07.06.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ - İstanbul Kabataş’ta her yıl iki farklı güncel sanatçıya ‘ifade alanı’ açmayı hedefleyen Kahve Dünyası imzalı Yanköşe Güncel Sanat Projesi’nin dokuzuncusu, dün Karaköy’deki Salt Galata’nın 4 No’lu atölyesinde yapılan özel bir tanıtımla basınla paylaşıldı. Bir kamusal sanat projesi olan Yanköşe’nin nisan ve ekim ayları arasında sürecek son halkası, çalışmalarına İngiltere ve Türkiye arasında devam eden disiplinlerarası sanatçı ve tasarımcı ikilisi Dr. Cansu Cürgen ile Doç.Dr. Avşar Gürpınar’ın imzasını taşıyor.
İkili, Muğlak Standartlar Enstitüsü imzasıyla ortaya koydukları “Balık Kavağa Çıkınca” adlı projelerinde, gündelik yaşamdan hepimize tanıdık gelen LED tabelalar yoluyla, “Zamanın Muğlak Standartları”nı belirliyor. Proje, kavramsal temelini yazar Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı romanına yaslarken ikili Tanpınar’ın eserinde dile getirdiği “Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır… Bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur” ifadesine gönderme yapıyor.
2014’ten bu yana çalışan ve üreten, aynı yaklaşımla Açık Radyo’da dinleyicilerle buluşan ikili, dünkü proje tanıtımına semtten satın aldıkları rozet-LED’lerle katılarak herkese yine tebessüm ettirdi. İkilinin; Dilara Altınkılıç Kutmangil, Kaan Altınkılıç, Bülent Erkmen, Fatoş Üstek ve Evrim Altuğ’dan oluşan Seçici Kurul kararıyla davet edildikleri Yanköşe projesi, tramvay, vapur ve otobüslerin kesiştiği, trafiğin yoğun olduğu bir noktada olmasından ötürü, özellikle gelişigüzel bir şekilde muhite gelip geçen misafirlerin ilgisini çekiyor. Sanatçı ve tasarımcı ikili, “Balık Kavağa Çıkınca” projesinde özellikle zamana dayalı deyimleri referans alıyor.
Yapıt, Cansu Cürgen’in de proje koordinatörü Tuna Ortaylı Kazıcı’ya dediği gibi “Gündelik hayatın tuhaf, akışkan ve parçalı yapısı”na yaslanarak, “Eminönü Tahtakale’de kitle iletişime sızan, marketlere giren ve böylece görsel, işitsel hafızamızda yer eden banal ve gündelik nesneleri ciddiye almak” üzerine kurulu. Avşar Gürpınar proje hakkında Kazıcı’yla yaptığı röportajda bilhassa ‘oyun’ kavramının altını çiziyor: “Projedeki tabelalarda görünüp kaybolan 330 ifade bu 17 tabelaya rastgele yerleştirilmedi. Aslında her tabelanın bir bağlamı var. Sözgelimi, ‘modern hayatın muğlak zaman ifadeleri’, iki numaralı tabelada yer alıyor. İçinde zaman kelimesi geçen ifadeler beş, aciliyet ya da çabukluk ifadeleri ise sekiz numaralı tabelalarda. Diğer 14 konu tabela eşleşmesini bulmayı da, izleyiciye bırakalım.”
İstanbul Modern, Tophane-i Âmire Kültür Sanat Merkezi, İstanbul Resim Heykel Müzesi gibi birçok kültür sanat alanına komşuluk eden Yanköşe’nin bu yeni çalışması, bir tür ‘elektronik graffiti’ zemini olarak dikkat çektiği gibi akla Andy Warhol’dan Joseph Kosuth’a, Joseph Koudelka’dan Ayşe Erkmen, Cengiz Çekil ve Hüseyin Bahri Alptekin ile Burak Arıkan’a kadar pek çok güncel sanat ustasının görsel karakterlerini getiren, anısal olduğu kadar anıtsal ve eylemci bir bünye de ortaya koyuyor. İkili, bu yönüyle eserlerinde Peter Greenaway ve Jenny Holzer gibi öncü çağdaş sanatçıları anarak sözcüklerden ürettikleri bu ‘iş’ hanı için herkesin tanıklığı, müdahalesi ve yorumunu bekliyor.