National Geographic kapağı dünyanın gündeminde
National Geographic tarihe damga vurmuş kapaklarıyla ünlü bir dergi. Çoğumuzun aklına ilk gelen de kuşkusuz "Afgan Kızı" kapağının yayımlandığı sayısı. Elbette tarihe damga vuran kapaklar bunun sınırla değil. National Geographic buna bir yenisini daha ekledi. Üstelik oldukça çarpıcı bir şekilde...
Küresel ısınma, çevre kirliliği, güncel politik tartışmalardan bağımsız olarak günümüzün en önemli sorunlarından biri. Hatta en önemlisi…. Yaşanacak bir dünya olmadığında üzerine tartışılacak herhangi bir şey de kalmayacak. National Geographic dergisi daha önce de defalarca yaptığı gibi bu konuya parmak basan bir dergi kapağıyla çıkıyor karşımıza.
Kapağı görür görmez vurulmuşa döndüğümü söyleyebilirim. Fotoğrafın deniz yüzeyi üstünde kalan kısmında bir buzdağı yer alırken denizaltına baktığımızda bunun bir plastik poşet olduğunu görüyoruz. Soru da oldukça basit. “Planet or Plastic?”. Türkçeleştirip aynı etkiyi yaratacak bir başlık düşünürsek “Ya gezegen ya plastik” diyebiliriz. İnsanlığa artık bir seçim yapması gerektiğini hatırlatmak isteyen dergi, bu kapağıyla muhtemelen pek çok bilgisayarın masaüstünü ve duvarı süsleyecek. Ancak işin sosyal medya paylaşımları ve posterlerle kalmaması gerekiyor…
Plastik poşet bin yılda çözünüyor!
Bir yandan dev bütçeler Mars veya uzayın herhangi bir yerinde yaşam olanaklarını araştırmaya ayrılırken dünya içinde eğitim ve bir takım önlemlerle üstelik çok daha düşük maliyetlere bu hayati konuyu çözüme kavuşturmak mümkün. Doğaya atılan bir plastik poşetin bin yılda çözündüğünü düşünecek olursak böyle bir şeyi yapmanın hem kendimize hem de gelecek kuşaklara vereceği kötülüğü görmezden gelmememiz gerekiyor.
Bu konuya böyle çarpıcı bir kapakla dikkat çektiği için National Geographic alkışı hak ediyor. Tabii benzeri bir alkışı geçtiğimiz aylarda İtalyan piyanist Ludovico Einaudi, Greenpeace kampanyası çerçevesinde buzulların erimesine dikkat çektiği videosuyla hak etmişti.
Dünya kamuoyunda hem çevre kirliliği hem de küresel ısınma konusunda tüm insanlığı harekete geçirecek olan bu adımların belki de her gün ve herkesin gözüne sokarcasına gerçekleştirilmesi gerekiyor. Evet, belki günün birinde Mars’a gidilecek muhtemelen daha da ötesine. Ancak ne bu denizler ne de ormanlarla karşılaşacağız…
İbret olması için Ludovico Einaudi'nin Kuzey Kutbu'nda çektiği video klibini de şuraya bırakıyorum.
