14.11.2014 - 13:44 | Son Güncellenme:
Metafizik bilimi her insanın açık bir kesinlikle kabul ettiği ‘varlık’ meselesini konu edinir. Her bireyin ‘kabul ettiği’ bir olgu etrafında ortaya çıkan sorunlar ve bu sorunların çözümü kapsamında yazılan metafizik eserleri bütün düşünce tarihinin en çetin metinleridir. Bu nedenle metafizik ilmi, varlığı bakımından ilk bilim veya ilk felsefe olsa bile okunma-öğrenme süreci bakımından nihai felsefe kabul edilmiştir.
13. asırdan itibaren yeni bir metafizik anlayışı ortaya koyan Konevî’nin görüşleri ‘varlık’ meselesi yerine Tanrı’nın varlığından hareket eder. Ona göre insanın ‘belirsiz bir ilke’ şeklindeki Tanrı’nın varlığını inkâr etmesi söz konusu değildir. Farklı dönemleri ve disiplinleriyle İslam nazari geleneğinin en önemli kurucu düşünürlerinden birisi olan Konevî, bütün kitaplarını metafiziğe tahsis etmiştir. Daha önce Yazışmalar adıyla yayımlanan elinizdeki kitap bu eserlerden farklı. Eser, İbn Sina şarihlerinden Nasirüddin et-Tûsî ile Konevî’nin metafiziğin en temel meseleleri üzerindeki karşılıklı mektuplarından oluşur. Bu özelliğiyle kitap Doğu’da ve Batı’da örneğine ender rastlanır şaheserlerdendir. Metafizik okuru, bu mektuplarda iki filozofun samimiyetini, kolaylaştırıcı yaklaşımlarını ve her şeyden önemlisi meseleleri anlama çabalarını görerek kendini metafiziğe daha yakın hissedecektir.