09.10.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
MÜJDE IŞIL / Antalya - Ulusal Uzun Metraj Yarışması’nın dördüncü filmi “Mukadderat” ile ise perdeye, şimdilik festivalin en iyi filmi geldi. Nadim Güç’ün ilk uzun metrajı “Mukadderat”. Filmin senaristi tiyatro kökenli Erdi Işık. Adı biraz negatiflik çağrıştırsa da mizah ve umut hissi çok yoğun bir film “Mukadderat”. Işık’ın kendi ailesinden ilham alması ve filmi memleketi Cide’de çekmesi de filmin duygusunu güçlendirmiş. Kocası ölünce yanında bir nefes olması, kocasının hizmetini görerek oyalanma amacıyla evlenmek isteyen 65 yaşındaki Sultan’ın eş değil, birey olarak ayakta durmayı öğrenmesini anlatıyor film. Toplumdaki kadın-erkek eşitsizliğinin çocukluktan yetişkinliğe ve yaşlılığa uzanan sürecini, seyirciye kahkaha attırarak eleştiriyor. Işık, “Züğürt Ağa”daki ‘ben karı istirem’ diyen yaşlı baba karakterini tersine çevirirken “Sultan” filminde Türkan Şoray’ın kendini ezdirmeyen karakterine de selam yolluyor.
“Mukadderat”ın kadınlara ve emekçilere hitabı, seyirciye o kadar samimi geldi ki filmin bitiminden sonra salonda tam anlamıyla bir alkış tufanı koptu. Yani biz de o anda eski Yeşilçam günlerini yaşadık bir bakıma. Aslıhan Gürbüz, Osman Sonant ve Şerif Erol’un da çok iyi oynadıkları film, Nur Sürer’e En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü şimdiden kazandırmış görünüyor.