13.04.2025 - 01:00 | Son Güncellenme:
İSMAİL ŞAHİN
İSMAİL ŞAHİN- Bir AVM’desiniz. Elinizi yıkadınız, kurutma makinesine tuttunuz. Elinizin kaç saniyede kuruyacağını, makinenin jet motoruyla mı işlediğini, suyun hangi teknikle itildiğini, elinizin nemli kalıp kalmayacağını düşündünüz mü? Muhtemelen hayır... Ancak buna kafa yoran ve el kurutma cihazı dışında üretim yapmayan bir firma sessiz sedasız Türkiye’de büyüyor.
Amerikalı Excel Dryer’ı Türkiye’ye getiren Sanem Akanlı, bir havalimanında rastladığı el kurutma makinesiyle ilk görüşte aşk yaşadığını söylüyor. “Excel Dryer Türkiye ‘vidasından, kapağından başlayan yolculukla’ bebeğim gibi oldu” diyen şirketin Türkiye kurucularından Sanem Akanlı ile girişimcilik macerasını, el kurutma makinelerini ve sürdürülebilirliği konuştuk...
Amerikalı el kurutma makinesi üreticisi Xlerator ile yollarınız nasıl kesişti? Xlerator’ın Türkiye macerası nasıl başladı?
Excel Dryer uzun yıllardır Amerika ve İngiltere’ye hizmet veren 1000’lerce kuruluşla çalışan bir firma ve el kurutma makineleri özellikle en yoğun, ağır koşulların bulunduğu kalabalık noktalar için biçilmiş kaftan. Bu noktalardan bir tanesi de havalimanları. Dünyanın en büyük 32 havalimanında, Xlerator’lar kullanılıyor. Bizim karşılaşmamız ise eşim Cenk Akanlı vasıtasıyla Heathrow Havalimanı’nda oldu. Hani bir tiyatro karakteri vardır, hatırlarsınız, çok beğendiği bir şeyi gördüğünde ‘Keşke benim olsa’ der... İlk karşılaşmada aşk gibi bir şey oldu sanırım. Bu dönem Excel Dryer’ın da kapasitesini artırarak Avrupa’ya açılma adımını attığı bir zamana denk geldi ve Amerika merkezimizle beraber bölgemizin koşullarına uygun prosedürleri tamamladıktan sonra beraberce başlama düğmesine bastık. Excel Dryer Türkiye - Kros Elektronik çatısı altında faaliyete başladık.
Uzun yıllardır TV gruplarının medya birimlerinde yönetici olarak kariyerimi sürdürürken 180 derece bir değişimle kendi işimize geçiş yaptım. Ailemin ısrarları da etkili oldu. Tabiri caizse ailemizin devam eden işi olan tekstil ofisinde Excel Dryer Türkiye’nin adımlarını attık. Medya sektöründe de hep yapıların ilk kuruluş aşamalarında yer alıp bebek halinden yetişkinliğe geçen süreçte aktif rol aldığım için Excel Dryer Türkiye de ‘vidasından, kapağından başlayan yolculukla’ bebeğim gibi oldu.
Xlerator köklü bir aile şirketi ve sadece jet motorlu el kurutma cihazı üretiyor. Şirketin hikâyesi nasıl şekillenmiş?
Denis Gagnon, Milton Bradley ve oyuncak devi Hasbro’da Uluslararası Başkan Yardımcısı olarak görev yaparak üretim ve pazarlama alanında önemli bir deneyim kazanmış. Ardından, Bassett Boat Company’de İcra Başkan Yardımcısı olarak çalışarak yönetim becerilerini daha da geliştirmiş.
1997 yılında Excel Dryer’ı satın alan Gagnon, geleneksel el kurutma makinelerinin uzun süren kurutma süreleri nedeniyle kullanıcı deneyiminde büyük bir eksiklik olduğunu fark etmiş. O dönem kullanılan makineler, elleri kurutmak için 30-45 saniye veya daha fazla zaman gerektiriyor, bu da kullanıcıların ellerini pantolonlarına silmesine veya kağıt havlu aramak zorunda kalmasına neden oluyordu.
Bu soruna yenilikçi bir çözüm getirme kararlılığıyla eşi Nancy ve oğlu Bill ile iş birliği içinde çalışarak 2001 yılında sektörde devrim yaratan dünyanın ilk yüksek hızlı, enerji tasarruflu el kurutma makinesi Xlerator’ı geliştirdi ve patentli teknolojisiyle pazarda büyük bir dönüşüm başlattı.
Cihazlarınız teknolojik olarak öne çıkan özellikleri var mı? Performans, tasarruf, sürdürülebilirlik ve hijyen açısından nasıl bir tablo çiziyorlar?
Xlerator El Kurutma Makineleri, jet motor teknolojisi ile yüksek hızlı hava üfleyerek elleri sadece 8-10 saniyede kurutuyor. Start - stop teknolojisi sayesinde yüzlerce kişiye arka arkaya kesintisiz ve hızlı hizmet sunarak yoğun kullanım alanlarında çözüm sağlıyor. Hava akışındaki virüslerin yüzde 99.999’unu ortadan kaldırdığı bağımsız testlerle kanıtlanmış elektrostatik Hepa Filtreleme Sistemi, hijyen ve güvenliği üst düzeye çıkarırken, aksesuar ve opsiyon seçenekleri sayesinde her tuvalet ortamına uygun, özelleştirilebilir el kurutma çözümü sunuyor. Excel Dryer, yüksek hızlı ve enerji tasarruflu el kurutma makineleri kategorisini yaratarak sektörde devrim niteliğinde bir değişim başlatmış.
Cihazlarının geleneksel rakibi kâğıt havlu. Sizin cihazlarınız kâğıda karşı ne gibi avantajları var?
Xlerator, kâğıt havlulara kıyasla tesislerin el kurutma masraflarını yüzde 95 azaltırken, kâğıt kullanımına bağlı nakliye, depolama, saklama zorlukları, görüntü kirliliği ve atık yönetimi gibi pek çok sorunu ortadan kaldırıyor. Ayrıca, tuvalet tıkanmaları, ek iş gücü gereksinimi, bakım masrafları ve israf gibi operasyonel zorlukları minimuma indiriyor.
Bununla birlikte, Xlerator el kurutma makineleri, üretimden imhaya kadar geçen tüm süreçlerde enerji tüketimini ve çevresel etkileri azaltarak karbon salınımını yüzde 70 oranında düşürüyor.
Türkiye’de nerelerde varsınız? Nerelerde olmak istiyorsunuz?
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de birçok özel ve kamu hastanesi, sağlık merkezleri ve bakım tesisleri, el kurutma makinelerimizi kullanarak hijyen standartlarını üst seviyeye çıkarıyor.
Bunun yanı sıra, yoğun insan trafiğinin olduğu benzin istasyonları, sanayi kuruluşları, eğitim kurumları ve alışveriş merkezleri de aktif olarak el kurutma makinelerimizi tercih ediyor. Ayrıca okullar ve üniversiteler el kurutma çözümlerimizden yararlanıyor.
Öncelikli hedefimiz ticari alanlardaki lider konumumuzu güçlendirmeye devam etmek olsa da, büyük ölçekli konut projeleri ve lüks segmentte de yer almak istiyoruz. Oteller, rezidanslar, premium restoranlar ve havalimanları gibi yüksek standartlara sahip alanlar için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
‘Yolun her anına kıymet verince etraf çiçek bahçesine döner’
Kariyeriniz nasıl şekillendi? Kariyerinin başındaki bir kişiye vereceğiniz başlıca tavsiyeler nelerdir?
İstanbul Üniversitesi Ekonometri mezunuyum. Üniversite hayatım boyunca, ağırlıklı ilaç firmalarının organizasyonlarında yarı zamanlı olarak hep çalıştım. Mezun olur olmaz, süreci daha verimli geçirmek adına önce Marmara Üniversite’nin Pre-MBA’ine başvurdum. Beraberinde bankalarda iş başvurularına başladım. Bir yandan da yarı zamanlı işlere devam ediyordum. Bir gün kuzenimin çalıştığı bir medya kuruluşuna beni davet ettiği bir etkinliğe katılmak üzere uğradım, çıkmadan özgeçmişimi kendisine bırakmamı istedi.
İşte sanırım iyi ki dediğim ve bana hayatta geniş bir deneyim katan medya sektörünün ilk adımları orada atılmıştı. Tam da o tarihlerde yarı zamanlı işi bırakmaya karar verdiğim son çalıştığım organizasyonda çok büyük bir ilaç markasının tüm dünya yöneticileri toplanıyordu. Tek başıma yönettiğim üç günlük harika bir organizasyon olmuştu. Bu organizasyon sonrası bütün ülkelerin başındaki müdür beni Türkiye’deki firmalarında görmek istediklerini ve bir referans mektubu paylaşacağını söylemişti. Gurur vericiydi. Yoğun bir başvuru ve çalışma dönemi sonrası dedim ki kendime: Sanem tüm tohumları attın biraz dinlen ve kendine bir tatil ısmarla.
Ben tatildeyken özgeçmişimi bıraktığım TV’den yeni bir ekip kurduklarını ve beni görüşmeye çağırmak istediklerini söylediler. Görüşme sonrası tekliflerini kabul ettim. Bambaşka bir sektördeydim. Televizyonda başladıktan 3 ay sonra da bahsettiğim büyük ilaç firmasından da bir teklif geldi ama başladığım yerde kalmayı seçtim.
Hayatım boyunca her işe titizlikle yaklaşıp elimden gelenin en iyisini yaptım. Başladığım işi hiç yarım bırakmadım. Hayat yer, zaman, mekân fark etmeksizin kendimi geliştirme ve karşımdakini can kulağı ile dinlediğim, anlamaya gayret ettiğim karşılıklı paylaşımın tadını çıkardığım bir alan oldu.
Başarı kelimesi yerine daha çok ‘yaşadım’ demeyi tercih ediyorum. Aslında bu yolculuk bence kendinden hayata, hayattan sana akan bir yol. Bu bağlantı kaçınılmaz. Bu yolun her anına kıymet verir, kendini geliştirir, elinden gelenin en iyisini yaparsan eninde sonunda çiçek açıyorsun. Seninle beraber etrafın da çiçek bahçesine dönüşüyor. İçine çektiğin o güzel kokular da sanırım ödülün.
Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz?
Çevresel sürdürülebilirliği destekleyen projelere sadece iş olarak bakmıyoruz. Bunların ana aktörü olmak mottomuz. Çünkü geleceğe değer katmak önemli bir sorumluluk. Avrupa Birliği destekli MOST Projesi çerçevesinde hayata geçirilen “Kâğıt Peçete Projesi” ile kâğıt israfını azaltmayı ve çevre dostu hijyen çözümlerini teşvik etmeyi hedefleyen bir proje. Xlerator markalı bizden istenen el kurutma makinesi bağışını yaptık. Yalnızca bir ürün bağışı olmanın ötesinde, gençlere çevre bilincini kazandırmayı amaçlayan önemli bir sosyal sorumluluk girişimi oldu. Projeyi hayata geçirmek için okulları ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldik ve sürdürülebilir hijyen çözümleri hakkında bilgilendirmelerde bulunduk. Aynı zamanda, Xlerator’un sağladığı enerji verimliliği, karbon ayak izini azaltma avantajları ve atık yönetimi konularında bilinçlendirme çalışmaları yaptık.
Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem felaketi sonrası, bu bölgelerde güvenli ve sağlıklı bir ortam yaratmak amacıyla Xlerator Mobil ünitelerini devreye aldık. Bu sayede, afet sonrası hijyen standartlarını en üst seviyeye çıkararak bölge halkına destek olmaya devam ediyoruz.
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran oyuncu Sibel Taşçıoğlu'na veda paylaşımı yapmayan Evrim Alasya'dan sert açıklama geldi.