16. İstanbul Bienali ve Suzanne Treister
10 Kasım’a kadar devam edecek olan 16. İstanbul Bineali ‘Yedinci Kıta’, adını Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığınından alıyor.Bilim insanları, Antroposen (İnsan Egemen) adı verilen yeni bir jeolojik çağa ayak bastığımızı belirtiyor. Bu çağın belirgin özelliliği, olağan doğa olaylarından ziyade insan faaliyetlerinin egemen olması.Doğa, tamamen insan üretimi bir mekan haline dönüşürken, sanat da bundan etkilenerek, insanı odağına almaktan vazgeçip insan ile insan olmayan arasındaki ilişkiye doğru yöneliyor.
Yedinci Kıta- İstanbul Bienali,merkezine küresel ısınma, insanın doğa ile ilişkisi , insan olmayan ile etkileşimi gibi ekolojik sorunlara çeviriyor.
Bienale ev sahipliği yapan mekanlar ; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin Tophane’deki yeni binası,Pera Müzesi ve Büyükada (Anadolu Kulübü, Hacopulo Köşkü, Mizzi Köşkü ve Taş Mektep) . Bu mekanlarda, 25 ülkeden 56 sanatçının 220’den fazla eserinin sergileniyor ve bunlardan 36 eser de 8 Türk sanatçıya ait.
Ben, Bineal’in ana mekanı olan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ni gezme fırsatı buldum. 4 kat , eselere ayrılmış durumda. Biribirinen farklı konulara değinen tablolar, video çekimleri, enstalasyonlar insanı inanılmaz bir dünyaya götürüyor. Dünyanın içinde bulunduğu distopik durumu bu kadar farklı, zengin malzemeler ile yüzümüze çarparken etkilenmemek elde değil. Bazen de unuttuğumuz ritüellere götürüyor bizi.
Şüphesiz birbirinde değerleri eserlerin olduğu bu sergide benim dikkatimi en ok çeken ‘Suzanne Treister - HFT gardener’ oldu.
Treister, algıyı değiştiren ilaçlar ve bitkiler ile deneyler yaparken, bir yandan da bitkilerin hayatı, şamanizm, yüksek frekanslı işlemler ile sermayeye yön verenler arasındaki ilişkileri sorguluyor. Eserleri, sanrı yaratan maddeler, sermaye, sanat, bilinç ve psiaktif ilaçlar arasındaki bağlantılara değiniyor.Bu çalışmaları yaparken birçok bitkinin psikoaktif etkilerini bizzat kendi deneyimliyor.
Psikoaktif etkileri olan bitkilerin, botanik isimlerinin nümerik karşılıkları ile FT Global 500 index içerisindeki şirketleri eşleştiriyor. Örneğin; Mandragora officinarum, gemetria değeri 970. 9 7 0 = 16 ; 1 6 = 7. Mandrago ismi için ürettiği 16 ve 7 sayılarına FT index inde karşılık olarak gelen Petro China and Wells Fargo şirketleri ile eşleştirerek diyagramlar oluşturuyor.
Gerçekten ilginç ve etkileyici bir çalışma sanat eseri haline dönüştürülmüş. Eminim sizler de gezerken çok farklı deneyimler elde edeceksiniz ve çok farklı bakış açılarına şahit olacaksınız. Serginin bitmesine daha 1 ay var, diğer mekanları da gezme umuduyla diyorum.
