Kültür SanatKısacık ve gururlu öyküler

Kısacık ve gururlu öyküler

30.08.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Özlem Tansal, İletişim Yayınları tarafından yayımlanan ilk kitabı “Anlam ve Gülendam”da sunduğu kısa ve vurucu öyküleriyle duygu dünyamızı genişletiyor.

Kısacık ve gururlu öyküler

Son zamanlarda pek çok yeni yazarın öykülerinin farklı yayınevlerince yayımlanması sevindirici bir gelişme. Bu yazarlardan biri olan Özlem Tansal da uzun süre reklam yazarlığı yaptıktan sonra üç yıl önce Eski Datça’ya yerleşip bir kafe açmış. Yazmaya orada devam ediyor. Özlem Tansal’ın geçtiğimiz günlerde İletişim Yayınları tarafından “Anlam ve Gülendam” başlığıyla yayımlanan öykülerinde kent insanının günlük deneyimlerinin yanı sıra, Akdeniz’in aydınlık dinginliğini bulmak da mümkün.
Kitaptaki otuz iki öykünün çoğu kısacık, ama arka kapakta Prof. Dr. Nazan Aksoy’un yorumunda da belirtildiği gibi şiir yoğunluğunda parçalar. Bunlardan kitaba ismini veren iki sayfalık “Anlam ve Gülendam” öyküsüne, neredeyse bütün bir ömür sığdırılmış.
“Gülendam, zamanın kendisi olmadan geçmesi için bol bol uyudu. Sonra bir yaz gününe uyandı” gibi çarpıcı ifadelerle örülü öyküde, genç bir kızın yaşadığı aşk ve onu izleyen hayal kırıklığı derin bir anlatımla ifade edilmiş

Günlük olaylar
Ancak Özlem Tansal’ın kitabındaki öyküler izlenimci değil; en kısa olanları bile, belirgin bir olay üzerine kurulu. İnternette sohbet eden insanlardan tutun asansör aşklarına kadar, günümüz yaşamından izlekler var. İncelikli bir kurmaca yapıya sahip öyküler, oldukça ilginç, çarpıcı sonlara varıyor.
Hikayeler arasındaki en özgün parçalardan biri “Dora Federovna”. Sekiz sayfalık bu kısa öyküde, Dora Federovna adında, eski Doğu Bloku ülkelerinin birinden kalkıp Türkiye’ye çalışmak için gelen bir kadının, hizmetçilik yaptığı zengin evinde yaşadıkları anlatılıyor.
Dora’nın güçlü karakteri, gururlu yapısı mükemmel biçimde resmediliyor; okurun onunla özdeşleşmemesi mümkün değil.
Evin hanımı nedensiz yere eleştirince kendisini, Dora onun ruhunun içini görüyor, hayatı boş olduğu için kendisine sataştığını anlıyor. Kadının istediğini yaparken, hiç alttan almıyor; boyun eğerken başı dimdik kalıyor.
Ancak aynı Dora bir süre sonra ağır bir iftiraya uğrayınca, alıp başını gidiyor, geç kalmış özürlere kanmadan ülkesine dönüyor. Dora karakterinin gururuyla yoğun bir empati kuruyor okuyucu, bambaşka bir kültürden olsa da.

Fantezi ve gerçeklik
Kitaptaki öyküler salt gerçekçi bir perspektifle sınırlı değil. Örneğin, oldukça sıra dışı olan “Bir Amfinin İçler Acısı Hikayesi”nde, genç bir amatör müzisyenin heyecanla aldığı elektrikli gitar amfisi baş karakter olarak çıkıyor karşımıza.
Hevesle alınan amfi, yılların geçmesi ve genç müzisyenin evlenip doktor olmasıyla birlikte önce bir çalışma odasına havale ediliyor, ardından da çürümeye terk ediliyor. Aslında amfinin duyguları, biraz farklı da olsa sahibinde de yankılanıyor, aynı yaşam çevriminden geçiyorlar.
Biraz daha uzun tutulmuş bu öyküdeki yaşam ve ölüm döngüsü aslında “Anlam ve Gülendam” öyküsündeki benzer izleğe oldukça paralel; her ne kadar öykülerin uzunluğu farklı ve karakterler apayrı olsa da...
Sonuç olarak, yazarın duygu dünyamızı yeni sorularla genişlettiğini söylemek mümkün.  Sözgelimi, “Taksici, Anne ve Çocuk” öyküsünde geçen karakterler günlük yaşamımızdan olduğu halde, karınca ezmez bir taksicinin, bakışlarına, görüntüsüne dayanamadığı bir çocuğu kaçırması özgün bir buluş.
Bu son derece sıradışı ‘aşk’ hikayesinde, bir taksicinin çocuk sevgisini dinlerken hiç yadırgamıyoruz. Çünkü yazar gerek karakterlerin dilini kurgulayışıyla gerek kurmaca ayrıntılarını doğru yerlere yerleştirerek, hayatın içinden bir anlatı oluşturmayı başarıyor bu öyküde de.
Son olarak, “Bu kitap benim değil, tamamlanmasına neden olan herkesin, okuyan hepinizin” diyen yazarın, kendi yaşamından aldığı deneyim ve duyguları her okurun bağlantı kurabileceği bir biçimde kağıda döktüğünü söylemek mümkün.

Kısacık ve gururlu öyküler


“Anlam ve Gülendam”
Özlem Tansal
İletişim Yayınları
Fiyatı: 12 YTL