09.11.2022 - 19:49 | Son Güncellenme:
ÇAĞDAŞ ERTUNA
ÇAĞDAŞ ERTUNA- Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın tepe şirketi Meta’nın eski COO’su Sheryl Sandberg, tam dokuz yıl önce Forbes listesinde dünyanın en güçlü 10’uncu kadını seçildi. Sonra anlattı, çalışma arkadaşları onu tebrik ederken ne kadar utandığını ve “Bu listelere inanmamak lazım” dediğini. Sonunda asistanı uyardı, “Bu iyi bir şey, dalga geçmemeli, tam aksine gülümseyerek teşekkür etmelisin” diye. “Lean In” adlı kitabıyla kadınları, iş hayatını ve liderliği sorguluyordu Sandberg. Hatırlarsınız, 2010’da yaptığı TED konuşmasında “Kadınlar kendilerini geri çekiyor, herkes tarafından sevilmeyi fazla önemsiyor, meşgulüm ya da bir gün çocuk yapmak isterim gibi bahanelere sığınabiliyor. Hatta hâlâ bu işi öğreniyorum diyenler bile var, bir erkek asla böyle konuşmaz” diyerek kadınları kızdırmıştı.
Şimdiye kadarki en yüksek oran
İş hayatını şöyle özetliyordu, “Kariyer, maraton gibi. Kadın ve erkek eşit şartlarda başlıyor. Yarış başlayınca yan yana koşuyorlar. Erkek maratoncular ‘İyi gidiyor, az kaldı’ diye motive ediliyor, kadın maratoncularaysa ‘Biliyorsun, bunu yapmak zorunda değilsin’ diye bağırılıyor.” Sandberg’e göre kadınların en büyük düşmanı ise kendileri. Kendi kendini eleştirmekten, “Acaba bu işin üstesinden gelebilir miyim?” diye düşünmekten, iş hayatında yükseldiğinde “Demek ki doğru zamanda doğru yerdeydim” demekten vazgeçmek gerektiğini anlatıyordu uzun zamandır. Şimdi ise Sandberg’in kurduğu LeanIn.Org, McKinsey & Company ile birlikte ‘İşyerinde kadınlar’ başlıklı yeni araştırmasını yayımladı. İşte dikkat çeken en önemli sonuç: “Büyük ayrılık zamanı”. Kadınlar artık işten daha fazlasını talep ediyor ve bunu elde etmek için şirketlerinden ayrılıyorlar. Geçen yıl, kadın liderler şimdiye kadar gördüğümüz en yüksek oranlarda iş değiştirdi. Kadın lider sayısının yetersizliği düşünülünce bunun ciddi sonuçları olacak. Şimdi, terfi alan yönetici düzeyindeki her kadın için, iki kadın yönetici şirketlerinden ayrılmayı seçiyor.
Mikro saldırılarla karşı karşıya
Kadın liderler ilerlemek istiyor, ancak daha güçlü bir mücadeleyle karşı karşıyalar. Kadın liderler, kendi seviyelerindeki erkekler kadar terfi etmek istiyor ve üst düzey rollere talip oluyor. Ama buna rağmen birçok şirkette, meslektaşlarının yargılarını sorgulaması veya işleri için nitelikli olmadıklarını ima etmesi gibi, otoritelerini baltalayan ve ilerlemelerinin daha zor olacağına işaret eden mikro saldırılar yaşıyorlar. Araştırmaya göre son iki yılda iş değiştiren çalışanlar arasında kadın liderlerin yüzde 48’i, ilerlemek için daha fazla fırsat istedikleri için bunu yaptıklarını söylüyor. Kadın liderlerin, daha genç biriyle karşılaştırılma olasılığı erkek liderlerin 2 katından daha fazla. Kadın liderler gereğinden fazla çalışıyor ve daha az değerleri biliniyor. Kendi seviyelerindeki erkeklerle karşılaştırıldığında, kadın liderler çalışanların refahını desteklemek için daha fazla çalışıyor, ancak bu çoğu şirkette resmi olarak ödüllendirilmiyor. Tanınmayan işlere zaman ve enerji harcamak, kadın liderlerin ilerlemesini zorlaştırıyor ve neden daha fazla tükenmiş olduklarını kısmen açıklayabiliyor. Kadın liderlerin iş yükleri çok ağır olduğu için iş değiştirme olasılığı erkek liderlerin yaklaşık 1.5 katı. Kadın liderlerin yüzde 43’ü tükenmiş durumdayken, bu oran erkeklerin yalnızca yüzde 31’i düzeyinde. Şaşırıyor muyuz? Hayır.