09.10.2023 - 03:21 | Son Güncellenme:
EBRU SUNGUR
EBRU SUNGUR- Dünyadaki tekstil atıklarının sadece yüzde 1'i hazır giyim için geri dönüştürülebiliyor. Karbon nötr ekonomiye geçiş için dekarbonizasyon yolculuğunda tekstil sektörünün dönüşümünün ancak döngüsel ekonomi modelleriyle mümkün olduğu biliniyor. Sun Tekstil ve onun hazır giyim markası Jimmy Key, atık suyunun yüzde 95'ini geri kazanmak için çalışıyor, susuz boyama teknikleri geliştiriyor, sürdürülebilirlik adımlarını dijitalleşmeyle hızlandırıyor. Jimmy Key Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk, sürdürülebilirlik konusunda kendi yaptıklarını anlatırken sık sık tam başarıya tüm tedarik zinciri bu konuda adım atarsa ulaşılacağının altını çiziyor. Zira tekstil sektörü dünyadaki toplam sera gazı emisyonunun yaklaşık yüzde 10'undan sorumlu ve insanlar doğal kaynakları sanki 1.7 dünya varmış gibi kullanıyor. Elvan Ünlütürk, bu noktada "sorumlu üretim ve tüketimle yavaşlamanın" önemini vurguluyor. Ünlütürk, sorularımızı yanıtladı.
Tekstil ve hazır giyimde döngüsel üretim ne kadar mümkün?
Dünyadaki tekstil atıklarının sadece yüzde 1'i hazır giyim için geri dönüştürülebiliyor, yüzde 13-20'si farklı alanlarda kullanılmak adına geri dönüştürülüyor. Fakat üzücü şekilde geriye kalan yüzde 70-80 oranındaki atık düzenli depolama tesislerine giderek toprağa karışıyor ya da yakılarak enerji elde ediliyor. Tekstil sektörü 2018 yılı itibariyle 2.1 milyar ton sera gazı emisyonuna neden oluyor ve bu miktar dünyadaki toplam emisyonunun yaklaşık yüzde 8-10'u. Avrupa'nın şu an için liderlik ettiği karbon nötr ekonomiye geçiş için dekarbonizasyon yolculuğunda endüstrinin ve özellikle tekstil sektörünün dönüşümünün ancak döngüsel ekonomi modelleriyle mümkün olduğunu görüyoruz. Maalesef kompleks tedarik zincirlerine sahip sektörlerimizde döngüsel ekonomiye geçmek zorlu bir süreç. En başta tedarik zinciri boyunca şeffaflık, izlenebilirlik, doğrulama ve raporlama sağlanması gerekiyor. Bu dönüşümü ancak dijital ve sistematik altyapılarla yönetebiliriz. Tüm tekstil sektörü ve yan sektörlerden paydaşlarımızla birlikte eş zamanlı hareket edersek bunu başarabiliriz.
Sürdürülebilir bir dünyanın, iklim krizinin durdurulmasının ya da en azından yavaşlatılmasının ilk şartı, insanların yavaşlaması... Hazır giyim her sezon için yeni koleksiyonlar üretirken, bunun için milyonlarca metre kumaş dokunup, bunlar boyanırken, hazırlanan giysiler dünyanın bir ucundan diğer ucuna fosil yakıtlarla taşınırken nasıl yavaşlayacağız?
Belirttiğiniz gibi insanoğlu doğal kaynaklarını 1.7 dünya varmış gibi tüketiyor ve her yıl limit aşım gününe neredeyse senenin ortasında ulaşıyor. Bu yüzden büyümenin limitlerini anlamak, sorumlu üretim ve tüketimle yavaşlamak çok önemli. Tabii hazır giyim gibi temel ihtiyaçlar insan hayatından çıkarılamaz ancak tüketim azaltılabilir. Yakın gelecekte dünya nüfusu 9 milyar kişiye ulaşacak ve en bilinçli yaklaşımın uygulandığı senaryoda dahi milyarlarca hazır giyim ürünü üretilecek. Bu nedenle tasarım aşamasından başlayarak döngüsel ekonomi modellerini hayata geçirmemiz, bu uygulamaları tüm üretim ve tedarik zincirlerine yaygınlaştırmamız, uzun ömürlü ve tamamen geri dönüştürülebilir ürünler tasarlamamız sektörümüzün iklim değişikliğine yönelik etkilerini en aza indirecektir.
Endüstriyel simbiyoz projesi
Sun Tekstil'de sürdürülebilir üretim adına neler yapıyorsunuz?
2022 yılında, Sun Tekstil'de ürünlerimizin yüzde 64'ünü sürdürülebilir hammaddelerden ürettik. 2040 yılına kadar ürünlerimizin yüzde 100'ünü sürdürülebilir malzemelerden imal etmeyi hedefliyoruz. 2021 yılı itibariyle altyapısı uyumlu olan müşterilere, tasarımlara ait fit numunelerini 3 boyutlu kalıp hazırlama yazılımları kullanarak dijital ortamda sunmaya başladık ve son haline dijital platformda karar verdiğimiz modellerdeki fiziksel numune üretimini 2021 yılında yüzde 40 ve 2022 yılında yüzde 38 gibi önemli oranlarda azalttık. Tekstil atıklarının katma değerli şekilde tekstilden tekstile geri dönüşümü için mekanik geri dönüşüm üzerine bir endüstriyel simbiyoz projesi başlattık ve bu projeyi Fazla işbirliğinde yürütüyoruz. Sun Tekstil'in bağlı ortaklığı Ekoten Tekstil'de 2022 yılı sonunda faaliyete aldığımız atıksu geri kazanımı tesisimiz ile yüzde 95 su geri kazanımı sağlamayı hedefliyoruz. Son 22 yıl içinde su tüketimimizde yüzde 51, son 10 yıl içinde sera gazı emisyonlarımızda yüzde 45 azalma sağladık. 2020'den itibaren şebekeden elektrik enerjisi tüketimimizi I-REC sertifikalı yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağıyla dengeledik.
MAĞAZALAŞMA ATAĞINA KALKTI: HEDEFİ YURT İÇİNDE 100, YURT DIŞINDA 50 MAĞAZA
Sürdürülebilir üretim markalara nasıl yansıyor?
Jimmy Key'de 'Key For Life' Programımız kapsamında doğaya, çevreye ve insana saygılı bir moda anlayışıyla çalışıyoruz. Az su ve az enerji kullanımıyla üretilen ürünleri müşteriyle buluşturuyoruz. Sürdürülebilirlik kuramlarına bağlı bir marka olma vizyonuyla, kullandığımız kumaşlardan üretim sürecine bütün perakende sürecini doğayı ve insanı koruma perspektifiyle yürütüyoruz. Jimmy Key, olarak üretim süreçlerimizde yenilenebilir ağaç kaynaklarından elde edilen, insan ve doğa ile uyumlu doğal lifler kullanıyor ve kullanılan ham maddeleri uluslararası standartlar çerçevesinde belgelendiriyoruz. Aynı zamanda üretilen ürün başına su tüketimini azaltacak iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Tasarımlarımızı hayata geçirmek için 3 boyutlu tasarım programları kullanıyoruz. Türkiye'nin öncü döngüsel ekonomi girişimlerinden ve 2023 yılında Hindistan'da gerçekleşen G20 Dijital Ekonomi Bakanlar Toplantısı dünyanın en büyük ekonomi girişimleri arasında "En İyi 3 Döngüsel Ekonomi Girişiminden Biri" olarak seçilen Nivogo işbirliğinde zarar gören ürünlerimizi en katma değerli şekilde ekonomiye kazandırıyoruz. Lojistik süreçleri ve mağazalarda zarar gören ürünlerimizi Nivogo'nun yenileme merkezlerinde konusunda uzman çalışanların dokunuşlarıyla tamir ediyor ve yenileyerek bu ürünlere outlet mağazalarımızda ikinci bir yaşam şansı veriyoruz. Böylece önemli seviyede kaynak tasarrufu ve emisyon azaltımı sağlıyoruz. Ayrıca LogD iş birliğiyle gerçekleşen Green Opening projesi kapsamında karton koli uygulamasını sonlandırarak, 2023 yılının ilk çeyreğinde açılan 3 Jimmy Key mağazasının lojistik süreçlerinde 61.1 ton su ve 659 kg karbon ayak izini azalttık.
2025'te 150 mağaza hedefi
Jimmy Key, 1997'de oluşturulduğu halde son dönemde daha görünür, daha sık rastlanan bir marka oldu. Büyüme, mağazalaşma planlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
2023 yılı bizim için geliştiğimiz, büyümeye devam ettiğimiz bir yıl oldu. 2023 ciromuzun 900 milyon TL olacağını öngörüyoruz. Bu 2022 yılı ciromuzun 2.3 katı. Bu seneki toplam yatırım bütçemiz 60 milyon TL'nin üzerinde gerçekleşecek. 2025 itibariyle yurt içinde 100, yurt dışında ise 50 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye'de mevcut 63 mağazamız var. Yıl sonuna kadar 75 mağazaya ulaşmak için çalışmalarımız hızla sürüyor. Yurt dışında ise doğrudan yatırımla açtığımız toplam 3 mağazamız var. 2023 sonunda toplam 10 mağaza olmayı hedefliyoruz. 2022 yılında ilk yurt dışı mağazacılık operasyonlarımızı doğrudan yatırım ile Kuzey Irak'ta Erbil'de başlattık. Şu an Erbil'de 2 mağazamız bulunuyor. Geçtiğimiz ay doğrudan yatırımla Romanya'da ilk mağazamızı açtık. Bu ülkede orta vadede minimum 10 mağazaya ulaşmak istiyoruz. Franchise kanalında Kıbrıs, Azerbaycan ve Suudi Arabistan'da ilk mağazalarımızı 2023'ün sonuna kadar açacağız. Suudi Arabistan ile 15 mağaza için el sıkıştık. Birleşik Arap Emirlikleri ve Batı Avrupa ülkeleri için de farklı seçenekleri değerlendiriyoruz. Türkiye'deki deneyim ve tecrübemizi yurt dışı pazarlara da yansıtmak istiyoruz.
E-ticaretin satışlarınızdaki payı nedir?
E-ticaretin satışlarımızdaki payı yüzde 10. Kendi web sitemizin yanı sıra Türkiye'deki en büyük dört online pazar yerinde satış yapıyoruz. Ayrıca Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Uzak Doğu'da online pazaryerlerinde hızlı bir şekilde büyüyoruz. Yurt dışında Zalando, Zalora, Trendyol Global ve Amazon gibi pazaryerleriyle çalışıyoruz. Özellikle yurtdışında pazaryeri satışları için atağımız olacak. Üç sene içindeki hedeflerimizden biri de mağazalarımızın yoğunlaştığı ülkelerde kendi web sitemiz üzerinden satış yapmaya başlamak.