Nil Karaibrahimgil: Ekmek mayalamadım ama içimi ve odamı mayaladım

İhsan Dindar - Milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr

İnsan hayatı için uzun sayılabilecek bir süreyi pek çok şeyden mahrum kalarak geçirdik, geçiriyoruz. Pandemi süreci size neler hissettirdi?

Herkese hissettirdiği şeyleri... endişe, çaresizlik, yakınlardan uzak kalmanın üzüntüsü... Aslında pandeminin başında ‘özlüyorum’ şarkımda bütün hislerimi anlattım. Şimdi daha iyi, her şey daha normal ama hepimiz sudan çıkmış balık gibiyiz görüyorum. Pandemi bana kendimle, ailemle ve doğayla olmayı da gösterdi. Bu kısmından şikayetçi değilim. Vvimin içine ve daha önce çok yakınlaşmadığım doğaya doğru genişledim. Bu da ayın aydınlık yüzü.

Bu süreçte insanlar kendilerini iyi hissedebilme adına pek çok yeni uğraşı geliştirdi. Siz bu pandemi sürecini nasıl geçiriyorsunuz?

Ekmek mayalamadım ama içimi ve odamı mayaladım. Okudum, uzun yürüyüşler ve sohbetler ettim. Kendimi ve yakınımdaki bir kaç kişiyi derinlemesine tanıdım. gitar çaldım, müzik dinledim. düşündüm. yoga yaptım, meditasyon yaptım. Kendimi iyi hissetmemin yolları bunlardı. Denize ve ormana komşu olmak en büyük şansımdı.

Yine pandemiyle bağlı olarak uzun sayılabilecek bir süre kültür-sanat etkinlikleri de yapılamadı. Bu sürenin ardından da yeniden bir hareketliliğin başladığını görüyoruz. Bu kapsam da siz de müzikseverlere buluşacaksınız. Nasıl bir hissiyat?

Çok büyük bir heyecan. Bu kadar zaman sonra ışıkların altında dans etmek, beraber şarkı söylemek çok güzel olacak. tekrardan bağlanacağız. Ben geçen iki sene içindeki değişimimi, ilhamlarımı paylaşacağım. kimse bıraktığımız yerde durmadı. Ne ben ne onlar. Yeniden karşılaşmamızda birbirimizi tazeleyeceğiz. Yeni dünyalarla cümlelerle ve yeni bir bakışla. Ben değişimimi anlatmak için bahçemi sahneye taşıyacağım beraberimde. O bahçenin bende etkilerini paylaşacağım. Sahneyi serdar tasarladı. Yine bir rüya aleminde olacağım sayesinde.

Infinit organizasyonu ile Harbiye’nin kapanış konserlerinden birini gerçekleştireceksin. Uzun zamandır Harbiye ile de buluşmadınız. Konser anlarına dair en çok neyi özlediniz? Bu konserde izleyiciyi neler bekliyor?

Herkes doğanın kokusuna, sesine, çağrısına ve bende uyandırdığı duygulara şahit olacak. Şarkılar söyleyeceğiz ama ağaçları unutmadan. Dans edeceğiz ama arılarla böceklerle. sohbet edeceğiz ama dünyaya nasıl iyilik yaparız hakkında. Benim konserlerim biraz şaman ayinleri gibi geliyor bana. Birbirimize motivasyonlar verip, böyle yapalım tamam mı deyip, sarılıp dağılıyoruz. Bir daha aynı olmuyoruz. öyle hissediyorum. kapılar açılıyor, beraberce geçiyoruz tek tek. bu sefer bahçeme buyur edeceğim.

Son dönemde ağırlıklı olarak reklam müzikleri ile dikkat çekmektesiniz. Yakında farklı proje hazırlıklarınız olacak mı?

bu yaz diskotek şarkısını çıkardık. şimdi yeni iki şarkımız daha çıkacak. birinin adı ‘boy’ ama türkçe sadece adı ‘boy’. diğeri de gürer aykal yönetiminde borusan filarmoni orkestrasıyla kaydedeceğimiz ‘uyan anne’ şarkısı. uyan anne şarkısını açık havada söyleyeceğim. Kurucularından olduğum yuvam dünya derneğinin iklim krizine uyandırma şarkısı olacak.

Açıklamalarınız ve iyimserliğiniz sosyal medyada sık sık gündem oluyor. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?

Sık sık gündem oluyor demeyelim de arada bir bahsi geçiyor diyelim😆