09.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gizem Çetimen
Christie’s Müzayede Evi, ilk kez tamamen dijital bir sanat eserini açık artırmaya sunarak kripto sanat pazarına giriş yaptı. Bu haberin ardından kripto sanat kavramı, Kanadalı müzisyen ve sanatçı Grimes’in kripto para birimi NFT platformu Nifty Gateway üzerinden dijital sanat koleksiyonunu satışa çıkararak 6 milyon dolar kazanması ve son olarak da İngiliz sokak sanatçısı Banksy’nin “Moronlar” adlı eserinin yakılarak sanal bir varlığa dönüşmesiyle sanat dünyasının gündemine yerleşti. Biz de kripto sanatını ve bu sanatın geleceğini Türkiye’deki sanat eleştirmenlerine ve sanatçılara sorduk.
‘Bazı imkânlar görüyorum’
Sanatatak Genel Yayın Yönetmeni Ayşegül Sönmez: Kripto sanat konusunda elbette bazı imkânlar görüyorum. İşleyiş mekanizması açısından özellikle şeffaflığının kapılar ardında türlü dolapların çevrildiği çağdaş sanat dünyasına emsal olacağını düşünmek istiyorum. Bu sistemde sanat eseri satıldıkça hem sanatçıya hem de eski eser sahibine pay düşüyor. Sanat eserinin geçireceği macerayı izlemek, belgelemek açısından da değerli bir süreç. Mülkiyet kavramına dair bir yenilik sağlamayacak öte yandan. Elle tutulmaz, gözle görülür kripto sanatın; elle tutulur gözle görülür küresel sanat ürünlerindeki zevksizliğe karşı bir alternatif üretmesi bu bakımdan zor gibi geliyor. Çünkü kriptonun mantığı da sanata atfettiğimiz değere benziyor.
‘İklim için yeniden düşünülmeli’
Contemporary Istanbul Plugin Küratörü Esra Özkan: 2017’de Dapper Labs/Animoca Brands ikilisi “CryptoKitty” isminde dijital bir pet yarattı. Aslında başlarda çok bilinmiyordu ancak 2018 yılında “Dragon” isimli bu kedi 172 bin dolar yani 600ETH (Ethereum) değere ulaştı. Dijital sanatlar alanında öncü Joanie Lemercier, Memo Akten, Gene Kogan, Kyle McDonald gibi sanatçılar ise konunun ekoloji tarafı ile ilgilenerek farklı bir perspektiften bakıyorlar. Tartışma kripto altyapısının harcadığı elektrik ve buna bağlı olarak kömür, petrol ve gaz kullanımı. Sürekli artan tüketimin karbon emisyonları ile iklim değişikliğine olan etkisi. 2018’deki bir araştırmada; 2016’nın başlangıcı ile 2018’in ortası arasında sadece Bitcoin, Ethereum, Litecoin ve Monero üzerinden bu dört kripto para biriminin 3 ila 15 milyon ton karbondioksit emisyonu ortaya çıkardığı raporlanıyor. Öyle görülüyor ki teknolojinin ortaya çıkardıkları ve bu teknolojinin hızla gelişmesi antroposen ve konularından biri olan iklim için yeniden düşünülmeli.
‘Eşsiz bir dönüşüm yaratacak’
Sanatçı Murat Yıldırım: Kripto sanat diye bir kavram yok. Sanatçıların sınırlar ve aracılar olmadan eserlerini sanatseverlerle doğrudan buluşturabildiği NFT tabanlı yeni bir iletişim formu var. Deneyimim sanattaki gelir merkeziyetçiliğin kısa sürede alt üst olduğu ve yaratıcı ifadenin değerinin arttığı. NFT koleksiyonerleri, sanat koleksiyonerlerine nazaran daha farklı zevklere ve uğraşlara sahip. Ben ise NFT koleksiyonerleriyle özel eserlerle değil, ürettiğim eserleri farklı şekilde anlamlandıran ve koleksiyonlarına katmalarıyla tanıştım ve bu hikayede yer buldum. NFT sayesinde sanatçılar, eserlerini buluşturmak için aracılara ihtiyaç duymadığı küresel çapta yeni bir topluluk var ve çığ gibi büyüyor. NFT’nin sanatçı ve sanatseverler için hızına yetişmekte zorlanacağımız eşsiz bir dönüşümün yaratacağını kalpten hissediyorum.
‘Geleceği konusunda emin değilim’
Altınbaş Üniversitesi Sanat Tarihçisi Dr. Öğr. Üyesi Fırat Arapoğlu: Sanata değerini veren şeylerin başında ‘biricik’ olması geliyor ve kripto sanat, dijital temelli sanata onu eşsizleştirerek ‘değer kazandırılmasının’ bir yöntemi. Elbette dijitalizasyona karşın sanatın halesi devam ediyor, zira Rijksmuseum’dan yüksek çözünürlüklü bir Vincent Van Gogh baskısı alabilirsiniz ve detaylar konusunda gözünüzü yeterince tatmin edecek kaliteye sahip olur. Ama tablo müzenin mülkiyetindedir. Kripto sanat, hareketli grafik tasarımlar ve etkileşimli monitörler gibi konvansiyonel sanat formlarının dışında ya da aynı anda - iş üreten sanatçılar için uygun bir platform. Ama geleceği konusunda emin değilim. Günbegün dijital sanata yönelen sanatçı sayısı artıyor ama bunun arzı yükselterek, fiyat düşüşünü getireceği de öten yandan kripto sanatın ekolojiden, enerji sarfiyatına kadar birçok eleştirel saldırıya uğradığı da bir hakikat.