11.03.2024 - 06:40 | Son Güncellenme:
SERKAN ARMAN
SERKAN ARMAN- Türkiye'nin en büyük koleksiyonerlerinden Mehmet Tezçakın'ın tutkusunu kendi sözlerinden daha iyi ifade etmek mümkün değil: "Osmanlı kâğıt paralarını öylesine aşkla sevdim ki, hayatımın 40 senesini bu paraları incelemeye, tasnif etmeye ve dünyadaki tüm müzayede ve fuarlara katılarak, hatta bulabildiğim tüm paraları ve koleksiyonları satın alarak elimdeki mirası daha da zenginleştirmeye adadım. Sonuçta bu uğurda Türkiye'nin en aktif, dünyanın da en büyük Osmanlı kâğıt para koleksiyoncusu ve eksperi oldum. 2005 yılında bu konunun en kapsamlı kitabını yazdım. Artık tüm dünyada Osmanlı kâğıt paraları benim kitabımdaki referans numaralarına göre biriktiriliyor..." Bir asrı deviren 1920 Sultanahmet Köftecisi'nin üçüncü nesil sahibi Mehmet Tezçakın'la, Osmanlı kâğıt paraları koleksiyonunu ve hayalindeki para müzesini konuştuk...
*Türk mutfağının en köklü markalarından Sultanahmet Halk Köftecisi'nin bir kuşağını temsil eden iş insanı Mehmet Tezçakın'ı tanıyabilir miyiz?
Türk mutfağına özgün bir lezzet sunan, 5 nesil ve 104 yıldır varlığını sürdüren 1920 Sultanahmet Köftecisi'nin üçüncü nesil sahibi, Onursal Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi'yim... 1954'te İstanbul Kocamustafapaşa'da doğdum. İlköğrenimi Çapa Özel İstanbul Koleji, orta öğrenimi Kadıköy Ortaokulu ve Kabataş Erkek Lisesi'nde tamamladım. İlköğretim yıllarımdan beri Sultanahmet Köftecisi dükkânımızda aile içi çırak olarak çalışmaktaydım. Oleyis Otelcilik Okulu'ndan turizm ve otelcilik eğitimi alarak mezun olduktan sonra 1973 - 1976 arasında Almanya'da otelcilik stajı yaptım. 1980 - 1982 arasında Paris'te restoran işlettim. Sonra vatanıma dönüp 1920 Sultanahmet Köftecisi'ni nice kuşaklara devir edip güvenilir bir dünya markası yapabilmek için çalıştım. Çocuklarımı bu hedefime uygun yetiştirdim. Şu an 3 oğlum da yüksek tahsilli. Müessesemizi 4. kuşak olarak devam ettiriyorlar. Yüzde yüz Türk ve kendi öz sermayesi ile devlete sırtını dayamadan franchise yoluyla şubeleşerek yurt geneline, ardından da yurt dışına yaymaya başladık.
*Koleksiyonerliğe nasıl başladınız? Karşınızda örnekler var mıydı? Ne zaman bilinçli bir koleksiyoner olduğunuzu hissettiniz?
Çocukluğumdan beri toplama merakım vardı. 1969 yılında para koleksiyonu yapmaya başladım. Önceleri bütün dünya madeni ve kâğıt paralarını toplayarak başladığım koleksiyonculuğu, 1985 yılından sonra Osmanlı kâğıt paraları üzerinde odaklanarak sürdürdüm. Yurt içinde ve yurt dışında koleksiyonlardan, müzayedelerden, fuarlardan bulabildiğim tüm Osmanlı kaimelerini önemli bir servet harcayarak topladım. Elimde bulunan yüzlerce kaime ile kendi başına bir müze oluşturabilecek dünyanın en büyük Osmanlı kâğıt paraları koleksiyonunun sahibi oldum. 50 yılı aşkın süre Osmanlı kaimelerini tasnif edip araştırdım. Osmanlı kâğıt paraları üzerine yurt içi ve yurt dışı sergi, fuar ve müzayedelerin danışmanı ve bilirkişisiyim. 2005 yılında yayımladığım 'Osmanlı İmparatorluğu Kâğıt Paraları' adlı eserime Kültür Bakanlığı'nca 'Kültür Yayını' belgesi verildi. Bugün dünyadaki tüm nümismatlar, Osmanlı kâğıt paralarını bu kitaptaki referans numaraları ile biriktiriyor.
Â
Eksik parçalar hâlâ var
*Osmanlı kâğıt para koleksiyonunuz 'dünyada eşi, benzeri yok' diye tanımlanıyor. Bu nasıl bir his? Yola çıkarken buraya varacağınızı düşünüyor muydunuz?
Herhangi bir konuda dünyada ilk ve tek olmanın verdiği haz ölçülemez. Ben bunu yaşıyorum. Osmanlı kâğıt paralarını toplayıp araştırmaya başladığımda gözüm işim, ailem ve hobimden başka hiçbir şeyi görmez oldu. Hayalimde olanı gerçekleştirmek için bilgi, azim ve çalışmaya, cesaretle önemli bir mali destek sağlamasaydım ve yerine altın, döviz, hisse senedi ve benzeri yatırım araçlarına yatırsaydım, bugün bu büyük koleksiyon oluşturulamaz büyük bir özveri ile 'Osmanlı Kâğıt paraları' kataloğunu çıkartıp milli bir görevi yerine getiremezdim.
*Koleksiyonunuzda 1840 - 1922 arası tüm Osmanlı kâğıt paraları var mı? Peşinde olduğunuz, eksikliğini hissettiğiniz parçalar kaldı mı? Koleksiyonun tamamlanması bir koleksiyonere üzüntü mü verir, yoksa sevindirir mi?
Koleksiyonumda tüm Osmanlı kâğıt paralarından bazı parçalar eksik. Bunlar çok çok nadir bulunan ve 'ünik' (eşsiz) paralar. Nerede ve kimlerde olduğunu biliyorum. Bir kısmı müze ve kurum arşivlerinde, bazıları ise ciddi koleksiyoncularda. Koleksiyonunu tamamlamak her koleksiyoncunun amaç ve hayalidir. Tabii ki imkânlar dâhilinde...
Sabır, azim, süreklilik...
*Ailenizde sizin koleksiyon merakınızı paylaşan, koleksiyonu daha ileriye taşımasını isteyeceğiniz fertler var mı?
Bu içten gelen bir duygu ve meraktır. Maalesef çocuklarımda bu hobi yok. Torunlarda çıkar inşallah diye bekliyorum. Onları sık sık teşvik ediyorum.
*Bilinçli koleksiyonerliğe başlamak isteyenlere tavsiyeleriniz neler olur? İnternet güvenilir bir adres mi? Hevesli koleksiyonerler dernekler, nümismatik dükkânları ve müzayede evleri gibi nümismatlarla temasta olabileceği kanallardan mı ilerlemeli?
Sabır, azim, süreklilik... Titiz araştırma ve bulgularını paylaşma. İnternet bilgisi çoğu zaman doğru değildir. Konunuz ile ilgili kitap, katalog ve makaleler en gerçekçi bilgiyi verecektir. Ciddi koleksiyoncular ve esnaflar ile ilişki kursunlar. Nümismatik derneklerine üye olsunlar. Türk Nümismatik Derneği, İzmir Nümismatik Derneği gibi. Biriktirmesi ve alınıp satılması müzelere bağlı aksi halde yasak olan ('toprakaltı' tabir edilen 1840 tarihi öncesi) paraları kanuna göre toplayıp koleksiyonunu yapsınlar.
'Türkiye'de mutlaka para müzesi kurulmalı'
*Bir para müzesi kurulması hayaliniz mutlaka vardır. Bu nasıl bir müze olmalı? Özel bir müze yapılabilir mi? Sizin girişimleriniz oldu mu?
Ülkemizde bir para müzesi kurarak kendi paralarımıza sahip çıkacak, bir kurum yok veya daha belirlenememiştir. Bugüne kadar para müzesi kurma girişimleri, bütçe, mekân ve koleksiyon sorunları yüzünden başarısız olmuştur. Para müzesi kurma projeleri belediyelerce ve üniversitelerce de benimsenememiştir. Türkiye'de gerçek bir para müzesi olmaması, gelecek nesillerimize karşı büyük bir ayıbımız. Ben şahsen bu konuda her makama ve kişiye başvurdum. Fakat hep oyalamaca cevaplar ile geri döndüm. Türkiye'de bir (nümismatik) para müzesi olamaması, araştırma yapılamayacağından üniversitelerimizde nümismatik kürsü açılabilmesini engelliyor. Tarihçiler kaynak bulamamak korkusuyla tarihi para konularına değinmekten kaçınıyor, bu nedenlerle bazı netleşmemiş bilgileri aktarmakla yetiniyorlar. Finans tarihimiz gerçekleriyle yansıtılamıyor. Kendi finans tarihimizi bizim paralarımızı inceleyen yabancı nümismatların yayınlarından alınan bilgilerle oluşturmaya çalışıyoruz. Müze, Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamını, parasal tarihinin ana evrelerini, sosyal ve ekonomik yaşamını anlatacak. Anlatım senaryosunun en önemli aktörleri bu tarihsel aşamaların canlı tanığı, üzerlerinde atalarımızın alın teri bulunan Osmanlı kaimeleri olacak. Kronolojik tarih sırayla, Türk ulusunun doğuşundan günümüze kadar gelişi, Anadolu'da yaşamış devletler ile beylikler ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan günümüze ekonomik geçmişi paralar ve nümismatik materyallerle anlatılacak. Bunun yanında, kısa öz bilgi ve bolca görsellerle, nümismatik bilimi anlatılıp, ilkel paralardan günümüze dünya paralarından örnekler sergilenecek. Kurulacak müze sayesinde üniversitelerde nümismatik kürsüler açılacak, araştırmacılar gitgide artacak, yazılı kaynakların çoğalmasıyla, hem tarihsel hem de toplum bilimsel yönlerimiz daha net açıklığa kavuşturacak.
Başvuru kaynağı oldu
*Osmanlı paraları üzerine önemli bir eser ortaya koydunuz. Yeni kitaplar gündemde mi?
'Osmanlı İmparatorluğu Kâğıt Paraları' adlı eserim konusunda dünyadaki ilk ciddi başvuru kitabıydı. Tarihçilere, araştırmacı ve akademisyenlerle koleksiyonculara yol gösterdi. Yaklaşık 20 yıl önce çıktığından bu yana yeni keşfedilen paralar ve arşiv bilgileri oldu. Bu konuda da bir kitap çıkarmayı düşünüyorum.
*Cumhuriyet dönemi paraları, madeni paralar, madalyalar, pullar, diğer ülke paraları gibi alt koleksiyonlarınız var mı?
Evet, birçok koleksiyonum var fakat "Osmanlı Kâğıt paraları" koleksiyonum kadar iddialı değil. Şu an son 6 yıldır toplayıp üzerinde araştırma yaptığım 'Osmanlı İmparatorluğu Gayrıresmi II. Meşrutiyet ve Kanun-i Esasi Madalyaları' ve 'Osmanlı - Türk Maddi Folklor Ürünleri' koleksiyonum var. Araştırmalarım devam ediyor. Kitap ve kataloğunu çıkaracağım.
*Koleksiyonculuğa bir araştırmacı titizliğiyle yaklaştığınızı biliyoruz. Kâğıt paralar bize bir toplumla ilgili sosyal ve kültürel ipuçları veriyor mu? Elinize aldığınız paralar size insan hikâyeleri de anlatıyor mu?
Bir devletin, şeklini, idaresini, bölgesini, coğrafi yapısını, hükümdarlarını, ortadan kalkmış şehirlerini, kaybolmuş anıtlarını, tarihi olaylarını gerçekleri ile en iyi anlatan o devletin milli paraları... Bir devletin milli parası, bayrağı ve marşı ile eşdeğer bir simge. Milli parası devletin kuvveti, itibarı, kendisi ve geçmişidir. Para, tarih ilminin en sağlam vesikası ve tarihçilerin olmazsa olmazı. Paraları inceleme bilimi olan nümismatik, tarih biliminin en önemli alt kolu.
İşte koleksiyonun en özel paraları
*Koleksiyonunuzun en değerli; sizin için en özel; en şaşırtıcı gibi diğerlerinden farklı olan parçalarını biraz anlatabilir misiniz?
1 Osmanlı İmparatorluğu'nda çıkarılan ilk el yazması ilk kaimeler ve ilk matbuu kaime: İlk kâğıt paralar 1840 yılında el ile yazılarak üretilmiş ve piyasaya sürülmüştü. Taklit edilmemeleri için üzerinde, sadece devlet tarafından kullanılan ve şifreli bir yazı olan siyakat yazıları vardı. Ayrıca, itimat sağlamak için üst kısmına padişahın mühürü vurulmuştu. Bu paralar, nakit yerine geçen evrak manasında; "kavaim-i nakdiyye-i mu'tebere", "evrak-ı nakdiyye", "kavaim-i nakdiyye", "varaka-i nakdiyye" gibi adlarla anılmaktaydı. El yazısı kaimelerin taklit edilmeleri ciddi sıkıntı yaratmaktaydı. 1841 yılında şekli değiştirilmiş, matbu kaimeler piyasaya sürülmüştür, üzerinde yine elle yazılı seri numarası vardır.
2 Faizli kaimeler: Kâğıt paralar, Tanzimat reformlarının finansmanını sağlamaya yönelik bir iç borçlanma aracı olarak düşünülmüştü. Mevcutta kullanılan dahili borçlanma aracı olan eshamlardan daha cazip olabilmeleri için yüzde 12.5 faizli ve sekiz sene süreli olarak çıkarıldılar. Faizli kaimeler, ilk başta Hazine'ye gelir sağlayan başarılı bir araç gibi görünse de iş faizlerin ödenmesine geldiğinde, hükümet sıkıntıya düşmeye başladı. Kalpazanların yarattığı sorunlar ve altın lira karşısındaki değer kaybı üstüne geldiğinde bu kâğıt paralardan kurtulma çareleri aranmaya başlandı.
3 Koleksiyonumdaki en değerli ünik paralardan biri...
Osmanlı Bankası ilk banknot ihracını 1863 yılında yaptıysa da, ilk kurulduğu 1856 yılından imtiyaza sahip olduğu 1863 senesine kadar geçen 7 yıllık sürede de banknot çıkarma teşebbüsünde bulundu. Ancak izin alamadığı için tedavüle veremedi. Bu banknot, Osmanlı Bankası'nın teşebbüs ettiği ilk banknotun örneğidir. İzmir şubesi tarafından verilmek üzere hazırlanan 5 liralık kupürün Londra'daki H. Saunder Matbaası tarafından basılmış olması muhtemel.