20.12.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
MÜJDE IŞIL
MÜJDE IŞIL- Tiyatro oyunlarını sinemaya uyarlamak zordur. ‘Teatrallik’ denen; temelde durağanlığı, oyuncunun büyük oynadığını belli etmesini, hikâye anlatımının tekdüzeliğini kapsayan olumsuzlukları beraberinde getirme riski vardır çünkü. Erdi Işık’ın aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanan “On Saniye” bu açıdan ilginç bir disiplinler harmanı.
Hikâye, itibarlı bir lisede geçiyor. Bir son sınıf öğrencisinin çektiği bir video, okuldan atılmasına neden olmuştur. Öğrencinin annesi Yasemin, okulun rehber öğretmeni İpek’i ziyaret eder. Amacı, çocuğunun okula geri dönmesini sağlamaktır. İkisinin arasındaki tartışma, çocuğun istikbalinin önüne geçer.
Hikâye, anne ve öğretmen gibi ‘kutsallık’ addedilmiş iki figürü karşı karşıya getiriyor. Zengin anne, iktidar kurmaya çalışırken orta halli öğretmen ise onun özgüvenini yıkacak hamleler yapıyor. Diyalog ağırlıklı hikâye, iki tarafın satranç maçına dönüşürken agresif veli ile sakinliğini korumaya çalışan öğretmen arasındaki mücadele hem sınıf hem de iktidar savaşı hâlini alıyor. Bireysel çekişmeler karşısında çocuğun geleceği her şeyin gerisinde kalıyor.
Teatrallik hissini kırmak ve anlatıya dinamizm kazandırmak için yönetmen Ceylan Özgün Özçelik, farklı kamera açıları ve hızlı kesmeler kullanmayı tercih etmiş. Teoride doğru bir yaklaşım ancak pratikte bu tercihin aşırı kullanımı biçimi öne çıkarıyor ve hikâyedeki hassasiyeti azaltıyor. Her ne kadar gerilim ve kara komediyi hedefleyen bir sinema dili kullanılsa da bu hikâye daha klasik bir anlatım tarzı istiyor. Finalinin değiştirilmesi de orijinal metnin varmak istediği eleştiriyi yok ediyor. Ama tiyatro oyununu izlememiş olanlar, filmden daha fazla etkilenecektir muhtemelen.
Sahnede Nergis Öztürk (veli) ve Algı Eke’nin (öğretmen) rollerini filmde Bergüzar Korel ve Bige Önal devralmış. İkisi de rollerinde başarılı. Korel’i bağımsız bir filmde izlemek, “On Saniye”nin başlıca artılarından.
Irkçılık kanayan yara
Michael Fassbender ve Marion Cotillard’lı “Macbeth”in yönetmeni Justin Kurzel’in yeni filmi “The Order/Düzen”, Amerika’da şiddetini artıran banka ve zırhlı araç soygunlarının ülke düzenini sarstığı 1983 yılında geçiyor. Bir FBI ajanı, bu olayların kaynağına iner ve suç zincirinin arkasında Amerikalı beyazların üstünlüğünü savunan örgüt The Order’ın neo-Nazi liderinin olduğunu keşfeder. Başrolleri Jude Law ve Nicholas Hoult paylaşıyor.