Milliyet ExecutiveMarka DNA’ya işli!

Marka DNA’ya işli!

04.08.2022 - 18:11 | Son Güncellenme:

“Farklılığımız, tüketicilerin değişen satın alma alışkanlıklarını gözlemleyerek lüksü ulaşılabilir hale getirmek oldu. Bunu yapacak gücü de ileri teknolojiden aldık”.

Marka DNA’ya işli

EBRU SUNGUR- Türkiye, tekstil ve hazır giyimde çeyrek asırda katettiği mesafeyle adeta bir başarı öyküsü yazdı. ‘Markalaşma’ ile taçlanan bu öykünün kahramanlarından biri de kuşkusuz Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu. Damat Tween’in yaratıcısı Süleyman Orakçıoğlu, duruşu, sivil toplum faaliyetleri, işini geliştirmede teknolojiyi kullanışı, üretim ve ürünlerde doğayı öncelemesiyle markasının yüzü olmanın ötesine çoktan geçti, adeta markanın vücut bulmuş hali oldu. Bir markayı yaratmakla kalmayıp ‘o’ olmak, derin bir içselleştirmeyi beraberinde getiriyor. Zaten kendisi de bu durumu, “DNA’mıza işlemiş” diye özetliyor. 20 yıldır Mimar Sinan Üniversitesi’nde marka yönetimi dersi de veren Süleyman Orakçıoğlu, “20 yıl önce kırılma noktamız markalaşmaktı, bugün ise sürdürülebilirlik ve dijitalleşme” diyor. Orakçıoğlu, sorularımızı yanıtladı

Haberin Devamı

Türkiye’den çıkıp küresel alanda adını duyuran bir markanın kurucularından biri olarak yönetim stratejiniz zaman içinde nasıl bir değişim gösterdi? 20 yıl öncesiyle kıyasladığınızda kilometre taşlarınız, kırılma noktalarınız ne oldu?

20 yıl önce Türkiye’nin özellikle fason üretimle dünya markalarına üretim yaptığı bir dönemde, kardeşim Halidun Orakçıoğlu ile birlikte ‘Koleksiyonu bize ait olan kendi markalarımızla dünyaya açılacağız’ şeklinde bir stratejiyle yola çıkmıştık. O dönem için cesaret ve özgüvenle oluşturulmuş bir stratejiydi. Çünkü kendi markalarınızı oluşturduğunuzda, içinde bulunduğumuz sektörün ve yaşadığınız ülkenin dünyadaki algısını aşmak hiç kolay değildi. Buna rağmen biz, yaşadığımız tüm olumsuzluklara karşın hedeflerimizden vazgeçmedik. Sadece markamızın değil, sektörümüzün gelişimi için de Türkiye İhracatçılar Meclisi, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri ve Birleşmiş Markalar Derneği gibi sivil toplum örgütlerinde çok önemli projeleri hayata geçirdik. Ben bu projelerin yönlendiricisi ve yöneticisi oldum. Şu an geldiğimiz noktada sektörümüzün algısının çok değiştiğini görüyoruz ve bu durum kendi adıma çok sevindirici. Yine 20 yıl önceyle karşılaştırdığımızda, nasıl ki o dönem marka oluşturmak bir kırılma noktası ise bugün de bu kırılma noktalarının sürdürülebilirlik ve dijitalleşme olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Avrupa Birliği’nin sanayi sektörlerinde ortaya koyduğu tüm kriterler, bizim ana stratejimizi oluşturuyor. Kendi adımıza yaptığımız farklılık, tüketicilerin değişen satın alma alışkanlıklarını gözlemleyerek lüksün tanımını yeniden yapmak ve lüksü ulaşılabilir hale getirmek oldu. Bunu yapacak gücü, her şeyden önce ileri teknolojiler ile faaliyetini sürdüren Giresun’daki üretim altyapımızdan alıyoruz. Tasarımda öncüyüz, markalaşma ise zaten bizim DNA’mız. Mağazalaşmada ise hemen hemen dünyanın her noktasında varız. Ayrıca, global arenada pazarlara giriş yaparken yegane hedefimizi, o ülkede kendi segmentimizde ilk üç markadan biri olmak üzere belirliyoruz.

Haberin Devamı

Yönetim tecrübenizi gençlere aktarmak için neler yapıyorsunuz?

Haberin Devamı

20 yıldır Mimar Sinan Üniversitesi’nde Marka Yönetimi dersi veriyorum. Her yıl en az 10 ila 12 farklı üniversitede söyleşilerim oluyor. Gençlere önerim, hedeflerini doğru belirlemeleri, asla vazgeçmemeleri ve yaşadıkları olumsuzlukları yol haritaları için ders çıkararak yollarına devam etmeleri… Yanı sıra, dijitalleşme işlerimizi kolaylaştırıyor ama gençlere kendilerini doğru ifade edebilme konusunda yüz yüze görüşmeleri ihmal etmemelerini de öneriyorum. Ayrıca, başarının en büyük tanımı işinizi takip etmek. Çünkü yapıldığını zannettiğiniz hiçbir iş yapılmamıştır. Dolayısıyla takip konusunun altını çizmek istiyorum. Bu nedenle bence başarının sırrı; 3T formülü, yani takip, takip, takip. Şunu da ekleyeyim, iş hayatında yaşadığımız başarı ya da başarısızlıklarda, “Şansım var, şansım yok” gibi ifadeler kullanabiliyoruz. Şunu unutmayalım ki, şans her zaman insanın ayağına gelmiyor. Şans, oyuna hazır olana yardım eder. Onu kullanmak için hazır olmanız gerek.

Haberin Devamı

İklim değişikliğinin tehdit ettiği dünyada sürdürülebilirlik öne çıkan kavramlardan... Sizin de üretiminizde bu hassasiyetleri gözettiğinizi biliyoruz. Peki tüketicilerin geri dönüşümlü malzemeden giyim eşyaları alma konusuna yaklaşımları nasıl?

Müşterilerimizin gardıroplarını ve ürünlerin öncesindeki tüm aşamaları sürdürülebilir hale getirmek için uzun süredir çalışıyoruz. Sürdürülebilir moda felsefesi ile artık koleksiyonlarımızın yüzde 30’u geri dönüşümden oluşuyor. Günümüz teknolojisinde recycle ürünler, Tencellyocell gibi selülozik ve mukavemetleri yüksek, cordura gibi yün ile uyumlu ve mukavemeti ve dayanımı yüksek elyaflardan oluşan ürünlerin kullanımının yapılmaya başlaması yaşam ömürlerinin de artması sonucunu doğurdu. Son iki sezondur global mağazalarımıza koleksiyon tanıtımlarını artık tamamen dijital showroomlarda sunmaya başladık. Numune servislerinde artık 3D çizim yapan platformlar sayesinde kaynak kullanımını daha aza indiriyoruz. Koleksiyonlarımızın 2025 yılında yüzde 90’ını geri dönüştürülmüş malzemelerden üretmeyi hedefliyoruz.

Haberin Devamı

Sürdürülebilir Gardırop felsefemizle ilk kez Damat Tween 2021/22 Sonbahar Kış koleksiyonumuzda kadınların da giyebileceği ürünlerimize yer verdik. Bu aynı zamanda kalıpların ve etiketlerin yıkıldığı daha özgür ve daha özgün bir dünya demek. Bu değişimden yola çıkıp ‘kalıplara sokmadığımız’ bir koleksiyon oluşturduk. Hem kadınların hem de erkeklerin giyebileceği ortak koleksiyonumuz, “döngüsel tüketimi” yansıtıyor. Tüketici tarafında ise daha kişiselleştirilmiş hizmet sunuyoruz. Artık koleksiyon hazırlama aşamasında, teknolojiyi kullanarak talep tahminleri oluşturup, tüketiciye ihtiyacı olana satmayı hedefliyoruz. Bu aynı zamanda fazla üretimin önüne geçen çok önemli bir dengeleyici unsur. Daha az ama daha doğaya iyi gelecek ürünler yapmayı hedefliyoruz. Tüketiciler geri dönüşümlü malzeme alma konusunda önyargılı değiller, aksine bir birey olarak o ürünü satın alarak doğaya faydalı bir davranışta bulunduğu için mutlu ve sağduyulu hissediyorlar.

GİRESUN’A ÜÇÜNCÜ FABRİKA

Bu yıla ilişkin hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Bugünü 2019 yılına kıyaslarsak, ciroda yüzde 100’e yakın büyümemiz var. Pandemi yılı olan 2020’e kıyasla ise yüzde 300, geçen yıla göre de yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Tabii cirodaki artış aldatıcı olabiliyor, dolayısıyla karlılık ve EBİTDA’ya baktığımızda da artışımızın sürdüğünü görüyoruz. Yıllık hedeflerimizi enflasyon dinamiklerine göre de güncelliyoruz. İhracatta da bu yıl yatırımların dışında yıl sonuna kadar 8’i yurt dışında olmak üzere 11 mağaza açılışımız olacak. Yine Giresun’da üçüncü fabrika yatırımımızın kararını da almış bulunuyoruz.

Marka DNA’ya işli

Satışlarınız içinde online’ın payı nedir? Bu pay, son iki yılda nasıl değişim gösterdi? Bundan sonra ne olacağını tahmin ediyorsunuz?

Genel şirket içinde online satışlarımızın payı yüzde 20 seviyesinde… Mağazalardan farklı olarak online kanallarımızda daha çok gömlek, tişört, ayakkabı gibi küçük parça ürünlerimiz hızlı satıyor. E-ticaret satış oranımız pandemi öncesinde yüzde 5 seviyelerindeydi. Online kanallardaki yatırımlarımıza son 2 yılda hız verdik ve bu yatırımlar sonucunda online satış oranımızı kısa sürede yüzde 20 seviyelerine yükselttik. Önümüzdeki dönemde online satış payının yüzde 25-30 seviyelerine geleceğini öngörüyoruz.

 KADINLARA SÜRPRİZ YAPTI

Geçen sezon unisex modelleriyle ilgi gören Damat, 2022 İlkbahar/ Yaz sezonunda kadınlara ‘sürpriz yaparak’ kapsül takım elbise koleksiyonu hazırladığını duyurdu. Kruvaze ceket, yelek ve pantolondan oluşan ‘Private Line’ koleksiyonunda 10 renk seçeneği yer alıyor. Damat, özel koleksiyon için “enerjileri ve güçleriyle ışıldayan özgün kadınlara eşlik etme heyecanıyla düşünülüp, maskülen ruhunu stiline yansıtan kadınlardan ilham alınarak tasarlandı” açıklamasını yaptı.

METAVERSE İÇİN 6 AY HAZIRLIK

Kısa bir süre önce Damat Tween markanızla metaverse dünyasına girdiniz. Nasıl bir yol haritası izlendi?

Orka Holding olarak, 6 ay süren Ar-Ge (araştırma ve geliştirme) çalışmalarımız ile bu alanda nasıl var olabileceğimizi araştırarak yatırımlarımıza başladık. Uzman firmalarla görüşmelerimiz sonucunda plan ve süreçlerimizi şekillendirdik. İlk etapta amacımız, tüketiciyi yormadan bu evrenle tanıştırmak ve bu dünyaya dahil etmek oldu. Ortaya sunacağımız işler ile de tüketiciyi bu evrenin bir parçası haline getirmeyi hedefliyoruz. Araştırmalarımız sonucunda şekillenen planlarımız ile kurum hedef ve vizyonumuzu daha net çizmeye başladık. “Tween müşterisi metaverse’te olsaydı nasıl bir dünyada olurdu?” sorusunun cevabını hayal ederek kampanya çekimimizi planladık ve bunu görsel dünyada sunduk. Müşterilerin metaverse evrenindeki deneyimlerini artırmak amacıyla koleksiyonlarımızın bir kısmını NFT (Nitelikli Fikri Tapu) olarak tasarladık ve ilk sanal mağazamızı açma çalışmalarına başladık.