26.08.2024 - 20:44 | Son Güncellenme:
ÇAĞDAŞ ERTUNA - İş dünyasında sessiz istifalardan sonra bir dönem de sessiz işten çıkarmalar oldu.
Özellikle pandemi sonrasında çok yaşanan sessiz istifa durumu, çalışanların işlerine karşı ilgi ve motivasyonlarını kaybetmelerine rağmen resmi olarak işten ayrılmamaları anlamına geliyor.
Bu durum, iş yerinde verimlilik düşüşüne ve genel moral bozukluğuna yol açtı.
Sessiz işten çıkarma ise bir çeşit mobbing aslında...
İş yerinde çalışanların yavaş yavaş işlerinin dışına itilmesi anlamına geliyor.
Bu durum işverenin doğrudan bir çalışanı işten çıkarmak yerine, onu istifaya itmesini ifade ediyor.
Elbette, birçok ülkede bu yasal değil.
İşte biraz da bu nedenle şimdi global firmaların daha çok tercih ettiği, sessiz kalınması şartıyla yapılan işten çıkarmalar.
Diğerlerinin aksine bunda tazminat gibi yasal haklar işveren tarafından ödeniyor, ancak işveren ve çalışan arasında yapılan iş akdi feshinde anlaşma şartlarının gizli tutulması talep ediliyor.
Elbette şirketler olumsuz etkiyi en aza indirmek için bunu tercih ediyor, ancak çalışanların güvenini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.
Uzmanlar, çalışanlardan sessizce kurtulmaya çalışmanın halkla ilişkiler krizleri yaratabileceğini ve şirkette çalışanların moraline büyük zarar verebileceğini söylüyor.
Her ne kadar teorik olarak, işten çıkarmaları nispeten düşük profilde tutarak, paydaşların ve mevcut çalışanların şirkete olan güveni korunabilir ve yeniden yapılandırmalar gerçekleştirilebilir diye düşünülse de.
Ancak şirket haberleri sızdırılırsa hem mevcut çalışanlar, hem de kamuoyu açısından güven kaybedilir.
Çalışanlardan sessizce kurtulmak, eğer karşı koymayı ya da açıkça konuşmayı tercih ederlerse kolayca geri tepebilir.
Bu taktikler güvensizliği doğurur, şirketin itibarını zedeler ve hassas bilgilerin kamuoyuna kontrolsüz sızmasına yol açabilir.
Şeffaflıktan vazgeçildiğinde söylentiler de artar. Böylece korku ve istikrarsızlıktan oluşan bir hikâye ortaya çıkar.
İşte açık iletişim bu yüzden çok önemli. Açık iletişim olmadığı zaman şüphe uyandırıyor ve marka bütünlüğüne zarar veriyor.
Sonuçta eski çalışanları susturmaya çalışmanın maliyeti, gizliliğin kısa vadeli faydalarından daha ağır basabiliyor.
Özellikle de sosyal medyada herkesin birer içerik ücreticisi olduğu bir dönemde alınabilecek bir risk değil bu.