13.10.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Cemal Reşit Rey (CRR) Senfoni Orkestrası, tarihinde ilk kez bir kadın şef yönetiminde yeni sezona merhaba dedi. Nil Venditti, orkestranın başına geçen ilk daimi kadın şef olarak klasik müzik dünyasında cam tavanları kırıyor ve kalıplaşmış düşüncelere meydan okuyor. Brahms’ın “4. Senfonisi”nin güçlü notalarıyla başlayan bu yeni dönem, sadece CRR için değil, Türkiye’nin müzik sahnesi için de tarihi bir önem taşıyor. Genç şef Nil Venditti müzik dünyasında kadın olmayı, CRR’de başarmak istediklerini ve yeni sezon sürprizlerini Milliyet’e anlattı.
■ CRR Senfoni Orkestrası’nın ilk kadın daimi şefi olmak sizin için ne ifade ediyor? Bu durumun Türkiye’deki müzik dünyasına ve genç kadın müzisyenlere nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz?
CRR’nin ilk kadın şefi olmak benim için büyük bir gurur. Bu, büyük bir mutluluk ama ben sadece CRR’nin ilk daimi kadın şefi olmadım aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın daimi şefi oldum ve bu daha da büyük bir gurur. Bu sadece klasik müzik için değil, dünya için de büyük bir adım çünkü bize dünyanın değiştiğini gösteriyor. Kadınların da işlerini çok güzel yapabildiklerini gösteriyor. Dünya kadınlara bakıyor, destek veriyor. Elbette günün sonunda hepimiz insanız; erkek, kadın ama insan…
■ Genç bir kadın şef olarak klasik müzik dünyasında karşılaştığınız bir zorluk var mı?
Bu işte kadın olmak tabii ki zor. Herkes kadınları destekliyor gibi görünse de, içten içe ‘kadınlar yapamaz’ diye bir düşünce hâkim. Bu da işleri zorlaştırıyor ve sürekli bu düşünceyle mücadele etmek durumunda kalıyoruz. Hayat zaten zorlu. Tüm zorluklara karşı savaşıyoruz. Ama eminim ki birkaç yıl sonra, belki 10 yıl sonra kadın ve erkek şefler eşit olacak. Çünkü orkestrada cinsiyet değil, müzik sanatı ön planda olmalı. Kemancı, çalgıcı var; kadın, erkek yok. Şu an için daha çok kadın şefe ihtiyacımız var. CRR ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bana bu şansı vermesi, tüm dünyadaki kadınlar için büyük bir ilham kaynağı. Bu sayede kadınlar ‘ben de yapabilirim’ diyerek cesaretlenecekler.
“Müzik deneyimi yaşamaya gelsinler”
■ CRR Senfoni Orkestrası ile neler başarmayı hedefliyorsunuz?
CRR ile harika bir sezon planladık ve artık başladık. Sezon açılış konserimiz ve Brahms’ın “4. Senfonisi”, çok güzel geçti. Bu sezon hem müzikle yeni tanışanlar hem de müzikseverler için çok özel olacak. Bu orkestra, İstanbul şehri için vazgeçilmez olsun istiyorum. Yani İstanbul, CRR Orkestrası olmadan aynı olmasın. Seyirciler konserlerimize sadece güzel bir akşam geçirmek için değil, aynı zamanda gerçekten değerli ve farklı bir müzik deneyimi yaşamak için gelsinler. Konserlerimizde müzikle ilgili sohbetler de edeceğiz. Umarım seyirciler bu orkestraya ihtiyaç duyar ve bizimle birlikte bu müzik yolculuğunda yer alırlar.
■ Bu sezon dinleyicileri hangi sürprizler bekliyor?
Brahms, Çaykovski, Beethoven ve Şostakoviç gibi ünlü bestecilerin eserlerinin yanı sıra Türkiye’de pek sık seslendirilmeyen Sibelius ve Mendelssohn gibi bestecilerin yapıtları da yer alacak. Haziran ayında Beethoven’ın “9. Senfonisi” ile sezonu açık havada ve unutulmaz bir konserle kapatmayı planlıyoruz. Dinleyicilerimiz Şostakoviç’in “1. Senfonisi” gibi dramatik ve tiyatral eserlerle de karşılaşacaklar, Sibelius’un insanın kalbine dokunan, aşk ve mutluluk dolu “5. Senfonisi”yle de. Türk bestecileri de dahil etmek istiyoruz repertuvara. Bu nedenle Adnan Saygun’un bir eserini seslendireceğiz. Saygun gibi değerli bestecilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da tanınmasını istiyorum. Her konserden önce saat 19.00’da söyleşilerim olacak. Bu söyleşilerde seyircilerin de müziği anlamalarını, eserlerin arkasındaki hikâyeleri öğrenmelerini istiyorum.