08.12.2010 - 18:57 | Son Güncellenme:
SERPİL GÜLGÛN
Marslılar, dünyaya saldırırlar. H.G. Wells’den bu yana, takriben 100-110 yıldan beri, bilimkurgunun tipik tribi budur. Şekilsiz, eciş bücüş Marslılar, sayısız uçan daireyle gelir; dünyayı bir çırpıda işgal eder. Ve her şey böyle başlar.
Dost Körpe, (Kendisini uzun uzadıya tanıtmaya gerek var mı? Sanıyoruz, yok. Poe’dan Lovecraft’a, Blake’den Shelley’e, Frank Herbert’tan Philip K. Dick’e, Emily Dickinson’dan Henry James’e pek çok yazarı dilimize çevirdi desek. Üstüne bir de “Kıyı”, “Zaman Sona Ermeli” ve “Günah Yiyen”in yazarı diye eklesek yeter herhalde), “Nötralizör” adlı son kitabında bu tribe yer vermiyor.
Tam da başta Stephen Hawking olmak üzere pek çok bilim insanının öngördüğü gibi; Dünya, Mars’ı kolonileştiriyor. Sonra da insanlık tarihinin kaçınılmaz döngüsü bir kez daha yineleniyor: İnsan insanla savaşıyor.
Raporsuz üreme
Ama Körpe bunu göstermiyor. Ya neyi gösteriyor? Savaş sonrası Mars’ı. Doğrusu, Mars’ın, dolayısıyla insanlığın durumu da hiç iç açıcı değildir. Çünkü, Dünya yoktur artık. Yitirilmiştir.
Sene, Mars takvimiyle 106’tır. Bundan tam 69 Mars yılı önce, dönemin yöneticileri genetikçilerin de önerisiyle akrabalık üzerine kurulu olmayan toplumsal sistemin çok daha kolay yönetileceğine karar vermiştir. Bu tarihten sonra çiftler arasında genetik uyum olmazsa olmaz bir kural olur. Uyum yoksa üreme de yoktur!
Faraza aşık mı oldun? Birinden mi hoşlandın? Evvela, Kamu Sağlığı Teşkilatı’na başvur, sonra Nüfus Planlama Departmanı’ndan haritanı, gen uyumu raporunu al! Yok, oldu da raporsuz üredin, o halde cezanı çek! Hapse gir, kürtaj ol, kısırlaştırıl, açık Mars yüzeyinde çalışmaya mahkum ol!
Zaten ortada da New New York ve onun çevresinde kurulu soluk alıp veren hepi topu dört şehir vardır.
Genetik uyum koşulu ya da çocukların aileleriyle birlikte yaşama yasağı bir yana, Mars’ta hayat camdan kubbelerin altında akıp durmaktadır. Plastik hayatların ortasında ‘moneta’ kartınız yeterince kabarıksa, ala. Gerçek çiçekleri koklayabilir, gerçek yiyecekleri yiyebilir, gerçek toprağa dokunabilir, gerçek kahvenizi tadar, gerçek şarabınızı yudumlayabilirsiniz. Ama değilse haplarla yetinirsiniz! Kızıl Gezegen’in gerçeği budur.
Peki, böylesi bir iklim ve coğrafyada yaşanır mı?
Kapatılacak tek hesap
Yaşanmaz tabii!
New New York’lu Khan da aynen bu cevabı verir. Doğrusu, bu cevabı vermesi hiç de kolay olmaz. Adamımız ancak birkaç yılını yerin bilmem kaç kat altında harcadıktan sonra çıkış yolu aramaya koyulur.
Peki ama bunu nasıl başaracaktır Khan? Özellikle de gidilecek bir yer yoksa. Tek bir yol vardır. O da ‘Nötralizör’e ulaşmaktır. Ama önce geçmişteki hesapları kapamalıdır.
Kapatılacak tek hesap vardır. O da Anna Phasia’dır. Geçmişteki aşkı. Son gecesinde ona uğrar. Anna eski Anna değildir. Başkasıyla evlidir. Her şey bir yana, ayrıcalıklı olanlardandır. Gerçek çiçeklerle bezeli göz kamaştırıcı bir evde oturmaktadır.
Uyuşturucu niyetine kullanılan antidepresan satıcısı Jack, psişik falcı Fortuno, aklı bir karış havada Jen Bayes, Bayes’in “Gerçek yiyecekler yiyeceğiz” diyerek tufaya getirdiği Bay Graves derken Khan ‘Nötralizör’e ulaşır, işlemi başlatır.
Artık Mars’tan kurtulacaktır. Ama ne pahasına? İşte, bu noktada Dost Körpe, okuruna “İkiz Tepeler”le “Inception” (Başlangıç) arası kıvamda bir sürpriz hazırlamış. Bizden söylemesi: “Nötralizör”ün sunduğu bu faslın zevkini çıkarın.