Oyun hamuru kokusunu sevmeyen bu kafeye giremiyor
Kafe kültürünün her geçen gün daha da yaygınlaşmasını yürekten diliyoruz. Düşünsenize her köşe başında minnoş minnoş kafeler var... Ve her birinde en fazla 3-4 kişi sakin sakin kahvesini yudumluyor, keyfine bakıyor. Kim istemez bunu? Rusya'daki Didu Cafe ise gerçekten olayı bambaşka noktalara taşımış...
Kafelerin birbirleriyle rekabet içinde olmasını elbette doğal karşılıyoruz ancak ve ancak bir kafenin ülke ya da Avrupa ve hatta dünya çapında popüler olması o kadar da kolay gözükmüyor.
Rusya'nın başkenti Moskova'daki Didu Cafe ise "Aslında çok kolay" dedirtiyor.
Kafenin duvarları tamamen oyun hamurlarıyla kaplanmış durumda.
Tam 140 bin adet figür bulunuyor duvarlarda.
Ve dünya çapında tanınırlığı arttığı için de her geçen gün birçok turist tarafından ziyaret ediliyor.
Her gelen kendinden bir şeyler ekliyor ve kafe giderek daha da rengârenk bir hale bürünüyor.
Sıkıntı ise elbette koku.
Oyun hamuru kokusu herkese hitap etmiyor, genellikle rahatsız edici bulunmasa da birçokları tarafından da 'ağır' bulunuyor.
Tıpkı balıkçılar gibi.
Balık yemeyenlerin bir balıkçıya gitmesi tıpkı yoğun sigara dumanı altında bir kahvehaneye gitmek gibi.
Oyun hamuru kokusu sevmeyen bu kafeye girmesi biraz fazla zor yani.
Bu tarz 'konsept' kafeler sosyal medya sayesinde kısa zamanda dünya çapında duyulabiliyor.
Zaten gidişat da bu yönde...
Eskiden kaleleri, tarihi kiliseleri, camileri ziyaret etmek için turistler giderdi, gelirdi.
Şimdi artık bu tarz 'yaratıcı' mekanları görmek ve oralarda 'check in' yapmak için geliyorlar, gidiyorlar; geliyoruz, gidiyoruz.
Tarihi baştan yazamayacağımıza göre bari biz tarih yazmaya başlayalım ve 'şimdi'den başlayalım kafasındayız.
Yapacak bir şey yok, bir yerden başlamak gerekiyor...
