12.02.2024 - 04:41 | Son Güncellenme:
Tatil yapılabilen süre kısıtlı. Yıllık izin hakkı ve bütçe belirleyici olsa da ideal tatil için gün sayısını hesaplayan bir algoritma da henüz geliştirilmedi. Mashable Türkiye'nin Washington Post'tan aktardığı içerik bu konuya ışık tutuyor: "Egzersiz ve ekranlara ayırdığımız sürenin aksine, günlük işlerimizden tamamen uzaklaşmak için kaç gün tatile ihtiyacımız olduğu konusunda bize rehberlik edecek çok fazla bilgi yok. Pek çok şey kişisel seyahat tercihlerimize ve tatil moduna girip çıkma becerimize bağlı. Oysa tatil ciddi bir mesele. Peki sihirli bir sayı var mı? Bazı araştırmalar sağlık ve refahın tatilin sekizinci gününde zirveye ulaştığını söylüyor. Bakalım uzmanlar ne demiş... Hollanda'daki Groningen Üniversitesi'nde profesör olan Jessica de Bloom Washington Post'a şöyle diyor: "Genel olarak vardığımız sonuç en uygun tatil süresinin belirlenmesinin (neredeyse) imkânsız olduğu. Bunu yapabilseniz bile tatil yeri, hava durumu, sosyal bağlam gibi pek çok faktör var. Yapılan araştırmalarda sekizinci günde bir zirve görüyoruz ama bu 'en ideal tatil süresi' anlamına gelmiyor." Breda Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde araştırmacı ve kıdemli öğretim görevlisi olan Ondrej Mitas da bu soru sorulduğunda tereddüt ediyor. "Bunu ölçmek son derece zor. Bununla birlikte çok kısa ya da çok uzun tatillerden kaçının" diyor. Ona göre, çok kısa tatillerde günlük yaşamın stresinden kurtulup sevdiklerimizle gerçek anlamda yeniden bağlantı kurmak güç. Uzun süreli seyahatlerde ise seyahatin yarattığı o heyecan azalmaya ve tatilci kendini rutine kaptırmaya başlıyor. Evet, yepyeni bir yılın henüz başındayız. Ve pek çoğumuz tatil planı yapmaya başladı bile. Uzmanlar izin günlerinizi tek seferde kullanıp uzun bir seyahate çıkmak yerine yıl boyunca birkaç kısa tatil planı yapmanızı tavsiye ediyor ve 'çoklu tatil planı' yönteminin moralinizi yüksek tutacağını söylüyor. Mitas "Tatil sıklığı ile mutluluk arasında bir ilişki olduğunu görüyoruz" diyor.
Rahatlama yerine stres
7+1 herkes için sihirli bir sayı olmayabilir ama pazartesiden cumaya mesai yapmaya alışmış çalışanlar açısından öyle görünüyor. Los Angeles'taki Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde eğitim, psikoloji ve nörobilim profesörü olan Mary Helen Immordino-Yang, çoğu insanın yedi günlük dilimler hâlinde çalışmaya şartlandığını anlatıyor. "Hafta içi düzenli çalışan bizler için bir haftalık tatil uygun ve kabul edilebilir geliyor. Çünkü birimler hâlinde düşünüyoruz ve bir hafta da bu birimlerden biri. Sekiz günlük bir tatil yapmayı seçtiğinizde, bir birim çalışmayı bir birim rahatlamayla değiştirmiş olursunuz" yorumunu yapıyor. Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde profesör olan Susan Whitbourne, üç ya da dört gün izin almanın, özellikle de sınırlı bir süreye çok şey sığdırmaya çalışıyorsanız rahatlama yerine stres yaratabileceğini ifade ediyor. Ayrıca tam tatilin ritmine kapıldığınız anda eve dönmek zorunda kalabilirsiniz. Whitbourne'e göre "Yedi gün mantıklı görünüyor." Zaman yönetimi koçu ve yazar Elizabeth Grace Saunders, kültürel normların ne kadar tatil yapabileceğimize dair algımızı şekillendirebileceğini söylüyor. Saunders, "İşten bir haftadan fazla izin alırsanız, e-postalar, projelere ve bunun gibi diğer şeylerle ilgili baskı hissetmeye başlayabilirsiniz" diye ekliyor.
'İşe dönmeden kendinize bir gün ayırın
Travel Brilliant'ın kurucusu ve seyahat danışmanı Denise Ambrusko-Maida müşterileri için seyahat organize ederken beş sayısına odaklanıyor. Şayet rotanız uzunca bir yolculuk gerektirmiyorsa en az beş gün tatil yapmanızı öneriyor. Uzun mesafeli seyahatler için ise 10 gün üzeri tavsiye ediyor. "Eğer gerçekten tatilde olduğunuzu hissetmek istiyorsanız o zaman beş gün kuralı en ideali" sözleriyle düşüncesini paylaşıyor. Ambrusko-Maida tatili, karar verme baskısı olmadan tam bir rahatlama ve 'her gün yapmak zorunda olduğumuz her şeyden' tamamen vazgeçme olarak tanımlıyor. Gezi ise daha çok bir define avı gibi, listenizdeki her atraksiyonu ve aktiviteyi tamamlamadan dinlenmenize izin yok. Örneğin Disney World'e hafta sonu gezisi ikinci kategoriye giriyor. Elizabeth Grace Saunders işe dönmeden önce kendinize boş bir gün ayırmanızı öneriyor. Böylece bavulları rahat rahat boşaltabilir, kirli çamaşırları yıkayabilir, muhtemelen gitmeden önce boşalttığınız buzdolabınızı doldurmak için alışverişe çıkabilir ve yol yorgunluğunu üzerinizden atabilirsiniz. Saunders'a göre bu daha 'yumuşak bir geçiş' olabilir. "Aksi takdirde kendinizi günlerce geriden geliyormuş gibi hissedebilirsiniz."