05.05.2022 - 13:51 | Son Güncellenme:
ÇAĞDAŞ ERTUNA
Cambridge Üniversitesi’nin Çinli aktivist sanatçı Ai Weiwei ile sosyal medyada yaptığı canlı yayını kaç kişi izledi dersiniz? Tam 18 kişi. En azından benim izlediğim sırada tam 18 kişiydik. Söz konusu olan, dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri, Cambridge Üniversitesi tarafından önceden duyurulmuş, halka açık ücretsiz bir konuşma. Konuşma sırasında elbette güncel konulara da değindiler. Örneğin NFT’ler (“Non-fungible token”, Türkçesi “Nitelikli Fikri Tapu”) konusunda ne düşündüğü sorulduğunda, Ai Weiwei şöyle yanıtladı: “Piyasadaki NFT’lerin yüzde 90’ına sanat diyemeyiz, ama yüzde 10’u sanat. Bu, çağdaş sanat için de geçerli. Piyasada gördüğünüzün sadece yüzde 10’u sanat.” Son zamanların önemli tartışmalarından biri: NFT sanat mı değil mi? Kripto sanat gündemden düşmezken, kripto dünyasını son derece kızdıran bir gelişme de yaşandı: Wikipedia editörleri NFT’leri sanat olarak görmediklerini açıkladı. Beeple ve Pak’ın eserlerini yaşayan sanatçıların en pahalı eserleri arasına almadı. Oysa, Beeple’ın NFT’si 69 milyon dolarla, Pak’ın NFT’leri ise 91.8 milyon dolarlık satış rakamlarıyla Jasper Johns ve Damien Hirst’ün ilk sıralarda yer aldığı listede olmayı hak ediyordu.
Sadece jpg dosyası mı?
Kripto sanat aslında 2018’den beri var. Sadece pandemi döneminde ilgi arttı ve değere dönüştü. Hiç süphesiz bunda Beeple’ın “Everyday” adlı dijital eserinin ya da New York Times’ın deyişiyle “jpg dosyası”nın Christie’s müzayede evi tarafından açık artırmayla 69 milyon dolara satılmasının da etkisi çok. Oysa kripto sanat piyasasında bu satışı “69 milyon dolarlık bir pazarlama balonu” olarak değerlendirenler de var.
Değeri daha iyi anlaşılacak
Sotheby’s de Christies’in ardından Türk dijital sanatçı Pak ile NFT piyasasına girdi. Şimdi ise NFT’lerin sanat olarak kabul edilip edilmediğinden daha önemli bir konu var gündemde. O da gerçek sanatçıların artık eserlerinin telif haklarını NFT’ler sayesinde daha iyi koruyabileceği. Sırf bu yüzden sanatçıların NFT’lere daha sıcak bakması gerektiği konuşuluyor şimdi sanat piyasasında. Global çağdaş sanat piyasasının önde gelen figürlerinden, kendi şirketi Art Agency Partners’ı Sotheby’s’e 2016’da 85 milyon dolara satan ve bir süre Sotheby’s’in sanat bölümünün direktörlüğünü üstlenen, şimdi ise Art Intelligence Global’i kuran Amy Cappellazzo “NFT’leri bir sanat formu olarak değil, bir araç ya da mekanizma olarak görmeliyiz” diyor. NFT’lerin bir sanatçının eserini sattıktan sonra takip edebilmesi için tek yol olduğunu söylüyor. Eğer sanatçılar blokzinciri teknolojisi ile çalışırlarsa her satıştan telif ücreti alabilecekler. Tabii bu da çağdaş sanat piyasasını derinden etkileyecek. 1970’lerden beri çağdaş sanatçıların telif konusunu düzenlemek için mücadele verdiği düşünülürse, şimdi NFT’lerin değeri sanatçılar tarafından daha iyi anlaşılacak. Peki ama bu, sanat galerileri, müzayede evleri ve tabii koleksiyonerler için nasıl bir gelişme olacak? Hep birlikte göreceğiz.
Son zamanların önemli tartışmalarından biri: NFT sanat mı, değil mi? Bu tartışmanın içinde müzayede evleri, telif hakları ve milyon dolarlar var…