09.08.2023 - 05:39 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDİN
AYLİN RANA AYDİN- Doğanın sunduğu huzur, bitkilerden alınan destekle yaşam alanlarına taşınıyor. Özellikle pandemiyle birlikte açık alanların önemi artarken, bu alanlarda yapılan düzenlemeler yaşam alanlarını da keyifli bir mekâna dönüştürüyor. Şehirde yaşayan bireylerin doğadan uzaklaştığını fark eden üç kadın girişimci Can Bayraktar, Neslihan Ekinci ve Sibel Şavkın, 2020 yılında sosyal girişim Büyübitki'yi hayata geçirdi. Bitki kutularıyla yetiştirme sürecini kolay hale getiren girişimciler hikâyelerini anlattı...
Kuruluş hikâyenizi dinleyebilir miyiz?
Can Bayraktar (CB) - Büyübitki aslında bir sosyal girişim projesi. Şehirde yaşayan bireylerin doğadan uzaklaştığı, koptuğunu fark ettik ve üç kadın girişimci olarak, hem eğlenceli hem de şık bitki kutuları ile yetiştirme sürecini kolay ve zevkli bir şekilde sunup bu mutluluk alışkanlığına daha çok kişiyi ortak etme misyonuyla yola çıktık. Biz, bitkilerin büyümesinin büyüsüne kapıldık ve toprağa dokunmanın değerini anlatmak, büyüyen bir bitkinin mucizevi gelişimini izlemek ve verilen emekle neticeyi daha iyi görebilmek adına hizmet veriyoruz. Hem yaşama ve yaşam alanlarına değer katmak hem de doğaya karşı farkındalık geliştirmek istiyoruz. Hayalimiz ise, herkesin birbirine kendi ekim ve dikim deneyimleri için bitki ve tohum hediye ederek, doğaya karşı farkındalık oluşturması. Büyübitki ile beraber doğayla yeniden bağ kurma zamanı geldi diye düşünüyoruz.
Sukulent kutuları
Birçok çeşitte kutularınız bulunuyor. Tüketiciler en çok hangi bitkilere ve kutulara ilgi gösteriyor?
Neslihan Ekinci (NE) - İlk ürünümüz, sukulent kutularıydı ve herkesin bitkisini kendi dikmesi için kurgulandı. Daha sonra, kendi tohumunu ekip ilaçsız katkı maddesi olmadan balkonda ve mutfakta yetiştirilebilen tohum kutuları hazırladık. Ürünlerimizin içerisinde toprak, bitki ve kılavuz kartları yer alıyor. Böylelikle, herkesin sürece dâhil olmasına aracılık ediyoruz. İç mekânlara şıklık katacak sukulent çeşitleri, mutfakların vazgeçilmezleri reyhan, maydanoz, roka, marul gibi tohumların yer aldığı kutularımızda, bitki büyütmeye yardımcı olacak tüm detaylar bulunuyor. Değişik şekilleri ve ışık etkileşimleriyle büründükleri farklı renkleriyle büyülendiğimiz sukulentler, en çok satış yaptığımız kategoriler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, maydanoz, roka, dereotu ve marul gibi mutfakta yetiştirdiğimiz, salatalarımıza, yemeklerimize lezzet ve vitamin katan otlarımız da sıklıkla tercih ediliyor.
Büyü olarak gerçekleştirdiğiniz sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz?
CB - Yola çıktığımız ilk andan itibaren 7'den 70'e herkesi toprağın verdiği eşsiz mutluluk ve doğayla buluşturmayı hedefliyoruz. Bu nedenle de doğayla yakınlaşmak ve yaşam alanlarına enerji katmak adına, çocukları da bu sürece dâhil etmek için çabalıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ‘Doğa ile Yakınlaşmalar' adı altında bir atölye gerçekleştirdik. Ayrıca çocukları doğanın gizli kahramanı olan kuşlarla bir araya getirerek Kuş Yemlikleri Atölyesi organize ettik. Bununla birlikte çocuklara verdiğimiz eğitim atölyelerini, özellikle müze alanlarında, ormanlık alanlarda, doğa ile iç içe mekânlarda gerçekleştirmeye etmeye özen gösteriyoruz. n Büyü olarak gelecek hedefleriniz nelerdir? CB - Büyübitki'yi kurma yolculuğuna çıktığımızda ilk hedefimiz, insanların toprağa dokunmasını sağlamaktı. Bunun için de, bitki ve tohum kutularımızı çeşitlendirmek adına çalışmalar yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Amacımız, yaşam alanlarını doğayla buluştururken herkesin toprağa dokunmasına aracılık etmek.
Özellikle pandeminin ardından insanların doğaya olan özlemi arttı. Bu yönde evlerini ya da varsa açık mekanları yeşillendirip doğayı evlerine taşıdılar. Siz bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Tüm dünyanın düzenini değiştiren pandemi; unuttuğumuz, ihmal ettiğimiz ve günlük yaşam yoğunluğundan durup bakmayı unuttuğumuz konuları hatırlamamızı sağladı. Bu açıdan baktığımızda pandemi, hayatı yavaşlatarak kendimizi ve çevremizi görmemize imkân tanıdı. Bu aydınlanmayla birlikte de doğaya, yeşile olan ihtiyacımızın daha çok farkına vardık. Salgın dönemi boyunca kimimiz büyük şehirlerden taşındık, bizleri mutlu eden doğayla ve bitkilerle iç içe adım attık kimimiz ise şehirdeki hayatımıza ve yaşam alanlarımıza doğadan canlı bitkileri alarak değer ve mutluluk kattık. Doğanın, bitkilerin ve onlarla zaman geçirmenin bize nasıl iyi geldiği pandemi döneminde çok daha iyi anladık.
Peyzaj düzenlemelerine pandemiden önceye kıyasla nasıl bir ilgi var?
Sibel Şavkın (SŞ): Evlere kapandığımız süreç, bize doğanın ve toprağa dokunmanın kıymetini hatırlattı. Artık neredeyse herkes, evinin bir köşesinde yeşili görmek, toprağa dokunmak, hatta kendi elleriyle ürettiğini tüketmek istiyor. Bu nedenle, peyzaj düzenlemeleri konusunda ilginin fazlasıyla arttığını söyleyebilirim.
Son dönemde en çok hangi bitkilere talep oluyor?
CB - Değişik şekilleri ve ışık etkileşimleriyle büründükleri farklı renkleriyle büyülendiğimiz sukulentler, en çok satış yaptığımız kategoriler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, maydanoz, roka, dereotu ve marul gibi mutfakta yetiştirdiğimiz, salatalarımıza, yemeklerimize lezzet ve vitamin katan otlarımız da sıklıkla tercih ediliyor. Ayrıca zeytin fidesi ve bonsai de tercih edilen bitkiler arasında sıralanıyor. Kokedama metoduyla bitkinin etrafını doğal yosun ile kaplayıp dekoratif bir şekilde sergiliyoruz. Chamadora da, sıklıkla kullandığımız bir diğer tür. Bakımı kolay bir bitki olduğu için, iç mekanlarda tercih ediyoruz.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte açık alanlara ilgi arttı, siz nasıl değerlendirirsiniz?
SŞ - Bahçeler, teraslar ve balkonlar doğa ile bağlantıda olmamızı sağlıyor. Doğanın döngüsünü fark edeceğimiz ve onu besleyeceğimiz doğal yaklaşımlar, pandeminin de etkisiyle artık iyice hayatımızda yer edinmeye başladı. Günlük hayatın koşuşturmacası içinde, en akıllıca tercih hiç şüphesiz ki baharda uyanan ve renklenen doğanın muhteşem keyfini doyasıya çıkartmak. Yaz mevsiminin başında açan ıhlamur ağaçlarının ve çiçeklerin enfes kokusunu solumak, doğayla bir bütün olmak için sık sık parklara ve bahçelere gitmek, doğal güzellikler içerisinde yürüyüş yapmanın herkese iyi geleceğini düşünüyorum… İşte tam da bunlar, bedenimize ve ruhumuza müthiş bir iyilik sağlar. Şehir hayatının stersinde doğayı hissetmek hem beden hem ruh sağlığımız açısından son derece faydalı. Dolayısıyla da yaz ayları doğanın kıymetini bilmek ve onunla bütünleşebilmek için doğada olmaya, doğayla olmaya özen göstermekte fayda var.
Aromatik bitkiler
Bu yaz bahçede neler öne çıkıyor?
CB - Soğanlı, çok yıllık çiçek açan ve aromatik şifalı bitkiler ile bahçelere hareket, ilgi ve estetik katmak bu yılın öne çıkan bahçe düzenleme fikirleri arasında yer alıyor. Bu yıl, geçen yılda da olduğu gibi, şehirde küçük de olsa, mutfak otları, yetişmesi kolay sebzeler ve aromatik şifalı ot bahçeleri olan alanlara sıkça rastlayacağız. Teras ve balkonlarda, saksı içinde de olsa doğa ile buluşturan ve aromatik mutfak otlarının yetiştiği şık tasarımlar oldukça popüler. Küçük teraslarda ise, tekerlekli saksı tasarımları öne çıkıyor. Bahçelerde organik yaklaşımlar ile sürdürülebilirliği sağlamak, günümüzde oldukça önemli. Organik yaklaşımlar, toprak sağlığını önemsemek, biyolojik çeşitliliğe teşvik etmek, su kaynaklarını sorumlu kullanmayı ve kimyasal kullanmaktan kaçınmayı içeriyor. Bunun için su istekleri az, birbirlerine biyolojik fayda sağlayan bitkilendirme tasarımlarını tercih ediyoruz.