19.11.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Sinan Turaman ve Didem Turaman küratörlüğünde düzenlenen, sanatçının heykel ve dijital resimlerinden oluşan “İkili Varoluş” (Dual Existence) sergisi, insanın kendisiyle ve hayatla olan ilişkisini, rastlantı, doğaçlama, dönüşüm ve anlık tepkiler ekseninde irdeliyor. Pala’nın heykel çalışmaları, yaşamın zıtlıklarını ve bu zıtlıkların yarattığı dönüşüm süreçlerini görünür kılarken, aynı zamanda günlük yaşamda karşılaştığımız planlı ve rastlantısal deneyimlerin bir arada var olabileceğini savunuyor. Sanatçı eserlerini şöyle ifade ediyor: “Hayattan absorbe ettiğim ne varsa, ortaya çıkıyor. Pek neşeli olmadıklarını söyleyemem ya da izleyiciye öyle görünmediklerinden eminim ama benim özgür ve doğal alanımı, çekişmeli ve mutlu sürecimi yansıtıyorlar.” Pala’nın sergisinde yer alan her eser, onun “ikili varoluş” temasını derinlemesine işlerken, izleyiciyi planlı bir kaosun ve spontan bir düzenin ortasında hayal gücünü özgür bırakmaya çağırıyor. Bu eserler, insan ruhunun içsel çatışmalarını, zıtlıkların bir aradalığını ve bireyin değişim-dönüşüm süreçlerini estetik bir dilde somutlaştırıyor. Sergiyi ziyaret edenler, hayatın zıtlıklarını ve insan olmanın tüm karmaşıklığını bir kez daha düşünme fırsatı buluyor. Beş kişisel sergi açan Pala’nın, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde kamusal alanlarda heykelleri yer alıyor. Bu sergi, Pala’nın sanatsal mirasına yeni bir halka eklerken Didart Sanat Galerisi’nin Milano’daki ilk etkinliği olarak sanat dünyasında güçlü bir iz bırakmayı hedefliyor.