01.09.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Müjde Işıl - “Afraid/Sizi Dinliyor”un başında Meredith, kocası Curtis eve yapay zekâ AIA’yı getirdiğinde, “2001: A Space Odyssey”deki HAL’u örnek vererek şüpheyle karışık şaka yapıyor. Söyleminde haksız da değil. HAL’lu “2001: A Space Odyssey” ya da Skynet’li “Terminatör” zamanında internet ve sosyal medya yoktu. Dolayısıyla yapay zekânın insanları alt edebilmesi için insan davranışlarını öğrenip kendini geliştirmesi zaman alıyordu. Artık böyle uzunca bir zamana ihtiyaç yok. İnsanlar sosyal medyada kişiselini, özel hayatını paylaşmaya o kadar açık ki yapay zekânın kontrolü ele geçirmesi distopya değil, makul bir gelecek tasviri hâline geldi.
Film, geleneksel korku filmlerini hatırlatan bir girişten sonra farklı bir yola saparak yapay zekâ ve insanlık mücadelesine odaklanıyor. İnsanlığın yapay zekâ ile pek de bir mücadelesi yok aslında. Onun sayesinde cep telefonuna bakarken arabayı kullanmak zorunda kalmıyor. Gıcık olduğu biri için dijital verilerle sahte video hazırlayabiliyor. Tamamlanmamış akademik tezler, hızlıca bitirilebiliyor. Üç çocuklu Meredith ve Curtis’in evlerine yerleştirdikleri yapay zekâ da onların hayatlarını kolaylaştırıyor. Çocuk doğurduktan sonra akademik kariyerini bırakan Meredith anne olmanın ağırlığıyla boğuşurken yapay zekânın kolaylığı ona cazip geliyor. Evin erkeği Curtis ise hep diken üstünde. Filmin senaristi ve yönetmeni Chris Weitz, anne karakterini daha edilgen konuma getirirken aileyi kurtarma görevini babaya yüklüyor.
Curtis’i canlandıran John Cho, iyi bir seçim olmuş. Neredeyse tamamı bilgisayar ekranlarında ve akıllı telefonlarda geçen “Searching”de kayıp kızının peşine düşen babayı canlandıran aktörün, bu sefer teknolojinin zıt tarafında yer alması anlamlı bir tezat oluşturmuş.
Filmin parça parça ilginç bölümleri var. Meredith’in kariyer ve annelik arasındaki duygusal durumu, aileyi korumak isteyen işletim sistemi, bir nevi perili ev sayılabilecek atmosfer gibi… ‘80’lerin, ‘90’ların aksiyon filmlerini anımsatan bir tarafı bile var. Ama toplamda güçlü bir bütün oluşturamıyor bunlar. Zira konu çok dağılıyor, korku-gerilim-distopya harmanı pek dengede kalamıyor. Bütün bunlara rağmen filmin sağlam bir finali var. Ve o finalin şimdiki hayatımızdan fazla uzakta olmadığını tahmin etmek, belki teknolojiyle ilişkimizi yeniden gözden geçirmemizi sağlayabilir.