Hatıra kopyalanması ne kadar sevindirici?
'Biz büyüdük ve kirlendi dünya' klişesinin altında yatan 'geçmiş güzellemesi' sadece benim canımı sıkmıyor diye umut ediyorum. 80'ler, 90'lar partilerinden tutun da nostalji kafasına kadar artık önümüz, arkamız klişelerle doldu taştı. Acaba diyorum, geçmişi geçmişte bırakmanın zamanı gelmedi mi? Acı ya da tatlı bütün hatıraları bir poşete doldurup çöpe atsak tövbe estağfurullah bi' rahatlama gelmez mi bize?
Acı hatıralarla başa çıkmak ya da çıkamamak
'Geçmiş'le hesaplaşma derdinde olanlar; bu haber sizin için... Bilim insanları, bir canlının hatıralarını, başka bir canlının beynine yapay olarak kopyalamayı başarmış. Yani yapay olarak bir hafıza oluşturulmuş. Evet, bu ne demek? Hafıza sorunu çeken kişiler, travmatik hatıralarla başa çıkmakta zorlananlar için gelecek hiç de umutsuz değil. 'Eternal Sunshine of the Spotless Mind' filminde işlenen 'acı hafızaları silme' konusuna hiç olmadığımız kadar yakınız. Belirginleşiyor çözümler.
İnsan olmanın biricikliği
Fakat... Hafıza protezleri, anıları silme, dönüştürme, anıları başka bir canlıya kopyalama gibi aşırı 'damar' bir konu, beraberinde 'etiklik' tartışmasını da gün yüzüne çıkartıyor. Şöyle örnekleyelim; daha önce 'kopyalanan deneyimi' yaşamamış denek, doğal hafızadan ayırt edilemeyecek şekilde yapay hatırayı hatırlayabiliyor. Nerede bireysellik? Nerede insan olmanın biricikliği? Kıymeti? Değeri? Ve daha birçok şeyi? "Acı hatıralarla başa çıkacağız!" diye yapay ve mekanik canlılara dönüşmeyi bu kadar mı çok istiyoruz?
Yoksa 'sonun başlangıcı' mı?
'Hatıra kopyalanması' konusunda gelinen noktayı sevindirici bulmuyor, tam tersi "Sonun başlangıcı" olarak görüyorum. Ha evet, bu araştırmanın sonuçları yakın zamanda insanlar üzerinde uygulanmaya başlanmaz. O kadar da değil. Ama bu işler hiç belli de olmuyor işte. Çok mühim birinin sağlığı için kullanıldığını bir öğrensek yandık. Bir duyulursa yandık! Devamı da gelir, herkes soluğu devlet hastanelerinde filan alır. Gibi gibi trajikomik şeyler olur. 'Trend'lerin altını oyma konusunda dünyanın en muazzam canlıları olduğumuzu düşünürsek, distopik bir gelecek ihtimaline çok da hazırlıksız yakalanmamak lazım derim ben...
