener'e bölge halkı eşlik etti. Çekime çocuklar da büyük ilgi gösterdi ve böylece renkli görüntüler barındıran bir video haline dönüştü klip.
"Küçücük kalplerden çok şey öğrendim"
Bahsi geçen video henüz yayına girmedi ancak bilgilere göre enteresan ve renkli bir kliple karşılaşacağız. Ve yine aynı bilgilere göre Hande Yener, bu Afrika serüveninin kendisinde önemli izler bıraktığını söylüyor.
10 gün Afrika'da kalan Hande Yener: "Yoksulluğun hüküm sürdüğü bu coğrafyada çocuklar tüm olumsuzluklara rağmen hayatın gülen yüzü olmayı başarabiliyor. Orada kaldığım sürece küçücük kalplerden çok şey öğrendim."
Hande Yener'e teşekkür etmeliyiz
Hande Yener'in Afrika'da klip çekmesi hem onun için hem de sektör için gayet hoş bir anekdot. Hatta bize Afrika diye bir kıta olduğunu tekrar hatırlattığı için ona teşekkür etmemiz gerekiyor.
Afrika'da klip çeken ilk kişi Hande Yener değil.
Son dönemde hem yerel hem de uluslararası çapta müthiş bir Afrika sempatisi oluştu. Bilhassa Güney Afrika, birçok isim için oldukça cazip bir ülkeye dönüştü.
French Montana'dan Dan Balan'a pek çok dünya yıldızı klip çekmeye Afrika'ya gidiyor, bölge halkıyla kaynaşıyor, insanlarla karşılıklı dans ediyor ve sonra ülkesine dönüyor.
'Rapsodi İstanbul' klibi çarpıcıydı
"Afrika'da video çeken Türk şarkıcı" denilince akla gelen ilk isim Teoman... 'Rapsodi İstanbul' şarkısının klibi Hasan Hüseyin-Charles Richards yönetmenliğinde Afrika'da çekilmişti.
Klipte İstanbul'u terk eden Teoman, Afrika'da buram buram melankoli yaşıyordu. Videonun sonlarında ise bir kafede tatlışko bir ortam eşliğinde Teoman'a eşlik ediliyordu.
Uzun bir süre rotasyonda kaldı
Teoman'ın bu klibi, özellikle en popüler müzik kanallarından birinde çok uzun bir süre rotasyonda kaldı. Kliple ilgili vakti zamanında basında enteresan bir haber de yer almıştı.
Teoman'ın, klipte rol alanlara içki ısmarladığı, onların da içki karşılığı bu videoda rol almayı kabul ettikleri yazılmıştı.
Keza çekimler esnasında çeşitli aksilikler ve zorluklar yaşandığı da iddia edilmişti.
"Aslında bir gitsek çok severiz" dedik
Yine bu dönemlerde Coldplay, Leona Lewis ve Robbie Williams gibi bombastik yıldızların da Afrika'da klip çektiğini hatırlarsınız.
2010'da Shakira'nın 'Waka Waka' klibi eşliğinde 'Afrika fonu'na alışmaya başlamıştık bile.
Bir gitsek görsek aslında çok sevebileceğimizi ciddi ciddi düşünmeye başlamıştık.
"Oradaki hayatlara dokunmak çok önemliydi"
Bu trendi Teoman'dan sonra Türkiye'de devam ettiren isim ise Ece Seçkin oldu. 'Dibine Dibine' şarkısına dinamik, canlı, rengârenk bir klip çekti.
"Oradaki hayatlara dokunmak çok önemliydi" dedi. Şarkının beğenilmesi ve tutması da bu masrafın boşa gitmediğini kanıtladı.
'Dibine Dibine' klibi, YouTube'ta 69 milyon kez izlendi. Tartışmaya kapalı bir başarı!
Afrika diye de bir ihtimal var
Hal böyle olunca Hande Yener'in de bu trende uyması ve Afrika'ya gidip çeşitli hayat tecrübeleri edinmesi bence keyifli bir detay.
Afrika ülkelerini ziyaret etmeyi aklımızın ucundan bile geçirmezken, "Aaa, böyle de bir ihtimal var" diyebilmemiz bile büyük bir başarı.
Nijerya'dan Kamerun'a, Senegal'den Güney Afrika'ya aslında pek çok ülke keşfedilmeyi bekliyor. Çeşitli korkular sebebiyle hiçbir zaman tatil planımıza dahil etmesek de; varlar!
"Kesin hayatın anlamını bulma peşinde"
Birçoğumuz için bu ülkeler sadece futboldan ibaret. Yurt dışına çıkılacaksa Almanya, Japonya, Hindistan ya da ABD geliyor akla.
Çevremizde Afrika'ya giden biri varsa "Kesin hayatın anlamını arama/bulma peşinde" gözüyle yaklaşıyoruz. "N'aptın, dinledin mi kafanı?" diyoruz.
Orada gezilecek, görülecek, tecrübe edilecek hiçbir şey yok gibi davranıyoruz. Acaba kendimizi biraz fazla mı akıllı sanıyoruz? Acaba çokbilmişlik mi yapıyoruz?
Acaba fazla mı yüzeysel takılıyoruz?
Edebiyattan örnek vereyim: Son yıllarda Nobel Edebiyat Ödülü bahislerinin en büyük favorilerinden biri Kenyalı yazar Ngugi wa Thiong'o. Keza Nijeryalı feminist yazar Chimamanda Ngozi Adichie de dünya çapında şöhretini artıran önemli bir romancı.
Onların yetiştikleri kültürleri görmek neden heyecan verici gelmiyor ki? Neden sürekli Amerika kıtasını baştan keşfetme derdindeyiz? Yoksa fazlasıyla şekilci ve yüzeysel miyiz biz?
