06.04.2024 - 02:01 | Son Güncellenme:
ASLI ÖKTENER
ASLI ÖKTENER-Kripto paralar dünyadaki popülaritesini devam ettirse de bu konudaki güvenlik endişeleri sürüyor.
Türkiye'de de kısa süre önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kriptoya ilişkin yasal düzenlemede son aşamaya geldiklerini dile getirerek, temel hedefin bu alanı daha güvenli hale getirmek ve ortaya çıkabilecek riskleri bertaraf etmek olduğunu kaydetmişti.
Kripto paralarla ilgili kara para aklama, terörizmin finansmanı ve diğer risklere karşı real-time tespit ve raporlama çözümleri sunan İzmir merkezli Defy şirketinin kurucu ortağı ve CEO'su Suat Özkan ile merkeziyetsiz finans uygulamaları, web 3.0'a giden yolculuk ve kripto para kullanımındaki güvenlik unsurlarını konuştuk.
- Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1987 Sivas doğumluyum. Orta direk bir aileden geliyorum. Babamı ben 5 aylıkken kaybettik. Annem ve abim ile dedemlerle yaşamaya başladık. İlkokul döneminde Kocaeli'ne taşındık. Çocukluğumdan itibaren bir şeyler üretmeyi, olağanın dışına çıkmayı seviyordum. Örneğin, çalışkan bir öğrenci olmama rağmen ilkokulda bir kopya makinesi yapıp arkadaşlarıma satmıştım. Arkadaşlar kopya çekerken yakalandılar ve beni öğretmene söylediler tabii... Ama öğretmen kopyanın amacı kötü olsa da yaptığım icattan dolayı kızmaktan vazgeçti. Bu yüzden yeni bir şeyler geliştirmek bende çocukluktan gelme iyi hissettiren bir güdüye dönüştü.
Ege Üniversitesi Elektrik - Elektronik Mühendisliği'ni kazandıktan sonra İzmir'e taşınmış oldum. Öğrenci değişim programıyla Almanya'ya gittim. Aynı zamanda bitirme projemi Almanya'da tamamlama fırsatı yakaladım.
- İş yaşamına nasıl ve nereden adım attınız?
Kariyerime o dönem çok popüler olan Network Mühendisi olarak başladım. Hayalim olan Turkcell'e bir mühendis olarak girebilmiştim. Sorumluluklarıma ek olarak ihtiyaçlarımıza yönelik mobil uygulamalar geliştirdim, RPA sistemlerini detaylıca öğrenip işlerimizi robotlara aktarabilmek için öncü bir adım attım.
Diğer çalışma arkadaşlarımıza RPA sistemleri ile ilgili eğitimler verdim ve ayrılmadan önce rutin işlerimizin bir kısmını robotlara yaptırmaya başlamıştık. Tabii profesyonel kariyerimin paralelinde uzunca bir süredir girişimcilik tarafımı geliştiriyordum.
2015'ten beri pek çok kuluçka ve hızlandırma merkezlerine katılarak kendi girişimlerimle katılarak inanılmaz deneyimler elde ettim. İnsanın kendisini geliştirirken çeşitliliğe önem vermesi gerektiğini düşünüyorum. Ben de bu yüzden blockchain, yapay zeka gibi yeni teknolojilerde kendimi geliştirmeye devam ediyordum.
Bu sayede Turkcell'de mühendis olarak çalışırken direktöre dijital yaşam konularında tersine mentorluk yapma fırsatı yakaladım. Bu süreçte MBA eğitimimi tamamladım. Finans Master eğitimleri aldım.
- İnisiyatif alarak farklı projelere de imza attığınızdan bahsettiniz, neydi bunlar?
Şöyle, özellikle alışveriş alanında ihtiyaç fazlası ürün / hizmet alımını avantaja dönüştüren bir girişim başlatmıştım. Adı Scrubb (İngilizce argoda yancı demek).
Projeyi her girişimimde olduğu gibi global olarak hedeflemiştim. Scrubb 1 alana 1 bedava kampanyalarında yakındaki kişileri eşleştirerek 2 ürün yerine 1 ürünü indirimli almanızı sağlayan bir mobil platformdu. Ufak bir yatırımla oyuna başlamıştık. Popüler kahve zinciri firmaların kampanyalarını yayınladığımızda kullanıcıların kahve içerek tanışma yaptığı bir dating app'ine dönüştürme isteklerini de görmüş olduk. Ama yakın lokasyonlarda insanları benzer zamanlarda bir araya getirmek çok zordu ve çok para yakmamız gerekiyordu. Bu sebeple içeride birkaç inovatif yöntemle bunu QR ile referans modeli şeklinde çalıştırmayı başarmıştık. Satışlar da olmaya başlamıştı. Ama satış yaptığımız firmalar pandemi döneminde kapandı, aynı zamanda operasyonu da yorucu olan bir iş modeli idi. Biz de operasyonları durdurma kararı aldık.
- Peki, şirketiniz Defy nasıl hayat buldu? Bugün hangi hizmetleri veriyorsunuz?
10 yıla yakın blockchain alanında aktif olarak uğraşıyorum. Madencilikten, global proje geliştirmelerine ve kurumsal blockchain projelerine kadar çok çeşitli deneyimler kazandım. Bu alanda dünyayı yakından takip ediyorum. Her yıl belirli bir süre yurt dışında vakit geçirmeye çalışıyorum. Özellikle gittiğim ülkeye göre lokal yaşamları, alışkanlıkları deneyimlemeye çalışıyorum. 2 sene önce Barcelona'da kalırken lokal blockchain gruplarına dahil oldum.
Blockchain Avrupa davetine katıldım. Bu katıldığım yerlerde şirketlerin, regülasyon ve uyum ihtiyaçları çok dikkatimi çekti. Türkiye'den daha önce regülasyon konularını odak sağladıkları için bu konular o yıllarda Avrupa'da çok popülerdi. Zaten bu konuda hizmet veren yeterince büyümüş şirketler de vardı.
Ben de bu iş modelini hem gelecekte Türkiye'de yerli ve güvenilir hizmeti sağlayabilmek hem de sunacağımız inovatif avantajlarla global rakiplere alternatif olabilmek için kolları sıvadım. Kripto paralarla ilgili kara para aklama, terörizmin finansmanı ve diğer risklere karşı Defy olarak real-time tespit ve raporlama çözümleri sunuyoruz. Riskli işlemleri gerçekleştiği an tespit edebiliyoruz ve müşterilerimiz için aksiyona dönüştürebiliyoruz. Bu sayede müşterilerimiz hem sistem ve müşterilerini riskli durumlardan korumuş oluyorlar hem de şirketlerinin bölgesel regülasyonlara uyumlarını sağlamış oluyorlar.
- Müşteri portfolyonuz nasıl?
Türkiye'de sektör liderleriyle çalışmaya dikkat ediyoruz. Şu anda yeni olmamıza rağmen çeşitli sektör dikeylerinde önde gelen firmalarla çalışma fırsatı yakaladık. Bankacılık, finans, otomotiv, telekomünikasyon ve teknoloji şirketlerini öncelikli hedef kitlemiz olarak belirledik.
İş modellerinde kripto paraya dokunan her firma müşteri kitlemiz aslında. Ürünlerimiz global hedefli ürünler ama bu yaşadığımız dönemde özellikle Türkiye'ye odaklandık. Türkiye'de beklenen regülasyonlar ve kurumsal tarafta blockchain teknoloji geliştirmelerine yapılan yatırımlar beklentiyi iyice artırdı. Bu alanda hizmet veren ilk ve tek teknoloji şirketi olmamız da önemli bir avantaj sağlıyor bize. Diğer taraftan baktığımızda böyle bir sorumluluğumuzun olduğunu da görünüyoruz, çünkü bu hizmetlerin yurt dışı firmalarından alınması hassas finansal verilerle ilgili çeşitli riskleri de doğurabiliyor. Bu sebeple Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalmasının kritikliğine inanarak ve bir Teknopark şirketi olarak yerli hizmetlerimizi önce yerli müşterilerimize sonra da tüm dünyaya sunmayı hedefliyoruz.
- Sizce kripto paranın güvenli kullanımı konusunda düzenlemeler yeterli olacak mı?
Devletlerin getirdiği veya getireceği düzenlemeler bu alanda hizmet veren ve hizmet alanlar için çok kritik. Çünkü bu yeni teknolojinin kullanımının artırılması ve her kesim tarafından güvenle kullanılmasının yolu bu düzenlemelerde geçiyor. Merkeziyetsiz dünyanın getirdiği yeni riskler de var. Bunların çözümünü yeni teknolojilerin bazı noktalarının düzenlemelerle güvence altına alınması ile sağlayabiliriz. Düzenlemeler ile birden tüm sorunlar çözülmeyecektir tabii, bu bir iyileşme süreci olarak yaşanacağını öngörüyorum. Bu düzenlemeleri, iyi uygulamalar ve iyi denetimler desteklediği sürece iyileşme süreci daha verimli gerçekleşecektir.
- Peki, öncelikli olarak neler yapılmalı?
Bu işin çok tartışılan vergilendirilme konusuna hiç girmek istemiyorum. Ama en önemli konu güven konusu. Özellikle kara para aklama, terörizmin finansmanı ve onlarca alt başlığa sahip olan diğer riskli işlemler sadece teknolojiye değil, ilgili ülkelerin de imajına zarar veren kavramlar. Dünyaya baktığınızda bu riskli işlemlerin çok aleni bir şekilde yapıldığı ülkelerin finansal konularda uluslararası güven indeksinin de düşüklüğü ile doğru orantılı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla klasik bankacılık alanında onlarca yıldır oturmuş standartların bu yeni teknolojiler için de acilen sağlanması gerekmektedir.
- Kripto paraya bakışınız nasıl?
Bu bir yatırım tavsiyesi değildir tabii. Blockchain Web 3.0 alanında alt yapı sağlayan yeni bir teknoloji, pek çok kişinin de artık bildiği üzere sunduğu pek çok avantaj var. İnsanlar geçmişte yaşandığı üzere bu teknolojileri zamanla benimseyerek hayatının önemli noktaları haline getiriyorlar. Ben hep bu pencereden bakıyorum. Şu kripto para yükselir veya artar demem hiç ama topluma, insanlığa faydalı olan projeler zamanla büyümeye devam edecektir.
Hedefi, yerli firma olarak globalleşmek
- Önümüzdeki süreçte hedefleriniz neler?
Hedefimiz yerli firma olarak yerli şirketlerimize bu alanda çözümler sunarak globale açılmak. Ürün ve servislerimizi bunu hedefleyerek ve inovasyonu merkeze koyarak geliştiriyoruz.
- Bilişim alanında ilerleyen bir şirketin temsilcisi olarak dünyada yapay zekada gelinen nokta insanlığın sandığı kadar tehlikeli mi diye sormak istiyorum... Yapay zekanın iradesi var mı?
Yapay zekadaki ilerleme şu anda sosyal medyadan ve televizyonlarda gördüğümüzden daha ileri seviyede. En büyük tehlike mesleki dönüşümler olacaktır. Yazılım geliştirmeden içerik üreticiliğine kadar çok aktif bir şekilde kullanılmaya başlandı zaten. Bu değişime ayak uydurup yeni pozisyonunu belirleyebilenler için bir risk yok ama eski deneyimlere göre kalmayı tercih edenler için önemli bir tehlike tabii ki.
İnsanlar durumları kendi oluşturdukları standartlara göre değerlendirdiği için bir yanılgı içine girebiliyor. Şu anki yaşam standartlarımız 100 yıl önceye göre tahminlerin çok ilerisinde. Günümüzde ise bu değişimin hızı arttı sadece. Bu değişimi eskiden nesilden nesile farkeden insanlık, şimdi aynı nesilde birden fazla değişimi kabul edemiyor. Durum bence bundan ibaret.