Kader gayrete aşıktır!

MURAT YEŞİLDERE- Temmuz ayı başında Lewis Hamilton Britanya Grand Prix’sinde, Silverstone pistinde, dokuzuncu F1 zaferini kazandı. Bu, herhangi bir sürücünün, herhangi bir pistte, F1 tarihinde elde ettiği en yüksek zafer sayısı! Ama, bu başarı yarıştan hemen sonra onun “gözyaşlarımı kontrol edemiyorum” demesine neden oldu. Aslında Hamilton’un gözyaşları, son F1 zaferinden tam 945 gün sonra podyumun en üst basamağına çıkmasının getirdiği rahatlama ve sevinci yansıtıyordu. Lewis Hamilton, 2021’de Suudi Arabistan’daki son F1 zaferinden beri, yaklaşık 3 yıl boyunca en tepeye kavuşamamanın verdiği hayal kırıklığı ile mücadele etmeye devam etti. 15 yıllık F1 kariyerinde 7 dünya şampiyonluğu gibi efsanevi bir başarıya imza atan ve henüz 40 yaşına bile gelmemiş bir isim için bu çok zor bir süreçti. Hele ki, bu dönemde en büyük rakibi olan RedBull Takımı pilotu Max Verstappen, hemen hemen bütün istatistikleri ve sıralamaları ele geçiriyorsa... Başka bir deyişle, 3 yıl içinde, tam 56 yarışta Hamilton, başka bir sürücünün onu geçtiğini izlemek zorunda kaldı. Ama bir şampiyon olduğunu unutmadı. 2021’de kazandığı o son yarıştan bu yana, her gün, yatağından kalkıp, mücadele etmeye, antrenman yapmaya, zihnini ve kalbini kendine vazife edindiği hedefe odaklamaya ve olabildiğince çok çalışmaya devam etti.

Talih kuşu güldü

Hamilton çalışmaya devam etse de, 2021’den bu yana “yeterince iyi olup olmadığını veya alışık olduğu yere geri dönüp dönmeyeceğini” sorguladığı günlerin sayısının hiç de az olmadığını kendisi de itiraf ediyor. Düşünün, 104 kez damalı bayrağı ilk kez görmüş olmanıza ve 7 kez şampiyon olmanıza rağmen, kendinizden şüphe ettiğiniz üç yılı zaman zaman tarifi zor acılarla yaşıyorsunuz. Bu zaferin anatomisini incelediğimizde, 104’üncü F1 zaferine imza atan Lewis Hamilton belki de son kez bir Mercedes aracının direksiyonunda Britanya Grand Prix’sine Silverstone pistine çıktı. Zira, Hamilton gelecek sezon, çocukluk hayallerini gerçekleştirerek, Ferrari’ye geçeceğini şubat ayında kamuoyu ile paylaşmıştı. Hamilton, Mercedes’e veda ederken, üzerindeki ağır bir yükü de geride bıraktı. Belki, biraz da o rahatlama ve motivasyon ile, temmuz ayının son yarışında, Belçika Grand Prix’sini de takım arkadaşı George Russell’ın ardından ikinci bitirdi. Ama talih kuşu bir kez daha ona güldü ve Russell’ın aracının F1 regülasyonlarında belirtilen ağırlığın altında olması sebebiyle diskalifiye edilmesi sonucu, Hamilton bu sezonun ikinci yarışını da “hakem kararı” ile kazanmış oldu. 2024 yılında F1 sürücüler şampiyonluğunu kazanamayacak olsa da, Hamilton sürücüler klasmanında altıncı sıraya yükseldi ve şampiyona boyunca Mercedes takımının da kendisine “takımın ikinci pilotu olduğunu” hissettirmesine rağmen, takım arkadaşı George Russell’ın sıralamada üstüne çıktı!

Düğüm daha çözülmedi

Daha bu yılın düğümünün çözülmesine dokuz yarış var; derler ya, “bu pilav daha çok su kaldırır”. Ama, sanıyorum Lewis Hamilton, 2024 yılının temmuz ayını hiç unutmayacak. Ve, 2024 yılının temmuz ayı bize de bir kez daha gösterdi ki, “kader gayrete aşıktır*”! * Büyük usta, büyük aşık Yunus Emre’ye selam olsun...