Nusret Gökçe ne zaman 'Youtuber' olarak anılacak?

Nusret Gökçe'nin 'dünya fenomenliği'ne giden sürecini kimileri dehşetle, kimileri heyecanla takip ediyor. 'Tuz serpme' hareketiyle başlayan sürecin geldiği nokta enteresan. Nusret Bey son olarak beline bağladığı taşla sosyal medyanın gündemine oturmuş... Nusret Gökçe, sosyal medyayı en etkili kullanan isimlerin başında geliyor. Gidip de restoranından bir porsiyon et yememiş olabilirsiniz belki ama onun mesleğini, tipini, adını bilmemeniz biraz zor. Bunu nasıl başardı Nusret Gökçe? Elbette sosyal medya paylaşımları sayesinde. Önce tarzını yarattı hemen akabinde de dikkat çekici bir sosyal medya kullanımı sayesinde adını tüm dünyaya duyurdu. Nusret Gökçe, bir kez daha sosyal medyayı sallamış. Bu kez yeni çalışması şu: Beline taş bağlamış. Bütün olay bu. Her şey bu kadar basit. Ortaya çıkan Oooluk görüntü, onun Olay paylaşım! yapmış olmasına yeterli bir sebep. Ki hatırlayalım, 'hit' çalışması 'tuz serpme' hareketi de evrensel bir çalışmaydı. Ve dünya çapında 'hit' olmayı başaracak kadar geneli kapsayan bir eylemdi. Bu bağlamda Nusret Gökçe benim gözümde çok net bir popstar... Instagram paylaşımlarından her biri bir şarkıcının single yayınlama heyecanını taşıyor. Her bir paylaşımı adeta onun bebeği, her bir görselinde muhakkak dikkat çekici bir şey var. Kayıtsız kalamıyorsunuz. Ya Aaa deyip şaşkınlık yaşıyorsunuz pozitif anlamda, ya da Of diyor ve Keşke Instagram'da 'dislike' butonu olsa diyorsunuz. E fenomenliğe giden yol da zaten 'kayıtsız kalınamama' durumunu kapsıyor. Hit olmuş şarkıları düşünün. Radyoda, yolda, okulda, iş yerinde muhakkak karşınıza çıkar. Kaçışınız yoktur. Sözlerini ezberlersiniz, dilinize dolanır. Mesela Hande Ünsal'ın geçtiğimiz aylarda çıkan 'Seni Sever miydim?' şarkısı. Şarkıyı söyleyenin Hande Ünsal olduğunu bilmeden aylarca dilime dolandı şarkı. Kayıtsız kalamadım. Önce hiç sevmedim. Sonra çok sevdim. Nusret Bey de tam olarak böyle bir star işte. Bu çağın gerektirdiği 'dijital yıldız'ların başında geliyor. 'Tuz serpme' hareketiyle 'nimetle oyun olmaz' diye eleştiri de topluyor, Yaşasın bizim de sonunda bir trendcibaşımız var da dedirtiyor. Kayıtsız kalmanız imkânsız. Nusret'i 'ortadan' sevmek ya da sevmemek çok zor. Peki Nusret Gökçe kendisine sinir olunduğunun farkında değil mi sizce? Tam tersi... Oldukça farkında. Bunu şu laflarından rahatlıkla anlayabiliyoruz: Bana sinir oluyorlar. Görgüsüz buluyorlar. İyi de kardeşim, maden işçisinin oğluyum. Annem ve babam okuma-yazma bilmiyor. Hakkımda atıp tutanların, bir ömür çalışamayacağı kadar çalıştım. Çalışmadan bir halt olmaz. Şansa inanıyorum. Ama kendin yaratmalısın... Bu cümleleri okumadan önce Nusret Gökçe'ye negatif ön yargım vardı. Her yerde onun 'sulu' fotoğraflarını görmek o kadar aşırı şans barındırıyordu ki bana göre, işin çalışma boyutunu hiç hesaba katmamıştım. Halbuki Nusret Gökçe'nin 'tuz serpme' gibi bir imzayla anılması çok riskli bir şey. Hatta direkt Risk budur! dedirtiyor. Herkes onun 'et bilgisi'ni sorgulayacak sonuçta. Mesleğinde hakim değilsin, o yüzden bu tarz yollara başvuruyorsun gibi bir eleştiri toplamasının tek başına sebebi bu 'tuz serpme'. Halbuki orada bir özgüven var. Ancak işine çok güvenen biri böylesine trend bir hareketin 'imzası' olarak anılmasını onaylar, izin verir. Nusret Bey, belli ki mesleğine hakim olduğunun, işinde çok iyi olduğunun o kadar farkında ki artık 'A1 şarkısı' arayan şarkıcılar gibi 'çıkış yapma' peşine düşmüştü. Başardı. O artık herkesin tanıdığı bir isim. Mesleğine kadar bilgi sahibiyiz. Ne kadar başarılı olduğunu öğrenmek isteyenler de onun bir tabak yemeğinden test edebilir. Hazır beğenilmeye ve beğenilmemeye. Özgüven meselesi işte bu yüzden önemli. Nusret Gökçe, bu çağın gerektirdiği 'dikkat çekici'liği, 'farklılığı' en doğru şekilde kullananlardan biri. Seversiniz, sevmezsiniz. Mesele bu değil. Olay, ona kayıtsız olunamaması. 'Genelgeçer başarı' kavramı buraya evriliyor. Kabul edelim ya da etmeyelim, Nusret Gökçe bir popstar. Bir sonraki adımı ne olur bilemem ama restoranından bağımsız, bireysel bazda bir Youtuber olması gerektiği çok net ortada. Nusret Gökçe, Instagram paylaşımlarıyla gayet güzel bir çizgi yakalamış durumda. Ama bu 'başarı'sını Youtuber olarak büyütmek mecburiyetinde diye düşünüyorum. Neden şu ana kadar Youtuber'lığa daha ciddi merak salmadı, cidden inanılmaz... Kısa film tadında, absürd, fantastik vlog'lar eşliğinde şehirleri gezebilir, başkalarının et restoranlarına gidip fikirlerini söyleyebilir. Nusret Gökçe'nin er ya da geç restoranının kanalından bağımsız şahsi bir yolculuk olarak Youtuber'lığı seçeceği ortada. Hatta belki hazırlık içinde dahi olabilir ve kendi başarı tanımındaki eksik halka için son düzlükte dahi olabilir. Bekleyip göreceğiz. Nasıl bir Youtube projesine imza atar bilemiyoruz ama dikkat çekici olacağı kesin... can.sisman@milliyet.com.tr