“İnandığımız değerler için sorumluluk almayı aktivistlik olarak tanımlarsak, evet, ben aktivist bir CEO’yum”

EBRU SUNGUR

 “Lisans eğitimimi ABD’de Texas Üniversitesi’nde Ekonomi ve Makine Mühendisliği bölümlerinde bitirip Northwestern University ve Hong Kong University of Science and Technology’de işletme yüksek lisansı yaptım. Amerika’daki son yıllarımda Çin üretim ve ticaret sistemine ilgi duydum. Bu nedenle Koç Holding’in Uzak Doğu dış ticaret operasyonlarını yöneten Ram Dış Ticaret’te iş hayatına adım attım. 13 yıl Koç Holding’in Uzak Doğu operasyonlarında roller üstlendim. 2007’de Arçelik-LG Klima Genel Müdürü olarak Türkiye’ye döndüm. 2010-2015 arası Arçelik’te genel müdür yardımcısı olarak görev yaptım. 2015 yılından bu yana da Arçelik CEO’luğu görevini üstlenmiş durumdayım.” Bulgurlu, bundan sonrası için yol haritasını şöyle anlatıyor: “Son yıllarda Arçelik olarak, birçok önemli yatırımı hayata geçirdik ve sürdürülebilirlik alanında örnek çalışmalarda bulunduk. Önümüzdeki dönemde bu pozisyonu korumayı ve hedefi daha da ileri taşımayı planlıyoruz.”

‘Artık daha çok dinliyorum’

Bulgurlu, “Dünyanın en büyük beyaz eşya şirketlerinden birini yönetirken birden sizi Everest’in zirvesinde gördük. Bu yolculuğu, iklim değişikliğine dikkat çektiğiniz kitabınızda anlattınız. Bu yolculuk, kariyerinizi etkileyecek olsa yine çıkar mıydınız?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Everest’e çıkarken bunun riskler içeren bir yolculuk olacağını biliyordum. Aconcagua tırmanışı sonrası içimden ‘Bir daha asla!’ demiştim. Ama amacımı düşününce endişelerime rağmen zorluklarla yüzleşmem gerektiğine inandım ve başladığım işi bitirmek için kendimi ikna ettim. Bağlı olduğum değerler ve amaçlar tüm riskleri göze almamı sağladı.” Dağdan bambaşka biri olarak indiğini ifade eden Bulgurlu, şöyle anlatıyor: “Ofis ve dağ, birbirinden tamamen farklı iki lokasyon olsa da birinde yaşadığım tecrübenin diğerini bu kadar etkilemesi bana hayret verir. İş hayatımda her zaman çözüm odaklı olmaya çalışırım. Dağda da hem çözüm odaklı olmanın hem de problemleri parçalara bölerek yönetmenin ne kadar önemli olduğunu anladım. Aynı gemide beraber yol aldığınız insanların başarıyı getiren en önemli etkenlerden biri olduğunu bir kez daha gördüm. Artık beraber çalıştığım arkadaşlarımı daha çok dinliyor, onların uzmanlıklarına güveniyorum. Ayrıca, dağda problemlere karşı tepkilerimi kontrol edebilmenin ve gerektiğinde hızlı karar alabilmenin değerini de anladım.” Hakan Bulgurlu, “Kendinizi ‘aktivist CEO’ olarak tanımlar mısınız?” sorusuna da, “Gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmak adına hem iş hem özel hayatımda sürdürülebilirliğe odaklanıyor, çevremdeki herkesi de bu konuda harekete geçirmek için çalışıyorum. İnandığımız değerler için sorumluluk almayı aktivistlik olarak tanımlarsak, evet ben de ‘aktivist bir CEO’yum diyebilirim” yanıtını veriyor.

Fırsatlara göre hedefe güncelleme

Kariyer hayali mi’, ‘kariyer planı mı’... Hakan Bulgurlu şöyle diyor: “Her ikisi de. Ne istediğinize, kendinizi yıllar sonra nerede görmek istediğinize karar vermeden plan yapamazsınız. Bu nedenle, önce hayal etmeli, sonra da bu hayali gerçekleştirmek için bir plan yapmalı. Sonra da bu planı hayata geçirmek için çok çalışmalı. Bence kariyer yolculuğunda esnek olabilmek, bu yolculukta kendini tanıyarak hayatın sunduğu fırsatlara göre hedeflerini güncelleyebilmek de en önemli değerlerden biri.”

‘Sihirli formül yok, çok çalışmalısınız’

Hakan Bulgurlu, kariyer yolculuğunda temel motivasyon kaynağını şöyle dile getiriyor: “Kariyerim boyunca değer yaratmak, bir amaca ve tutkuya sahip olmak en önemli motivasyon kaynaklarım oldu. Başarılı olmak için de sihirli bir formül maalesef yok, belki kulağa klişe gelebilir ama yaptığınız işte en iyisi olmak için herkesten çok çalışmalı, kendinizi fark yaratacak alanlarda geliştirmeli, doğru networking ve ilişki ağını kurmalısınız. Erken yaşlardan itibaren bunun bilincinde olmak beni motive eden unsur olmuştur. Hayatımdaki en önemli dönüm noktalarından biri genç yaşta Uzak Doğu’ya gitmemdir. Yüksek lisans için 21 yaşında gittiğim bu bölgede 13 yıl yaşayacağımı düşünmezdim. Fakat Çin tarihi, kültürü ve sunduğu fırsatlar ile benim için hem iş hem özel hayatımı şekillendiren önemli noktalardan biri oldu.”