Kültür SanatLondra’nın ödüllü galerisi Miart

Londra’nın ödüllü galerisi Miart

20.02.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:

2020’de İrem Deniz tarafından kurulan Miart Galeri, kısa zamanda Londra sanat hayatına damgasını vurdu. Pek çok ödülle taçlandırılan galerinin binasının ev sahibi de İngiliz Kraliyet Aliesi

Londra’nın ödüllü galerisi Miart

Nevsal Elevli - Sanat dünyasının önemli merkezlerinden İngiltere’nin başkenti Londra’da, İrem Deniz’in kurucusu ve direktörü olduğu Miart Gallery düzenlendiği sergiler ve aldığı ödüllerle dikkat çekiyor. 2022’de London Walks tarafından Londra’daki en iyi 10 galeri arasında gösterilen Miart, 2024’de World Art Awards tarafından Birleşik Krallık’ın En İyi Galerisi seçildi. Yine geçen yıl World Art Awards ve American Art Awards, Miart’ın dünyadaki en iyi 20 galeri arasında olduğunu duyurdu. Son olarak da Corporate Livewire Innovation and Excellence Awards tarafından 19 ülkeden 10 bine yakın galeri arasından Yılın Galerisi ünvanına layık görüldü. Kurulduğu 2020’dan beri Auguste Rodin’in sergisine kalıcı olarak ev sahipliği yapan Miart’ta Lorenzo Quinn’in dünyadaki ilk merceksi çalışmaları da yer alıyor. Aynı zamanda uzun yıllardır İngiltere ve Hollanda kraliyet ailelerinin fertlerine sanat danışmanlığı yapan Deniz ile sanat ve Miart hakkında konuştuk.

Haberin Devamı

- Galeri yöneticiğinin yanı sıra sanat uzmanlığı yapıyorsunuz. Birbirlerini nasıl etkiliyor bu iki uğraş?

Uzun zamandır sanat dünyasının içindeyim ancak Türkiye sanat piyasaları ile yeni yeni tanışıyorum. Asıl uzmanlığım uluslararası sanat danışmanlığı. Özellikle uluslararası sanat piyasalarında Picasso, Monet, Renoir, Chagall gibi isimlerin eserleri için danışmanlık yaptım. Bu sayede, müzelerde ve galerilerde izlenme şansı olmayan çok nadide eserleri yakından görme ve inceleme fırsatım oldu. Çok özel koleksiyonlara doğrudan erişimim oldu ve kıymetli sanat koleksiyonerleri ile birebir çalışma fırsatı buldum. Bu deneyimler bana hem tecrübe hem de uluslararası çevre kazandırdı. Batılıların sanata bakış açısı oldukça farklı; benim de sanata bakışım bu yönde gelişti. Gerçekten çok şanslıyım çünkü sanatı bu kadar ayrıcalıklı bir perspektiften tanıma ve anlama fırsatım oldu. Sonrasında Miart Gallery doğdu ve hâlâ devam eden danışmanlık faaliyetlerime ek olarak artık ‘galerist’ ünvanını da kazanmış oldum.

Haberin Devamı

- Galerinin bulunduğu bina İngiliz Kraliyet Ailesi’ne ait. Nasıl buldunuz burayı?

- Sanat danışmanlığı yaptığım yıllarda o zamanlar henüz prens olan Kral Charles ile tanışma fırsatım oldu. Kendisiyle vakıfları aracılığıyla çeşitli sanat etkinlikleri düzenledik. Evet, bu mülk Kraliyet’e ait. Kral Charles’ın o dönemdeki baş danışmanının tavsiyesi ve kendisinin referansı ile tutabildiğim çok özel bir mülk gerçekten. Eskiden bir banka olması nedeniyle alt katta oldukça eski kasa kapıları olan iki adet kasa odasına sahibiz ve bu inanılmaz bir atmosferde sergi yapmamıza olanak tanıyor.

“Türk sanatçılar çok ilgi gördü”

- Eserlere ev sahipliği yaptığınız isimler arasında öne çıkanlar kimler?

Banksy, Rodin’in yenilikçi bir küratöryel fikir olarak kasa dairelerinde sergilenmesi çok ses getirdi. Lars Beusker, Lorenzo Quinn, Emilio Cavallin, Wolfgang Stiller, Bay Brainwash, Gary James McQueen, Nick Vasey, Peter Combe... Bu sanatçıların solo ve karma sergilerini düzenledik.

- Miart Gallery’de Türk sanatçılarının eserlerine de yer verdiniz mi?

Haberin Devamı

Tamamı Türk sanatçılardan oluşan Beyond Borders başlıklı üç grup sergi düzenledik. Çok ilgi gördü. 

- Peki, Miart’ı Londra dışına taşımayı düşünüyor musunuz?

Nisan ayında İstanbul Etiler’de ve Four Seasons Bosphorus Otel’de birer galeri açacağız. İlk sergi Lorenzo Quinn’in olacak.