10.05.2023 - 03:54 | Son Güncellenme:
DUYGU ERDOĞAN
DUYGU ERDOĞAN- Seyahat endüstrisi, büyük bir yara aldığı koronavirüs pandemisinin ardından girdiği toparlanma sürecini Uzak Asya ülkeleri dışında tamamladı. Bu aşamada toparlanmanın en hızlı gerçekleştiği turizm ülkesi ise Türkiye oldu. Dünyada pek çok kaynakta örnek gösterilen Türk turizminin başarısı, son olarak dünya turizminin yıldızlarından İspanya'nın Merkez Bankası raporunda da işlenerek, duyuruldu. Özellikle 2022 yılı, pandeminin ardından turizmde 'yeniden dönüş' sürecini getirirken, bu sezonda İspanya, Yunanistan, İtalya gibi turizm ülkelerinde yıl genelindeki seyir pandemi öncesine dönemezken; Türkiye turizm gelirinde yılı yüzde 18 artış ile kapattı. 2022 yılında 46.3 milyar dolar turizm geliri ile rekor kıran Türkiye, turist sayısında ise pandemi öncesi rekorlar yılı olarak bilinen 2019 ile başa baş bir ivme gösterdi. Yabancı turist sayısı ve turizm gelirini yeni bir seviyeye taşıması beklenen 2023 yaz sezonu için hazırlıklar tamamlandı. Nisan ayı başı itibarıyla açılışlarını yapmaya başlayan oteller, 1 Mayıs itibarıyla artık tam çalışma esasına geçti. Türkiye yıl genelinde 60 milyon turist sayısına ulaşmayı ve 56 milyar dolar turizm geliri sağlamayı hedefliyor.
Bu yılı neler etkiler?
-Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın devam etmesi bir risk olarak her alanda etkili olabiliyor.
-Küresel ekonomilerdeki enflasyonist ortam turizm performansını etkileyebilir.
-Türkiye iyi başladığı 2023 yılında deprem felaketleri ile sarsıldı. Bölgenin yaralarının sarılması için de turizm önemli bir güç olabilir.
-Rakipleriyle arasında açılan gecelik kişi başı ortalama turizm gelirinde yeni hedefleri olan Türkiye, 2023'te bu gerçekle hareket ediyor.
-Depremlerin ardından dünya genelinden ve yerli turistten rezervasyon akışı yeniden hareketlendi. Beklentiler yıl geneli için büyüme yönünde.
-İç pazar enflasyon ve maliyet artışlarından etkilenebilir.
'Gecelik geliri artırmak istiyoruz'
Başlıktaki bu ifade Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'a ait. Turist başı gelir hesabı yapmak ya da sayılarla vakit kaybetmekten ziyade artık nitelikli turiste odaklanarak, kişi başı gecelik geliri artırma stratejisiyle hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Ersoy, doğru ve yararlı hesabın ancak bu şekilde yapılabileceğini ifade ediyor. Buna göre 2018'de kişi başı gecelik harcama 67 dolar iken, bu rakam 2022'de 89 dolara çıkarıldı. 2023 hedefi ise 95 dolar iken, 2028 hedefi 118 dolar olarak ele alınıyor.
Türkiye'nin yıllık turizm hedeflerini destekleyen çeşitliliği artık çok daha agresif bir tanıtım stratejisi ile duyuruluyor. Ancak elbette hedefleri besleyen ana damar bir süre daha yaz sezonu olmaya devam edecek. Sezon genellikle dar bir zamana sıkışsa da artık bu dönemi uzatmak için yapılan çalışmalar da meyvelerini veriyor. Mayıstan kasım ayı sonuna kadar erişen bir süreçte yerli ve yabancı turist dağılımının olduğu görülüyor. Bu açıdan Antalya kuşkusuz yine turist çeşitliliğiyle yazı en dolu geçiren destinasyon olacak. Yıllık 15 milyon turist hedefini aşıp 16 milyona erişmeyi öngören Antalyalı turizmciler, 17 milyon hedefine de göz kırptıklarını belirtmeden geçmiyor. Kentte 1 Nisan'a kadar olan süreçte 1 milyon turist sayısı geçildi. Bu sayı önceki yıllarda nisan sonu görülürdü. Mevcutta günlük 100 uçağın geldiği Antalya'da onlarca farklı ülkeden turist ağırlanıyor. 650 bin yatak ve 550'ye yakın 5 yıldızlı otel ile farklı segmentlerde tesisleriyle dikkat çeken Antalya markası dünyada daha çok dikkat çekecek.
Bodrum'un yeri ayrı konumlanıyor
Artık yaz aylarında öne çıkan pek çok köy, ilçe, şehir var. Özellikle yerli turistin arayışları ile markalaşan bu alanlara daha sonra yabancı turist trafiği de gerçekleşiyor. Söz etmeden geçemeyeceğimiz önemli bir destinasyon da Bodrum. Ancak Bodrum'u artık biraz ayrıştırmakta fayda var. Lüks otel yatırımları, üst düzey restoran ve tesisler, son olarak ise dünyanın sayılı lüks markalarının adresi olan Bodrum, eşsiz koyları ve marinanın da büyük faydasıyla farklı bir segmentte konumlanmaya kararlı. Yıllık 1 milyon nitelikli turist hedefini dünya 'jetset'inin varlığıyla destekleyen Bodrum, son birkaç yıldır bu turist grubunun rotasında kazandığı yeri daha da güçlendirmeye çalışıyor. Bu açıdan İngiltere'den Amerika'ya, Kazakistan'dan İran'a üst gelir grubundaki ailelerin bu sezonda da Bodrum'da konaklamadan geçmeyeceği fark ediliyor.
İŞTE TURİZMİN YAKIN DÖNEM YOL HARİTASI
Turizmde 2023 - 2028 dönemi için belirlenen hedeflere ulaşmada Türk Hava Yolları'nın (THY) önemli bir rol oynaması bekleniyor. Turizmde hedef pazarlar arasından THY'nin uçtuğu her destinasyon var. Halihazırda ana pazar olan ülkelere yönelik çalışmaların yanı sıra yeni odak pazarlar olarak ABD, Güney Amerika, İskandinav ülkeleri, Körfez ülkeleri ve Uzak Doğu ile Asya ülkeleri öne çıkıyor.
ABD'li turist beklentisi 1.7 milyon
Türkiye 2022'de toplam 51 milyon 387 bin 513 turist ağırlarken, karşılığında 46 milyar 284 milyon 907 bin dolar gelir elde etti. Türkiye'ye en çok turist 5 milyon 679 bin 194 kişi ile Almanya'dan gelirken; bu ülkeyi 5 milyon 232 bin 611 turist ile Rusya ve 3 milyon 370 bin 739 turist ile İngiltere takip etti. Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısında istikrarlı bir büyüme gösteren ABD pazarından beklenen 1 milyon turist seviyesine 2022 itibarıyla ulaşılmış oldu. Şimdi hedef 1.7 milyon. Güney Amerika ülkelerinin ise henüz pandemi etkilerini atlatamadığı görülüyor. Bu coğrafyadan Türkiye'ye olan ilgi yüksek. Özellikle Kapadokya bölgesinin önemli ziyaretçisi konumundalar. 2019 yılında Arjantin'den gelen turist sayısı 64 bin, 2022'de ise 42 bin oldu. Brezilya'dan 2019'da 101 bin turist gelirken 2022'de 85 bin kişi geldi. Kolombiya'nın 2019'da 71 bin olan turist sayısı 2022'de 78 bine yaklaştı. İskandinav ülkeleri genel olarak sakin dönemlerde istikrarlı talep artışlarıyla biliniyor. Türkiye, İskandinav ülkelerinden 2023 yılında gelen turist sayılarının katlanmasını öngörüyor. 2019'da İsveç'ten 445 bin turist gelirken, 2022'de bu sayı 416 bin olarak gerçekleşti. Norveç'ten 2019'da 208 bin turist gelirken, 2022'de 192 bine düştü. Finlandiya'dan gelen turist sayısı 2019'da 135 bin iken, 2022'de 117 bin oldu. Danimarka'dan 2019'da 336 bin turist gelirken, 2022'de bu sayı 356 bine çıktı. Körfez Bölgesi'nde çeşitli ülkelerden gelişlerde artış var ancak halen istenen düzeyde değil. Asya ülkeleri ise pandemiden yeni çıktı ve seyahate yeni başladılar. Çin'den ilk hedef 1 milyon turist ancak pandeminin ardından sınırlarını henüz açan ve az uçakla seyahate yeni başlayan Çinlilerin gelişlerini nasıl artıracakları merak konusu.
5 yıllık planda neler var?
Türkiye 2023 itibarıyla 2028'e kadar turizmde 5 yıllık yol haritasıyla hareket edecek. 2022'de toplam 51 milyon 387 bin 513 turist ağırlanırken, karşılığında 46 milyar 284 milyon 907 bin dolar gelir elde edilmişti. 2023'te 60 milyon, 2024'te 68 milyon, 2025'te 74.3 milyon, 2026'da 80 milyon, 2027'de 85 milyon ve 2028'de 90 milyon ziyaretçinin Türkiye'ye gelmesi öngörülüyor. Buna karşılık 2023'te 56 milyar dolar turizm geliri beklenirken; 2024'te 68 milyar dolar, 2025'te 77 milyar dolar, 2026'da 85.3 milyar dolar, 2027'de 93 milyar dolar ve 2028'de 100 milyar dolar turizm geliri hedefleniyor. Geçtiğimiz aylarda iki önemli turizm fuarı arka arkaya gerçekleşti. Mart ayında ITB Berlin, nisan ayında ise EMITT İstanbul fuarları uluslararası turizm paydaşlarını bir araya getirdi. Turizmin tüm dünyada nabzını tutan fuarlar, 2023 yılına dair genel öngörüleri de sunmuş oluyor. 2023 yılının seyahat endüstrisi için pandeminin ardından yeni rekorlar getirebileceği konusunda sektör hemfikir. Geç açılan Asya/Pasifik ve Çin ile birlikte bu hareketin daha da güçlenmesi bekleniyor. Türk turizmcilerin her iki fuardan aldıkları geri dönüşlere göre farklı bölgelerden turist hareketinde artış olacağı görülüyor. Beklentilere göre ilk planda Doğu ve Kuzey Avrupa yönünden güçlü bir yükseliş öngörülüyor.
Otellerde doluluk oranı giderek artıyor
Pandemiyle gelişen süreçte turizm özelinde en geç toparlanan tesisler şehir otelleri oldu. Genellikle iş, toplantı, kongre gibi etkinliklerle dolan şehir otelleri, normalleşmenin ardından iş hayatındaki gelişmelere paralel olarak biraz daha uzun bir süre geçiş sağladı. Ancak buna rağmen 2022'de önemli bir geri dönüş yaşandı ve başta İstanbul olmak üzere şehir otellerinde toparlanma kendini gösterdi. 2022 yılı bilançosuna göre, Türkiye genelinde şehir otelleri dikkat çeken bir artışa ulaştı. Dünya çapında veri ve analiz şirketi STR'nin Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) için hazırladığı rapora göre, 2022 yılının tamamında doluluklar bir önceki yıla göre yüzde 28 artışla 66.7 yüzde olarak gerçekleşti. İstanbul'da Ocak - Aralık 2022 döneminde doluluk oranları bir önceki yıla göre yüzde 36.5 artışla yüzde 74.7 oldu. Pandemi öncesi yıl olan 2019 yılında bu oran yüzde 73.7 olmuştu. Yani İstanbul'da pandemi öncesi doluluk oranı geçilmiş oldu. İstanbul'da günlük satılan oda bedeli ortalaması 2021 yılına göre yüzde 49 artışla 136.8 euro oldu. Antalya'da Ocak - Aralık 2022 döneminde doluluklar yüzde 22 artışla yüzde 62.3'e, Anadolu otelleri ortalaması ise doluluklarda yüzde 53.8'e ulaştı. 2022 yılında Avrupa destinasyonları doluluk ortalaması ise yüzde 64.6, oda bedeli 132.3 euro, oda başı gelirler ise 85.4 euro olarak tespit edildi. Şehir otellerinde gelişmelerin 2023'te de devam etmesi ve doluluk ile gelirde yeni seviyelere ulaşılması öngörülüyor.
Deprem bölgesinde nasıl bir tablo var?
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremler 11 şehirde büyük yıkım ve can kaybına neden oldu. Bölgedeki turizm şehirlerinin yeniden ayağa kaldırılmasında yine turizmin etkisinin önemine dikkat çekiliyor. Ancak bu toparlanmanın bir yıllık süreç içinde gerçekleşebileceği öngörülüyor. Bölgede yerli ve yabancı turist için öne çıkan turizm şehirleri Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa ve Adıyaman. Özellikle kültür turizminde şehirlerin dünya çapında önemi var. Ancak zarar gören tarihi kalıntılar, eserler başta olmak üzere bölgenin yeniden ayağa kaldırılması zaman alacak. Göbeklitepe, Zeugma Müzesi, Nemrut Dağı gibi başlıca alanlarda bir sorun bildirilmedi. Çoğunluğu yerli turist olmak üzere bu şehirlerde toplam turist sayısı 2.5 - 2.7 milyon seviyesini aşıyor. Bu kapsamda bölge genelinde ekonomik kalkınmanın, yerel güçlerle canlandırılması için seyahat acenteleri kültür turları kapsamına çeşitli alanları yeniden almaya başladı. İyi durumda olan turizm alanlarına yönelik hareket az da olsa başlatıldı.
Kruvaziyer yolu!
Dünyada yerini oldukça sağlama alan kruvaziyer seyahati için Türkiye hep büyük hayaller kurdu. Kuşadası, Bodrum gibi etkili alanları olmasına rağmen, bu bölgelerde turistin ana uğrak noktası olamadı. Gelen turistler sadece birkaç saatlik alışverişle yetinebildiler. Ancak bu kader, Galataport ile yeniden yazıldı. Dünyadaki ana kruvaziyer limanlarından olan Galataport ve diğer limanların etkisiyle kruvaziyer turisti sayısı giderek artıyor. Cruise gemileri için Türkiye limanları artık daha önemli bir rota oluyor. Üstelik Galataport sayesinde sadece transit geçiş rotası olarak değil, konaklamalı gemiler de limanlara daha sık uğrayacak. 2022'den bu yana kruvaziyer şirketleri yaptıkları planlamalara Türkiye limanlarını artık daha sık dahil ediyor. Galataport sayesinde bu planlamalarda ana çıkış rotası olarak İstanbul'un yer alması, gemilerin geliş ve kalkışlarında, turistlerin daha önce şehirde konaklamalarını, dünyanın turizm başkentlerinden olan İstanbul'u yakından tanıma imkanına erişmelerini sağlıyor. Kruvaziyer limanları 2 sınıfa ayrılıyor. Biri homeport/turn-around liman denilen kruvaziyerin başladığı ve bittiği liman, diğeri ise transit (uğrak) liman. Homeport, ana bir işleve sahip. Örneğin, İstanbul bu özelliklere sahip bir şehir ve Galataport 'homeport' olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türkiye'de 25'e yakın kruvaziyer limanı bulunuyor. En önemlileri ise İstanbul, Kuşadası, İzmir ve Antalya'da bulunuyor. Yeni dönemde Türkiye, bu alanda da önemli bir güç olarak kendini gösterecek.
Yerli turist için 2 ayrı senaryo var
Tatil özlemi çeken yerli turistler genellikle yaz sezonuna sıkışan bir hareket gerçekleştiriyor. Haziran ile ağustos sonu arasındaki dönemin yüksek sezon olması, bu tarihleri tercih eden yerli turist için daha fazla bir fiyat baskısı halini alıyor. Enflasyonist ortamda artan maliyetlerin de etkisiyle yerli turist için sezonda 5 günlük bir tatilin maliyeti ortalamada 20 bin lirayı aşıyor. Bu açıdan yerli turist son üç yıldır yazlık alımlarını ve kiralamalarını artırdı, çadır ve küçük otel konaklamalarını öne çıkardı. Diğer yandan ise bu ortam, erken rezervasyon konusunda halen istenileni vermeyen iç pazar için bu dönemde öne çıkan bir sistem oluyor. Kasım ayında başlayan erken rezervasyon dönemindeki fiyatlar ile mevcut dönemdeki fiyatlar arasında yüzde 60'a kadar fiyat farkları görülüyor. 2023 yılında öne çıkan bu gelişmelerle birlikte yeni sezonda erken rezervasyona yönelik daha fazla talep artışı görülebileceği değerlendiriliyor. 14 Mayıs'taki seçimler de yerli turist için beklemeye alınan bir dönem. Erken rezervasyon, önce depremler, ardından ise seçim beklentisi nedeniyle biraz daha yavaş geçti. Bu sürecin ardından tatil planlarının artacağı tahmin ediliyor.
Sürdürülebilir turizm
İklim krizi, dünyanın farklı coğrafyalarında farklı etkiler ortaya çıkarıyor. Yeryüzünün hızlı ısınması, tüm canlı nüfusunu tehdit ediyor. Bir yandan yangınlar, bir yandan seller; tarımsal ve hayvansal üretimde ortaya çıkan sorunlar, geleceğe yönelik büyük endişeler getiriyor. İşte bu ortamda önemli bir tüketici olan seyahat endüstrisinde atılacak adımları, geleceğin turizmini şekillendirecek. Bu kapsamda pandemi döneminde 'güvenli turizm sertifikası'nı gündeme alarak dünyada önemli bir örnek teşkil eden Türk turizmi, şimdi de 'sürdürülebilir turizm sertifikasyonu' ile sistemini yeni bir aşamaya taşıdı. Türk turizm sektörü, Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyon Programı ile 2030 yılına kadar sürdürülebilirlik kriterlerini tamamlamaya hazırlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hayata geçirdiği program, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) tarafından yürütülüyor. Tıpkı güvenli turizm çalışmasında olduğu gibi denetleme ve sertifikasyon sistemi uygulanıyor.
Turistler ne istiyor?
Bu kapsamda Türkiye, sürdürülebilirlik standartlarının en üst akreditasyon kuruluşu olan Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile işbirliği anlaşmasına imza attı. Böylelikle Türkiye ve GSTC sürdürülebilir turizm alanında ilk defa hükümet nezdinde ulusal bir program geliştirmek üzere anlaşma yaparak dünyaya örnek oldu. Pek çok tesis çeşitli kriterleri hayata geçirmek için çalışmalarını hızlandırdı. GSTC sürdürülebilir konaklama kriterleri baz alınarak hazırlanan Yeşil Turizm Sertifikasyon Programı'na (TR-I), üç aşamalı geçiş sağlanacak. Bu kriterler çevre, kültürel değerlerin korunması, çalışma ekosistemi, cinsiyet eşitliği gibi alanları kapsayan hedefler içeriyor. İlk aşama olan 'Green (Yeşil) Türkiye' ile 2023 yılı sonuna kadar GSTC kriterlerine yüzde 30 uyum hedefliyor. 'Green&Blue (Yeşil ve Mavi) Türkiye' aşamasıyla 2025 yılı sonuna kadar hedeflere yüzde 70 uyum amaçlanıyor.
Sustainable (Sürdürülebilir) Türkiye' aşamasıyla ise 2030 sonuna kadar tüm uyumun gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Tüm kriterlere uyum sağlayan turizm işletmeleri 2030'u beklemeden sertifikalarını alabiliyor. Dünya genelinde tüketici tercihlerinde öne çıkan çevre duyarlılığı, çalışma ekosistemi, kültürel varlıkların korunması ihtiyacı son yıllarda seyahat trendlerine de yansıyor. Uluslararası seyahat gerçekleştirenlerin yüzde 87'si sürdürülebilir turizm çerçevesinde seyahatlerini yapmak istiyor. Tatilcilerin üçte ikisi, çevre dostu turizm tesislerinde konaklama eğiliminde. Küresel seyahat ve turizm endüstrisinde karbon emisyonlarını 2050'ye kadar sıfırlamak için eylem planı oluşturulurken, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) 2050'ye kadar net sıfır hedefine ulaşmayı taahhüt ediyor. Bu değişim tüketicileri de sürdürülebilir seyahat alternatiflerine yönlendiriyor.
Çeşitlilik kazanacak
Pandemi pek çok yönden turizmi yaralayan bir dönemi yaşatsa da turistlerin daha duyarlı olduğu, farklı turizm trendlerinin yükselişinin yaşandığı bir süreci de getirdi. Bu gerçekleşmeler, artık turizmin önemli paydaşları halini de alıyor. Turizm çeşitliliği dünyada seyahatin geleceğini belirleyecek önemli bir unsur. Türkiye, turizm alanındaki hedeflerini bu kapsamda sadece deniz, kum, güneş ekseninde tutmuyor. Değişime yıllar önce başlayan Türkiye'de spor, sağlık, ekoturizm, kültür - arkeolojik turizm, kış sporları, botanik turizm gibi farklı alanlarda hızlı gelişmeler yaşanıyor.