Kimseye aldırmadan huzurlu bir ilişki yürütebiliyor olmak insanları neden geriyor?
Bence asıl olay şurada bitiyor, biz hayran kitlesi olarak birini beğendik mi yanına belli bir prototip uyduruyoruz. O prototipin dışında kalan kimseyi beğenmiyoruz hatta taciz ediyoruz yanına uygun bulmadığımız kişiyi. Hele bir de Gupse Özay ve Barış Arduç gibi hiç tınlamadan uzun seneler devam eden ama bir türlü 'içe sinmeyen' bir ilişki varsa, ve onların hiç bu zırvalarla alakası yoksa iyice yerimizde duramamaya başlıyoruz.
Çağın hastalığı bu bence, biz kendi kendimize hayal dünyamızda, aslında hiç alakamız olmayan başka insanların hayatına dil uzatırken asıl güzellikleri kaçırıyoruz. Ya bir düşünsenize, 6 yıldır edilmeyen hakaret kalmadı Gupse Özay’a ve Barış Arduç bir an olsun arkasında durmaktan vazgeçmedi, hep bir oldular hep birbirlerinin yanında kalmayı tercih ettiler.
Oysa ne adamlar var, iki eleştiri görünce en ünlü ben olacağım hayaliyle hayranlarına yaranmaya çalışır “Hadi eyvallah” der vurur çıkar kapıyı. Hoş, öyle yapınca alkış toplayan da çok tabii ama karakter yoksunu olmakla alakalı bir mesele o. Burada odaklanmamız ve konuşmamız gereken tek bir şey var o da ikilinin duruşunu hiç bozmadan, “Ne zaman ayrılacaklar?” sorularını hiç duymadan ve umursamadan 6 yıl boyunca öyle ya da böyle birbirine kenetlenmiş olması.