25.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
EGEMEN LİMONCU
Alicia Keys’in hâlinde, tavrında her daim bir didaktik hava var gibi geliyor mu size de? Hani gözünüzün içine bakıp bir şey söylese, “Peki, örtmenim,” diyeceksiniz neredeyse. Hep böyle mi geliyordu emin olmak güç. Hafıza yanıltıcı bir kurum. Lakin 2001’de memleketimizde de yayını rahat izlenen, üstelik o vakitler hâlâ bir müzik kanalı olan MTV’de kendisini gördüğümüzde, duyduğumuzda kuvvetle muhtemel böyle gelmiyordu. 2001/2002 sezonuydu. Alicia Keys, bugün Billie Eilish’in (ki ikisi de Bond filmleri için şarkı söyledi) yakaladığı cinste başarının bir eski usul versiyonunu yakalamıştı. Henüz 20 yaşındaydı o da. Şimdi, bu satırları yazarken geriye doğru bakıp düşününce, müthiş başarı yakalayan, saatte bir klibi dönen şarkısı “Fallin’” hiç yaşının şarkısı gibi değildi hakikaten. O zaman bile bir görmüş geçirmiş, ne yaptığını bilen, kendini ve dünyayı çözmüş duran bir havası vardı. Kendinden emin, güçlü, yeteneğinin farkında bir genç müzisyen, bir genç kadın.
Aktivist, sözü dinlenen bir figür
20 sene kadar ileri saralım, bu sene verilen Grammy Ödülleri’nin törenine gidelim. Başrolde yine Alicia Keys var. Oradaki kalabalığı ve TV ya da internet başından izleyenleri yönetiyor, bir sunucu olmaktan ötede, seremoniyi yöneten lider kimliğinde. Daha önce de yapmıştı bunu, bir başka Grammy töreninde. Müzik dünyasının ‘kraliyet ailesi’nin bir mensubu adeta... Alicia Keys hakkında bir tutam okuma yaparsanız göreceksiniz ki 14-15 yaşından beri müziği ve hayatı konusunda kontrolü elinde tutmak, yaratıcı özgürlüğünü kısıtlatmamak gibi cümleler geçiyor. Çizgi roman (mesela Daredevil) okurlarının suç ortamıyla iyi bildiği Hell’s Kitchen’dan gelmesi mi, gerçekten küçük yaşlarda hayatın ve insanların ne menem bir şey olduğunu idrak etmesi mi, müziği hem klasik müzik tarafıyla hem de caz, R&B ve hip hop tarafıyla bir sünger gibi çekmesi ve öğrenmesiyle mi artık olmuş bu, bilmiyoruz. Cevap, pek kuvvetle muhtemel, bu şıkların hepsi. Yeteneğini bir de eğitimle iyice sivrilten Alicia, plak şirketlerinin dikkatini fazlasıyla çekiyor hâliyle. İnternet üzerinden şarkılarınızı yayınladığınız vakitler değil, o plak şirketleri hayati role sahip. Kendi şarkılarını kaydedebileceği bir albüm yapma garantisi alana kadar hakkını koruyor. Sonuç da “Fallin’”i de ihtiva eden “Songs in A Minor” olarak geliyor.
Bu ay yedinci stüdyo albümü “Alicia”yı çıkaran Alicia Keys. İki çocuk annesi, kurucularından olduğu Keep a Child Alive organizasyonunun sesi, aktivist, sözü dinlenen bir figür. Her zaman aynı hararetle devam etmemiş olsa da ciddi sayıda bir dinleyici grubunun onu her daim takip ettiği, afili bir kariyere sahip. Alicia Keys albüm yaptı diye ortalık yıkılmıyor, evet, ama haberimiz mutlaka oluyor, yeni şarkıları karşımıza mutlaka çıkıyor bir yerlerden. “Alicia” hakkında az bilgi sahibiyiz. Albümün şarkı listesi bile henüz yoktu ortalıkta bu satırlar yazılırken. Ama Ed Sheeran ve Miguel iş birliği şarkıları olduğunu biliyoruz. Dört sene önceki albümü “HERE”, Afro saçları ile poz verdiği kapağından şarkı sözlerine politik bir duruştu. “Alicia”, yine kapağından başlayarak yorumlarsak, daha renkli bir kayıt izlenimi veriyor. Albümün çıkışı akabinde uzunca bir dünya turnesine de çıkıyor Keys. Güzel vakitler olmalı kendisi için. Darısı başımıza.
Alicia Keys’i yeni albümü vesilesiyle dinleyeceğiz bu ay.
Yazının tamamı Milliyet Sanat’ın mart sayısında.