Özcan Deniz, İsrail'de fenomen olmayı nasıl başardı?

Ortadoğu ülkeleri Türk dizilerine bayılıyor. Bu bir gerçek. Binbir Gece'den İstanbullu Gelin'e pek çok dizi bu ülkelerde yayınlanıyor. Batılı dizilere göre Ortadoğululara daha 'yakın' ve 'sıcak' gelen bu yapımlarda rol alan oyuncuların hayran kitleleri de her geçen gün büyüyor... Beren Saat, Burak Özçivit, Songül Öden, Bergüzar Korel, Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ... Bu isimler sadece birkaçı. Türk dizilerinde başrol oynayan ünlü oyuncular, Ortadoğu'da yaşayanları adeta can evinden vuruyor. Bir Amerikalı ya da İngiliz oyuncuya göre daha 'bizden' geliyor onlara bu isimler. Tip olarak, ruh olarak... E bir de Türk dizilerinde baskın olan 'aile' kavramı, Ürdün'den Lübnan'a çok sayıda Ortadoğulu'yu etkiliyor haliyle. İsrailliler de en az diğer Arap ülkeleri kadar Türk dizilerine bayılıyor. İşte kanıt: Haaretz gazetesinde yayınlanan, Ariana Melamed imzalı bir makale, Türkler geri döndü, bütün İsrail'i kendilerine müptela ettiler! başlığını taşıyor. Yazı, uzun uzun Özcan Deniz'in dizisi 'İstanbullu Gelin'in İsrail'de yarattığı heyecanı anlatıyor. Yazarın, dizideki Faruk Boran karakterinin, İsrail'in yeni cazibe öğesi olduğuna dair bir çıkarımı da var. Faruk Boran'ın İsrailli kadınlar tarafından cinsel cazibe olarak görüldüğüne işaret eden Melamed, bugüne kadar çok sayıda İsrailli genç kadının Türkiye'ye sırf Özcan Deniz'le selfie çektirmek için gittiğini söylüyor. Peki Özcan Deniz, İsrail'de fenomen olmayı nasıl başardı? Cevap basit: Hiçbir şey yapmayarak! Sadece bir 'kanal' lazımdı. O 'kanal'dan yürüyünce de fenomen oldu. Dizi hakkında İsrail'deki sosyal medya platformlarında çok sayıda grup açıldı. 60 bin küsür üyesi bulunan çeşitli Facebook gruplarında Faruk Boran'ın fotoğraflarının basıldığı eşyaları nerelerde bulabileceklerine dair paylaşımlar yapılıyor. Faruk Boran'ın, yani Özcan Deniz'in İsrail'e gelmesini bekleyen çok sayıda kadın olduğu belirtilen yazıda, dizinin ülkede her geçen gün daha da fenomen olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye ve İsrail arasında kültürel bazda sandığımızdan daha büyük benzerlikler var. Bunu fark edebilmek için illa Tel Aviv'e gitmek şart değil. Herhangi bir İsrailli yönetmenin filmini izlemeniz yeterli. Rama Burshtein'ın yönetmenliğini yaptığı Lemale et ha'halal adlı filmde İsrail'deki muhafazakarlığı ve modernliği gayet net görebiliyoruz. Sadece filmler de değil üstelik. İsrail'de popüler olan şarkılara bakın. Buram buram 'Doğu-Batı' sentezi. Maor Edri'nin Allah Ma'ak adlı şarkısını mesela, 'Doğu-Batı' kombininin çok net olduğu bir çalışma. Gülşen'in ya da Tarkan'ın şarkılarındaki modern altyapı ve oryantal havanın benzerlerini de diğer İsrailli şarkıcılar yapıyor. İsrailli yönetmenler için de keza liberallik ve muhafazakarlık gibi konular önemli 'tema'lar. Bir örnek daha... 2017'nin mart ayında, İsrail'in 'O Ses' yarışmasında Sapir Saban, İbrahim Tatlıses'in 'Haydi Söyle' şarkısını seslendirdi. Büyük finalde de halk oylamasıyla birinci oldu. Saban, daha önce de yine Tatlıses'ten 'Bebeğim'i söylemişti. Özcan Deniz'in başarısını hafife almamak lazım. Sonuçta hangi isim hakkında böyle bir makale kaleme alınıyor ki yurt dışında? İşte tam da bu yüzden 'İstanbullu Gelin'in ya da daha spesifik konuşalım, Özcan Deniz tarafından canlandırılan Faruk Boran karakterinin İsrail'de ilgi görmesi sürpriz değil. Dizi Arap ülkelerinde ses getiriyorsa İsrail'de de ses getirebilir. Dileğimiz yıldızlarımızın tıpkı Özcan Deniz gibi yurt dışında da takdir görmesi, beğenilmesi...

Özcan Deniz, İsrail'de fenomen olmayı nasıl başardı?