11.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ - Hayatınızın herhangi bir döneminde altın rengi saçlı, ufak tefek, her sorunuza soruyla cevap veren, çok uzaklardan gelen bir arkadaşınız olduysa şanslısınız. Çünkü o size hangi yaşta olursanız olun bilgeliğin sırrını verecek kişidir. Evet, o "Küçük Prens". Antoine de Saint-Exupery'nin hem büyüklere hem küçüklere yol gösteren kahramanı. İlk baskısı 1943'te yayımlanan kitap bugüne kadar pek çok dile çevrildi, milyonlarca sattı. Şimdi Ankara'da açılan bir sergiyle yine ve yeniden yol arkadaşlarıyla buluşuyor. Yıldıray Lise, Kazım İnal ve Mehmet Sobacı'nın küratörlüğünde hazırlanan "Dünyanın Küçük Prens Kitapları Sergisi", 3 Şubat'a kadar Çankaya Belediyesi Zülfü Livaneli Kültür Merkezi'nde ziyaretçilerini ağırlıyor.
23.bölüm sürprizi
Sergide 488 farklı dil ve lehçede basılan kitap için kurulan Eskişehir Anadolu Lisesi Küçük Prens Kitap Müzesi koleksiyonundan kitaplar yer alıyor. Farklı tasarım ve boyuttaki kitaplara bilgilendirme panolarının eşlik ettiği sergi "Küçük Prens" evrenine açılan yeni kapılar sunarken onun bıraktığı izlere de tanık ediyor izleyiciyi. Dünyanın dört bir yanından adını bile duymadığımız dil ve lehçelerde kitaplar var sergide. Bu kitaplar arasında nadir diller, yok olmuş diller, yapay diller, Star Wars ve Star Trek evrenlerinden farklı dillerde kitaplar, sadece aynadan okunan kitap, Mors alfabesinde basılmış kitaplar, T9 numara sistemiyle hazırlanmış sadece rakamlardan oluşan kitaplar, 3 boyutlu kitap, yapboz kitap, farklı çizerler tarafından hazırlanmış özel çizimli kitaplar, görme engelliler için Braille alfabesinde ve şekillerinin kabartma olarak hazırlandığı özel kitaplar ve özel tasarımlı nadir kitaplar var. Ayrıca "Küçük Prens", kitabın 23. bölümünün 22 farklı dil, lehçe ve ağızda okunduğu videolarla sesleniyor ziyaretçilere. Anlıyoruz ki "Küçük Prens" mesajını neredeyse dünyanın tüm dillerinde verdi.
Kök sağlam olmalı
Konumuz "Küçük Prens" olunca hepimizin bir sözü oluyor. Serginin küratörlerinden Yıldıray Lise "Küçük Prens’in farklı bir büyüsü var. Etkisini hiç yitirmiyor. İçindeki umut, insanların farklı özelliklerini, çocuk ve yetişkinlerin dünyaya farklı bakışlarını çok iyi anlattığı için bu kadar çok sevildiğini düşünüyorum. Bazıları için bir yaşam kılavuzu" diyor. Bize sorarsanız mesajları hep taze, hep zamansız. Tıpkı ancak yüreğimizle baktığımızda doğruyu görebileceğimiz ya da köklerimiz sağlam olmazsa savrulup gideceğimiz gibi. Hiç şüphesiz arada "Küçük Prens"i hatırlamalı ve öğütlerine kulak vermeliyiz. Bizim ilk aklımıza gelenler: "Eğer kendini yargılamayı başarırsan bu, senin gerçek bir bilge olduğunu gösterir", "İnsanlar her şeyi tüccarlardan satın alıyor. Ama dost satan tüccar olmadığı için artık insanların dostları yok"... Ne dersiniz "Küçük Prens"i ziyaret etmenin tam vakti değil mi?